Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi 111. Sayı (Temmuz-Ağustos 2025)

İKİ AYDA BİR YAYINLANIR • TEMMUZ-AĞUSTOS 2025 • YIL: 20 • SAYI: 111 • 120 TL. • ISSN 1306-5335 www.cativecephe.com DOSYA / Lider Firmalar SÖYLEŞİ SÖYLEŞİ Nimeçatı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Selçuk Aktepe: Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER 32 Yaşında BTM Yönetim Kurulu Başkanı LEVENT ÜRKMEZ ODE Yalıtım, Yönetim Kurulu Üyesi OZAN TURAN “NIMEÇATI BU YIL SEKTÖRDE 27. YILINI DOLDURUYOR” Cepheler Konuşuyor: MIMARI KIMLIĞIN IŞIKLA BULUŞMASI

Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. b2bmedya.com 1988’de Doğalgaz, 1993’te Tesisat, 1994’te Yangın ve Güvenlik, 1996’da Yalıtım, 2000’de Enerji ve Çevre, 2005’te Su ve Çevre, 2006’da Çatı ve Cephe, 2007’de Boatbuilder Türkiye, 2008’de Tersane, 2010’da Yeşil Bina Dergisini yayımlamaya başlayan B2B Medya / Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş.’nin yayımladığı tüm dergilerin arşivi internete yüklendi. Dergilerimizin tüm sayılarını, web sitelerinin E-DERGİ ARŞİVİ sekmesinde okuyabilir, yazdırılabilir, her bir sayı içerisinde arama yapılabilirsiniz... 10 dergimizin toplam 1816 sayısına bir tıkla ulaşabilirsiniz.

2 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 TEMMUZ-AĞUSTOS 2025 • SAYI: 111 • www.cativecephe.com IÇINDEKILER BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez 21 Dosya / Lider Firmalar ODE Yalıtım, Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan 24Dosya / Lider Firmalar 04 Haber Tüm Detaylarıyla Sürdürülebilirlik Nedir? 2. Bölüm Dr. Atila Gürses - Y. Sinan Kaya 29 Makale Şişecam’dan ‘Extra Clear’ Bir Çözüm 36 Ürün Cepheler Konuşuyor: Mimari Kimliğin Işıkla Buluşması 34 Aydınlatma 18 ÇATIDER'den 19 CEPHEDER'den 14 Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER 32 Yaşında Söyleşi Nimeçatı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Md. Selçuk Aktepe “Nimeçatı bu yıl sektörde 27. yılını dolduruyor” 27 Söyleşi

3 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 SUNUŞ Hangi sektörde olursa olsun, yatırımcısından, sanayicisine, satıcı ve uygulamacı bayilerine kadar tüm sektör bileşenleri, işletmelerinde doğru kararlar alabilmeleri için sektör analizlerine gereksinim duyar. Pazar bilgileri, istatistik ve tablolar alacakları kararlar için doğru değerlendirme yapma imkanı tanır. ÇATIDER Yönetim Kurulu’nun liderliğinde Teknik Komite’nin hazırladığı “2024 Sektör Büyüklüğü Raporu”nu bu nedenle çok önemsiyorum. ÇATIDER Başkanı Levent Çeki, ÇATIDER Başkan’dan sayfasında bu konuyu okurlarımızla paylaştı. Okumanızı öneriyorum. CEPHEDER Başkanı Emre Ünaldı CEPHEDER’den sayfasında, “Güçlü Cepheler, Güçlü Ekonomi: Sektörümüzün Bugünü ve Yarını” başlığında ekonominin makro ve sektörel bazda mikro sorunlarını, tehdit ve fırsatları okurlarımız için analitik bir bakış açısıyla yazdı. İlgiyle okunacağını umuyorum. Bu sayı başladığımız “LİDER MARKALAR” dosyamızda; başarıyı getiren yapı taşları, kalite, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm başlıklarında sorularımızı, 2025 yılında 50. Yaşını kutlayan BTM firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, Ode Yalıtım’ın 40 yıllık başarılı yolculuğu, sürdürülebilirlik, dijitalleşme, yeşil dönüşüm anlayışı başlıklarındaki sorularımızı