Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 82. Sayı (Eylül-Ekim 2019)
cativecephe.com Çatı & Cephe / Eylül-Ekim 2019 20 bir mimar; ve cephe geçerli. 60’ların savaş sonrası fışkıran mimarlığına baktığımda inanılmaz gelişmeci örnekler görüyorum. Arkaik zamanlarda da çok özgün yapılar yapıl- mış. Ama özgünlük endişesi ile değil, sürecin kendisi oraya götürmüş üretimi. Hadi yeni bir şey yapalım dediğinizde yeni bir şey yapamamayı garanti altına alıyorsunuz gibime geliyor...” Hız, berbat bir şey... “Sivil mimarlık örnekleri de bence öyle. Mihrimah Sultan Cami veya Süleymaniye Cami hakikaten üstün yapılar. Biz yapabilir miyiz şimdi, ger- çekten onu da bilemiyorum. Bunun nedenlerinden birisi bence ‘hız’. Hız, berbat bir şey. Mesela seri konut pro- jelerinde alüminyum korkuluklar gibi hakikaten hiç hoşlanmadığım detay- lar var. Modüler, fonksiyonel ve pro- jeyi hızlandırmasından dolayı pratik, endüstriyel bir ürün. Fakat her binayı aynılaştırıyor. Her bina birbirine ben- ziyor. Hızın sonucu olarak her şey aynılaşıyor. Herkesin farklı olmaya çalışıp, sonunda herkesin aynı olduğu bir dünya yaratılıyor...” Hazır paketten ziyade özgün sistem tasarlamak istiyoruz “Malzeme üreticileri ve uygulayıcı- larla masaya oturduğumuzda mimarlık ofisi olarak ne istediğimizi bildiğimiz- den rahat ilerleyebiliyoruz. Herhangi bir firma onu karşılayamıyorsa seri bir şekilde ötekine geçiyoruz. Türkiye’deki malzeme ve sistem üreticileri, belki de doğal olarak ellerindeki hazır paketi kullanmamızı istiyorlar. Ama biz ofis olarak çoğu zaman hazır paketten ziyade o gövdeyi kuracak özgün sis- temi tasarlamak istiyoruz. Bu aşamada tabii ki kendi düşüncelerimizi dayatma taraftarı değiliz ama karşı tarafta, masa- nın öteki tarafındaki malzeme üreticisi temsilcisinin de teknik donanımıyla, önerileriyle bizi geliştirmesini arzu edi- yoruz. Verim ancak böyle diyaloğa açık, birlikte Ar-Ge yapabileceğimiz bir ortamda sağlanabilir. Yoksa kendi hazır sistemini dayatan firmalarla iler- leme şansımız pek olamıyor. Ar-Ge’si gelişmiş firmalarla çalışmayı tercih edi- yoruz. Malzeme üreticilerinin mimara hem teknik hem de estetik anlamda destekleyici bir hizmet vermesi gere- kiyor. Tasarımcıyla beraber hareket ettikleri bir dünyayı kuracak bir alt- yapıyı çalıştırmaları gerektiğini düşü- nüyorum...” Kendisi olmayan malzemeyi tercih etmiyorum “Bağlamı ve işlevi doğru yere otu- ruyorsa her malzemeyi kullanabilirim. Fakat ahşaba benzeyen plastik veya taşa benzeyen seramik gibi, bir şeye benzeyen ama kendisi olmayan mal- zemeleri kullanmayı tercih etmiyorum. Kortene benzeyen seramik kullanmak istemem mesela...” Ses getirecek projelerimiz var... “Ofis olarak bugünlerde Kapadokya Bölge Müzesi’yle uğraşıyoruz. Ava- nos’un güneyinde, 90 yaşında eski bir taş ocağının müzeye dönüştürüyoruz. Ayrıca Lüleburgaz’da, yine bir kamu projesi olan Kore Savaşı Anma Mer- kezi de oldukça ses getireceğini tahmin ettiğimiz projelerimizden birisi olacak. Yeraltında, cephesi olmayan, kocaman yeşil bir çatıya sahip bir yapı. Kapadokya
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=