Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 48. Sayı (Ocak-Şubat 2014)
ÇATI & CEPHE • OCAK - ŞUBAT / 2014 30 makale su/buhar, ısı, ışık/radyasyon ve ses, çatı arası mekanının kullanımında mekanın fiziksel performansını etkileyen etmen - lerdir. Düz çatılarda, eğimli çatılara göre daha fazla sorun yaşanır; bunun en önemli nedeni yağmur suyunun sızma olasılığının daha fazla olmasıdır. Özellikle yetersiz eğim, yağmur suyunun sızmasının en önemli nedeni olmaktadır [3]. Kullanılan alanların büyümesiyle birlikte eğimli çatıların, rasyonel kulla - nımı mümkün olamamakta, tasarım ve uygulama açısından düz çatılar tercih edilmektedir. Düz çatı ile birlikte çatıda karşılaşılacak olan uygulama ve kulla - nım süreçlerindeki sorunlar da önemli oranda artış göstermektedir. Tablo.1’de görüldüğü gibi kar ve yağmur sularının uzaklaştırılması, eğimli ve kaplama esaslı çatılarda, özellikle ahşap çatılarda, çatlaklarda meydana gelen yoğuşma nedeniyle nemlilik oluş - ması dışında önemli bir sorun oluştur - maz. Eğimli olmayan düz çatılarda ise yağış suları, küçük eğimlerle su gideri noktalarına yönlendirilir. Bu tür çatı - larda özellikle su yalıtım örtüsündeki uygulama hatalarından ya da zaman içinde oluşan, kullanımından kaynak - lanan bozulmalar, yağmur sularının sız - masına ve nemliliğe neden olur. Benzer biçimde parapetlerdeki yanlış uygula - malar da yağmur suyunun sızmasına ve nemliliğe neden olmaktadır. Beton ve ahşap elemanlarda, çatlaklardan sızan suların katmanlarda birikmesi nemliliğe neden olur. Çatı içinde ısıl, nem ya da rüzgar etkisiyle çeşitli hareketler oluşmaktadır. Bina iç hacminde oluşan su buharı, basınç etkisiyle bu hacmi çevreleyen tüm yapı elemanlarından geçerek dışarı çıkmak isteyecektir [4]. Nemden kay - naklanan bu tür hareketler beton ve ahşap elemanlarda ve parapetlerde görülmektedir. Isıl hareketler ise su yalı - tım örtülerinde, parapetlerde ve beton elemanlarda oluşmaktadır. Çatıda rüz - gar etkisiyle oluşan hareketler, ikincil düzeyde etkili olup, daha çok su yalı - tım örtülerinde ve parapetlerde görül - mektedir. Eğimli çatılarda kaplamanın karolar gibi küçük ünitelerden ya da tabakalar halinde büyük ünitelerden oluşması durumunda, rüzgar etkisiyle çatıda bozulmalar oluşabilmektedir. Kimyasal/biyolojik nedenlerle çatılarda oluşan bozulmalar daha çok korozyon (paslanma) ve diğer nedenlerden kay - naklanabilmektedir. Özellikle bünye - sinde donatı olduğunda düz çatılarda beton elemanlarda korozyon etkisiyle bozulma görülebiliyorken, eğimli çatı - larda özellikle ahşap elemanların metal bağlantılar kullanılması durumunda metalin paslanmasından dolayı bozul - malar oluşabilmektedir. Düz ve eğimli çatılardaki ahşap elemanlarda kimya - sal/biyolojik çeşitli nedenlerden dolayı oluşan bozulmalar meydana gelmek - tedir [5]. Konut gibi alanı daha küçük olan binalarda eğimli çatı kullanımı, hem karşı karşıya kalınacak olası sorunları azaltacak, hem de yeni alanları kulla - nıma açacaktır. Tablo 1’de görüldüğü gibi çatılarda sorunlar eğimin azalması ile birlikte artmaktadır, çatının eğimli yapılması yağmur sularının yapıya Şekil 1: Dış koşul ve etkiler [2] Neden Nemlilik Hareketler Kimayasal/ Biyolojik Kaynak Yağmur Penetras - yonu Yoğuşma Katmanlar Arasındaki Newm Termal Nem Rüzgar etkisi Korozyon Bozulma Eleman / Bileşen Yüzeyde Çatlaklarda ÇATILAR DÜZ Su yalıtım örtüsü ▲ ▲ ▲ Beton ▲ ▲ ▲ ▲ ▲ Ahşap ▲ ▲ ▲ Parapetler ▲ ▲ ▲ ▲ EĞİMLİ Küçük üniteler (karolar, vb.) ▲ Büyük üniteler (Tabakalar, vb.) ▲ Ahşap ▲ ▲ ▲ Tablo 1: Genel Yapım Hataları Matrisi - Çatılar [5]
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=