ikinci kuşak yöneticisi Ode Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan okurlarımız için yanıtladı. Çatı Cephe dergisi olarak BTM’nin 50 yaşını, Ode Yalıtım’ın 40. Yaşını kutluyor, küresel marka olma yolculuğunda başarılar diliyoruz. İZODER 32. Yaşını kutluyor. İZODER Başkanı Emrullah Eruslu söyleşi konuğumuz oldu. Nimeçatı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Selçuk Aktepe, firmanın çalışmaları ve yeni lojistik üssü yatırımları hakkındaki sorularımızı söyleşimizde yanıtladı. Seçilmiş haber ve ürün tanıtımı sayfalarımızla zenginleştirdiğimiz dergimizi keyifle okuyacağınızı umuyor, esenlikler diliyorum. En derin saygılarımla. 2024 SEKTÖR BÜYÜKLÜĞÜ RAPORU: Kuruluş Tarihi 2006 Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. Adına İsmail Ceyhan ismailceyhan@b2bmedya.com Yazı İşleri ve Reklam Barış Ceyhan barisceyhan@b2bmedya.com 0535 496 62 32 Abone abone@b2bmedya.com Grafik grafik@b2bmedya.com Baskı ve Cilt Şan Matbaa Tel: 0212 289 24 24 Yayınlayan Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. Fikirtepe Mah. Rüzgar Sok. Şua Elite Consept Sitesi 44A - A1 Blok K: 1 D: 48 34720 Kadıköy-İstanbul/Türkiye Tel: 0216 651 78 78 - 0216 651 78 98 www.cativecephe.com www.b2bmedya.com info@b2bmedya.com Fiyatı: 120 TL. © 2025 Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. ISSN: 1306-5335 Yılda 6 sayı yayımlanır. Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır. İSMAİL CEYHAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ÇATI VE CEPHE SİSTEMLERİ DERGİSİ “Düz ve Eğimli Çatı Kaplamaları Sektör Büyüklüğü 189 Milyon m²’ye Ulaştı”

4 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 HABERLER ALUMIL TÜRKIYE’NIN SHOWROOM’U GÖRKEMLI BIR DAVETLE AÇILDI Yenilikçi alüminyum sistemleriyle uluslararası yapı sektörünün öncü markalarından Alumil, İstanbul Yeni Sahra’daki yeni showroom’unu 3 Temmuz 2025 tarihinde Alumil CEO’su George Milonas ve Yönetim Kurulu üyelerinin de katılımıyla açıldı. Alumil Grup Başkanı George Milonas, Türkiye Genel Müdürü George Nathanail ve Türkiye Satış Müdürü Mesut Kamburhasan'ın konuşmalarıyla başlayan etkinlikte, katılımcılara Alumil’in “Her Gün Mükemmellik İnşa Ediyoruz” vizyonu ve Türkiye’de planlanan yeni üretim tesisi yatırımı hakkında bilgi verildi. Alumil’in tüm yönetim ekibi de gecede hazır bulunarak konuklarla bire bir görüşmeler gerçekleştirdi. 1.000 m²’lik modern alanıyla hizmete giren showroom, mimarlardan son kullanıcılara kadar tüm ziyaretçilerine her ihtiyaca yönelik terzi işi çözümlerini yakından görme ve deneyimleme fırsatı sunuyor. AÇILIŞA ÇOK SAYIDA MIMAR, PROJE TASARIMCISI VE YÖNETICISI KATILDI Konuklar canlı müzik eşliğinde, showroomda sergilenen ürünleri inceleme ve Alumil teknik yetkililerinden bilgi edinme fırsatı buldu. 1.000 m²’lik modern alanıyla hizmete giren showroom, mimarlardan son kullanıcılara kadar tüm ziyaretçilerine her ihtiyaca yönelik terzi işi çözümlerini yakından görme ve deneyimleme fırsatı sunuyor. Gecede, mimarlar ve iş ortaklarının yanı sıra yapı sektörünün kanaat önderleri ve dijital platformlarda etkili isimler de yer aldı. Showroom’un sunduğu deneyim alanı, sadece ürünleri sergilemekle kalmayıp, katılımcıların sistemleri bire bir inceleyip karşılaştırmalı değerlendirme yapabilmelerine olanak tanıdı. Konuklar; kapı, pencere ve cephe sistemlerinden ofis bölmelerine, dış mekân çözümlerinden pergolalara kadar geniş bir ürün gamını yerinde deneyimledi. 