Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 77. Sayı (Kasım-Aralık 2018)
cativecephe.com Çatı & Cephe / Kasım-Aralık 2018 39 - Tüm dünya devletleri, güneş enerjisi kurulumu ile ilgili yasa ve yönet- meliklerin düzenlenmesi konusunda adeta bir yarış içindeler. - Konu ile ilgili bir sürü eksiğimiz bulunsa da, güneş enerjisi paneli üretimleri yurdumuzda da başlamış durumda. Güneş enerjisi kurulumu olarak dünyada en çok ilerleme kay- deden ilk on ülke (2018 yılı) içindeyiz. Güneş enerjisi sistem kurulumları genellikle iki alanda gerçekleştiriliyor; “güneş paneli tarlası” olarak adlan- dırılan boş arazilerde ya da yapıların çatılarında. Boş arazilerin kullanılması duru- munda, inanıyorum ki, temiz enerji üreticileri oldukları için çevreye de duyarlı olduklarını bildiğim güneş enerjisi paneli üreticileri ve güneş ener- jisi kurulumu yapan firmalar, “güneş paneli tarlası” uygulamalarında, tarım alanlarını kullanmamaya dikkat edi- yorlardır. Bu “tarlalar” bildiğim kada- rıyla (genellikle) 20.000 m2 ve üzeri boyutlarda uygulanıyor. Gerek çev- resel değerler ve gerekse de üründe (güneş enerjisi paneli) gerçekleşmekte olan teknolojik gelişmelerle, kurulum- ların yapıların çatılarına yönelmesinin artarak devam edeceğine inanıyorum. Yapıların çatıları konusunda iki alternatif mevcut: Birincisi büyük ölçekli sanayi binalarının çatıları, ikin- cisi ise konut ve benzeri küçük ölçekli yapıların çatıları. Sanayi yapılarının neredeyse tamamı sandviç panele göre tasarlan- mış durumda. Sanayi yapıları, sandviç panel üreticilerinin çok iyi bildiği detay- lara sahip olduğu için, sanayi binala- rında güneş enerjisi kurulumu yapacak firmalara doğru bilgi aktarma ve yar- dımcı olma (sandviç panel üreticisi ve uygulayıcısı olarak) sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum. Bugünden sonra, Türkiye’nin hiç- bir yerinde, güneş enerji sistemi kuru- lumu yapılmayan sanayi binası çatısı kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Yani üzerinde güneş enerjisi kurulumu yapılmayacak hiçbir sandviç panel çatı kalmayacağını bilerek (kabul ederek) geleceği planlamazsak, çok da uzak olmayan bir gelecekte, bugün bildiği- miz özelliklerdeki sandviç paneli sata- maz, kullanamaz hale gelme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Bu yazının başlangıcında bahset- tiğim ve bizleri heyecanlandıracağına inandığım yoruma gelecek olursak: (Birkaç kabulüm ile konuya giriş yapa- cağım.) Kabul 1: Güneş enerjisi kurulumu maliyeti, günümüzde yaklaşık 200 Dolar/metrekare. (Bu rakamın düş- meye devam edeceği tahmin ediliyor.) Kabul 2: Güneş enerjisi sistemleri, sağladıkları enerji ile kurulum maliyet- lerini yaklaşık sekiz yılda amorti ediyor- lar. Daha sonrasında sağlanan enerji, yapı sahibinin kazancı haline dönü- şüyor. Ayrıca ilk kurulum için değişik finans destek sistemleri mevcut. Metrekare maliyeti yüksek olsa da (200 Dolar) kendini sekiz yılda amorti ediyor olması, (Bu bilgi günümüz için geçerli. Zaman içinde ürünün kalitesi arttıkça amorti süresinin düşeceği de oldukça net bilgi) çatılarda güneş ener- jisi sistemi kurulumunu neredeyse vaz- geçilemez hale getiriyor. Kabul 3: Türkiye’de bulunan sand- viç panel üreticileri için önümüzdeki 10 yılın çatı pazarı boyutunu 250 milyon metrekare olarak düşünüyorum (Yılda yirmi beş milyon metrekare anlamına geliyor). Bu 250 milyon metrekare alan on yılda yapılacak yeni sanayi yapılarının çatıları anlamında. Bir de daha önce- den yapılmış, mevcut sanayi tesisleri- nin çatıları var. Çok yeni yapılmış bile olsa, sekiz yılda kendini amorti edebili- yorsa tüm mevcut çatılar, güneş enerjisi sistemi kurulumu için potansiyel alan haline gelebilmekte. Kabul 4: Türkiye’de mevcut sanayi yapılarının sandviç panel çatılarını 500 milyon metrekare kabul ediyorum. Tek kat uygulamaları ve değişik malzeme- lerle yapılmış uygulamaları da kattığı- mızda toplam alan rahatça 1 milyar metrekareyi aşacaktır. Sonuçta, önümüzdeki on yıl için, 250 milyonu yeni yapılardan ve 250 milyonu mevcut yapı stokundan oluş- mak üzere toplam 500 milyon met- rekarelik çatı uygulaması yapılması gerçekleşebilir. Maliyeti de 200 Dolar/ metrekare kabul edersek; toplam bedeli (on yıl için) 100 milyar dolar olan bir pazardan bahsediyoruz. Bu rakamlar sadece Türkiye için. Bir de sandviç panel satabildiğimiz komşu ülkeleri ve onların mevcut yapı stokları düşü- nüldüğünde (Avrupa’yı da düşünün) olayın rengi iyice değişiyor. Türkiye’de bulunan mevcut sandviç panel firma- larının hiç birinin (tek başına) bahset- tiğim bu konuyu kavrayabileceğini ve yönlendirebileceğini düşünmüyorum. Önerim: PANELDER’in yöneti- minde bulunan firmalarımızın, gün- lük çıkarlarının peşine takılmadan bir araya gelebilmeleri. PANELDER ola- rak, çok değerli profesörleri olduğunu bildiğim birkaç üniversitemizden de destekler alarak konuyu geliştirmeyi ciddi bir proje olarak ele alabilmeleri. Yanlarına katacakları bir güneş enerjisi paneli üreticisi ile birlikte yeni ürün veya çözüm geliştirmeleri. Gerçekleş- tirecekleri gelişmeleri belgelemeleri ve gerekli patentleri alarak dünyaya bakmaları. Bilemiyorum, sizlere çok mu hayali geldi? 2019 yılının, sağlık, başarı ve mut- luluk en çok da huzur getirmesini dile- rim.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=