40’tan fazla gerçek boyutlu numunenin yer aldığı showroom’da öne çıkan bazı sistemler şunlar: • SUPREME S500 Total Eclipse • SUPREME S700 Eclipse • SUPREME S650 Curved & e-Motion • SUPREME S91 • SMARTIA S67 Phos • SUPREME SD115 • SMARTIA M7 • SMARTIA Barcode • SMARTIA PG160P Santorini Alumil İstanbul Showroom, işlevsellik ile estetiği bir araya getiren yüksek performanslı çözümleriyle sektöre ilham verirken; ziyaretçilerine bir yandan ürünleri yakından inceleme ve kıyaslama yapabilme imkânı tanıyan kapsamlı ve bilgilendirici bir platform sunuyor. n

5 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 HABERLER BOSTIK TÜRKIYE VE MODUS İŞ BIRLIĞIYLE GÜRCISTAN’DA TEKNIK EĞITIM PROGRAMI GERÇEKLEŞTIRILDI Bostik Türkiye, Gürcistan’daki uzun soluklu iş ortağı Modus’un 26. kuruluş yıl dönümünü, teknik eğitimlerle taçlandırdı. Tiflis ve Batum şehirlerinde düzenlenen iki günlük eğitim programlarında, Bostik’in yenilikçi sızdırmazlık ve yapıştırıcı ürünleri katılımcılarla buluştu. Bayi temsilcileri, uygulamacılar ve son kullanıcılar hem teorik bilgi edindiler hem de demo uygulamalara aktif olarak katıldılar. Eğitim oturumlarında vaka çalışmaları üzerinden yürütülen analizlerle, sahada karşılaşılan sorunlara pratik ve uygulanabilir çözümler sunuldu. Etkinlik yalnızca teknik içerikle sınırlı kalmadı. Modus ekibinin hazırladığı özel hatıra hediyelerinin dağıtımına eşlik eden Bostik Türkiye ekibi, bu sayede ortak başarı hikâyelerini bir kez daha pekiştirmiş oldu. İş birliklerine önem verdiklerini söyleyen Bostik Türkiye ve Merkez Asya Yapı Tüketici Departmanı İş Birimi Direktörü Bilgehan Türkkan: “Bostik Türkiye olarak yalnızca yerel pazarda değil, Kafkasya’dan Orta Asya’ya uzanan geniş bir coğrafyada teknik eğitim, bilgi transferi ve satış sonrası destek faaliyetlerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Yenilikçi ürün portföyümüzle bölgedeki profesyonellerin güvenilir çözüm ortağı olmaya devam ederken, kalite ve sürdürülebilirlik standartlarını birlikte yükseltmeyi hedefliyoruz.” dedi. n KIRAÇ GALVANIZ A.Ş.’DEN BOZÜYÜK’E DEV YATIRIM: AVRUPA’NIN EN BÜYÜK TESISI Türk sanayisinin öncü markalarından TCK by Kıraç A.Ş., Bilecik Bozüyük Organize Sanayi Bölgesi’nde 1 milyar 350 milyon TL’yi aşan yatırım değeriyle hayata geçirdiği, bölge sanayisine, istihdama ve ihracata katkı sağlayacak yeni üretim tesisinin açılışını, protokolün katılımıyla gerçekleştirdi. Bozüyük Kaymakamı Adem Öztürk, Bozüyük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Veli Çelik, kamu sektörü ve özel sektör temsilcileri, Kıraç Grup Yönetim Kurulu Başkanı Feyzi Kıraç, TCK by Kıraç Genel Müdürü Serkan Malçok ve yatırımcıların katılımıyla düzenlenen açılışta, Kıraç Galvaniz A.Ş. yönetimi ve çalışanları da hazır bulundu. Törende, protokol üyeleriyle birlikte açılış kurdelesi kesilerek tesisin resmi açılışı gerçekleştirildi. Açılış töreninde konuşan Kıraç Galvaniz A.Ş. Genel Müdürü Serkan Malkoç, yerli üretimin önemine vurgu yaptı ve şunları söyledi: “Kurulduğumuz günden bu yana üretim kabiliyetimizi sürekli geliştiren, yerli üretimle değer yaratan bir marka olmayı hedefledik. Geleceği sadece inşa etmiyoruz, aynı zamanda sürdürülebilir, izlenebilir ve çevre dostu üretim anlayışıyla şekillendiriyoruz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Bilecik Bozüyük fabrikamız, yalnızca bölgemize değil, Türkiye'nin katma değerli sürdürülebilir sanayi vizyonuna da katkı sağlama hedefimizin somut bir göstergesidir.” dedi. n

6 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 HABERLER TÜRK ALÜMINYUM SEKTÖRÜ KÜRESEL SAHNEDE Türkiye’nin küresel ölçekte söz sahibi sektörlerinden biri olan ve 200’den fazla ülkeye ihracat yapan Türk alüminyum sanayi, Londra ve Şikago’da düzenlenen uluslararası zirvelerde etkin bir şekilde temsil edildi. Küresel alüminyum sektörünün tüm paydaşlarını aynı yerde buluşturan zirvelerde sektörle ilgili öne çıkan konular masaya yatırıldı, geleceğe yönelik projeksiyonlar paylaşıldı. Bu zirvelerin ardından bir açıklama yapan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Alüminyum Komite Başkanı Ali Bakaner, sürdürülebilir ve yeşil enerji ile üretim ve düşük karbonlu üretim konularının giderek önem kazandığına işaret ederek, "Birlik olarak sektördeki gelişme ve son trendleri takip ediyor, uluslararası platformlarda “Turkish Aluminium” olarak yer alıyoruz. Türk Alüminyum sektörü olarak katma değerli üretim ve rekabetçi gücümüzle dış pazarlara damga vurmaya devam edeceğiz." dedi. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), sektörel gelişmeleri yakından takip etmek ve “Turkish Aluminium” markasını dünya vitrinine taşımak amacıyla iki önemli uluslararası organizasyonda yer aldı. 13–15 Mayıs 2025 tarihleri arasında Londra’da, CRU organizasyonu, International Aluminium Institute ve Aluminium Stewardship Initiative iş birliğiyle düzenlenen 30. World Aluminium Summit, 38 ülkeden 170 firma ve 370 katılımcıyı bir araya getirdi. Türkiye’den İDDMİB Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Öncel, Şevket Çalışkan, Aynur Ayhan ile İMMİB Genel Sekreteri Dr. S. Armağan Vurdu’nun katılım sağladığı konferansta; ham madde temini, birincil/ ikincil alüminyum, sürdürülebilirlik, fiyat politikaları ve küresel arz-talep dengesi gibi konular masaya yatırıldı. Konferansın ilk gününde gerçekleştirilen “Alüminyum Sektöründe Küresel, Jeopolitik ve Ticari Baskı” başlıklı panelde, Dr. S. Armağan Vurdu konuşmacı olarak yer aldı. Oturumda, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, enerji maliyetleri, uluslararası ticarette korumacılık ve tarifelerin sektöre etkileri tartışıldı. 2–5 Haziran 2025 tarihleri arasında ABD’nin Şikago kentinde gerçekleştirilen 17. Harbor Aluminium Summit ise bu yıl 40 ülkeden 900’ü aşkın sektör temsilcisini ağırladı. Türkiye adına zirveye İDDMİB Yönetim Kurulu Üyesi Şevket Çalışkan ve İTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgül Keleş katıldı. Kuzey Amerika, Avrupa Birliği ve Çin özelinde alüminyum pazarı analizleri, üretim-tüketim öngörüleri, LME fiyat beklentileri ve geri dönüşüm trendleri gibi başlıklar konferans gündeminde yer aldı. SEKTÖRÜN ROTASI YEŞIL DÖNÜŞÜM VE KATMA DEĞERLI ÜRETIM İDDMİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Alüminyum Komite Başkanı Ali Bakaner, zirvelerin ardından yaptığı değerlendirmede, alüminyum sektörünün sanayimizin temel taşlarından biri olduğuna işaret ederek, her geçen gün ikincil alüminyum başta olmak üzere alüminyuma olan talebin dünyada giderek arttığını kaydetti. Özellikle sürdürülebilir ve yeşil enerji ile üretim ve düşük karbonlu üretim konularının giderek önem kazandığını belirten Bakaner, "Biz de birlik olarak sektördeki gelişme ve son trendleri yakından takip ediyor, uluslararası platformlarda “Turkish Aluminium” olarak yer alıyoruz. Türk Alüminyum sektörü olarak katma değerli üretim ve rekabetçi gücümüzle dış pazarlara damga vurmaya devam edeceğiz." dedi. n

7 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 HABERLER 17 AĞUSTOS FARKINDALIK GÜNÜ: DEPREM GERÇEĞI KARŞISINDA YAPISAL DAYANIKLILIK CCEPHEDER Yönetim Kurulu Üyesi Ersoy Çakır: “17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, yaklaşık 18 bin kişinin yaşamını yitirmesi ve yüz binlerce yapının hasar görmesiyle yalnızca bir doğal afet değil, aynı zamanda mühendislik, şehircilik ve toplumsal bilinç açısından bir kırılma noktası olmuştur. Bu felaket, taşıyıcı sistem tasarımından yapı denetimine, zemin etütlerinden kentsel planlamaya kadar pek çok alanda ciddi eksiklikleri açığa çıkarmıştır. Deprem sonrası süreçte Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği önemli ölçüde geliştirilmiş, özellikle 2018 revizyonuyla performansa dayalı tasarım yaklaşımı benimsenmiştir. Bu yaklaşım, yalnızca yapının göçmesini önlemeyi değil, farklı deprem düzeylerinde (Hemen Kullanım, Can Güvenliği, Göçmenin Önlenmesi) yapının nasıl davranacağını öngörmeyi amaçlamaktadır. Yönetmelikte lineer elastik yöntemlerin yanı sıra doğrusal olmayan statik (pushover) ve doğrusal olmayan dinamik analiz yöntemleri de yer almakta, özellikle yüksek katlı ve düzensiz yapılarda bu hesap yöntemlerinin kullanılması zorunlu hale gelmektedir. Ayrıca yapızemin etkileşiminin dikkate alınması, sıvılaşma riski olan bölgelerde ayrıntılı zemin iyileştirme yöntemlerinin uygulanması ve taşıyıcı sistem düzensizliklerinin sınırlanması, yönetmeliğin öne çıkan maddeleri arasında yer almaktadır. Mevcut yapı stoğunun önemli bir kısmı 1999 öncesi inşa edildiği için bu binaların performans değerlendirmesi ve güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Güçlendirme yöntemleri arasında betonarme elemanların kesitlerinin büyütülmesi (mantolama), çelik çaprazlarla rijitliğin artırılması, karbon fiber takviyeli polimer (CFRP) uygulamaları, dıştan öngerme sistemleri ve temele sismik izolatör yerleştirilmesi gibi teknikler yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle hastaneler ve kritik altyapı tesislerinde taban izolasyonu sayesinde deprem sırasında yapıya aktarılan ivmelerin %50–60 oranında azaltılması mümkündür. Türkiye’de İstanbul’daki bazı şehir hastaneleri bu teknolojiyle inşa edilmiş olup, bu yapılar dünyadaki en büyük sismik izolatörlü projeler arasında yer almaktadır. Dünyadaki örnekler incelendiğinde, Japonya’da yüksek katlı binalarda “viskoz damper” ve “kütle sönümleyici” sistemlerin yaygın şekilde uygulandığı görülmektedir. Tokyo Sky Tree Kulesi’nde kullanılan merkez kolonlu sönümleme sistemi, geleneksel pagoda mimarisinden esinlenerek geliştirilmiş ve yapının 600 metrelik yüksekliğine rağmen deprem performansını artırmıştır. Şili’de ise 9.0 büyüklüğüne yaklaşan depremlere rağmen modern mühendislik çözümleri ve sıkı denetim sayesinde can kaybı oranı oldukça düşük kalmaktadır. Kaliforniya’da uygulanan “Mandatory Seismic Retrofit Program” çerçevesinde, özellikle “softstory” (zayıf kat) binaların belirli süreler içinde güçlendirilmesi yasal bir zorunluluk haline getirilmiştir. Türkiye açısından en büyük sorun, alınan teknik önlemlerin uygulamada yeterince hayata geçirilememesidir. Denetim süreçlerinde bağımsızlığın sağlanamaması, imalat sırasında kullanılan beton ve donatı kalitesindeki yetersizlikler ve kentsel dönüşümde rant öncelikli yaklaşımlar, can kayıplarını azaltma noktasında ciddi riskler oluşturmaktadır. Oysa deprem mühendisliğinde en önemli prensiplerden biri, “ön tasarım maliyeti düşük, deprem sonrası kayıp maliyeti çok yüksektir” gerçeğidir. Nitekim uluslararası araştırmalar, depreme dayanıklı tasarımın toplam inşaat maliyetini yalnızca %3–5 oranında artırdığını, ancak olası bir depremde yıkım ve can kaybı riskini dramatik biçimde azalttığını ortaya koymaktadır. Geleceğe dönük olarak Türkiye’nin izlemesi gereken yol haritası nettir. Yapıların projelendirilmesinde performans esaslı tasarımın yaygınlaştırılması, deprem izolatörlerinin yalnızca kritik yapılarda değil konutlarda da kullanılabilir hale gelmesi, mikrobölgeleme çalışmalarının tamamlanarak imar planlarının bu veriler ışığında yapılması ve yapı denetim sisteminin bağımsız mühendislik odalarıyla entegre çalışması gerekmektedir. Ayrıca dijital ikiz teknolojileriyle binaların gerçek zamanlı performans takibi, yapay zekâ tabanlı risk haritaları ve sensör tabanlı izleme sistemleri depreme hazırlıkta devrim niteliğinde yenilikler sunmaktadır. Sonuç olarak, 17 Ağustos yalnızca geçmişi hatırlatan bir gün değil, geleceğe yön veren bilimsel ve teknik adımların ne kadar hayati olduğunu da hatırlatan bir semboldür. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesinin tek yolu, bilimsel bilgiye dayalı mühendislik uygulamalarını tavizsiz şekilde hayata geçirmek ve güçlü bir denetim kültürü oluşturmaktır. Depremi engellemek mümkün değildir, ancak doğru tasarım, doğru malzeme ve doğru uygulama ile can kayıplarını asgariye indirmek mümkündür.” n

8 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 HABERLER İZODER’DEN GÜVENLI YAPILAŞMA IÇIN YALITIM UYARISI Tam 26 yıl önce yaşadığımız 17 Ağustos Marmara Depremi, aradan geçen onca zamana karşın toplumsal travmalarımız arasında ilk sıralarda yer alıyor. İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, hafızalarımızda derin izler ve acılar bırakan 17 Ağustos’un yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada Türkiye’nin gündeminden deprem korkusunu çıkarmak gerektiğini söyledi. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde, güvenli yapılaşmanın temel taşı olan yalıtım uygulamalarına gereken önemin halen verilmediğine dikkat çeken İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Deprem olduğunda insanlar binalarına güvenmek yerine kaçmayı tercih ediyorsa durup düşünmemiz gerekiyor. Güvenli, konforlu ve enerji verimli binalar ülkenin en önemli gündem başlıklarından biri olmak zorunda” dedi. Yüzölçümünün yüzde 90’ınından fazlası deprem kuşağında yer alan Türkiye’de bina stokunun çok büyük bir bölümü betonarme yapılardan oluşuyor. Ülkemizdeki büyük depremlerden sonra yapılan hasar tespit çalışmalarında yıkılan binaların büyük çoğunluğunda korozyon problemi göze çarpıyor. Türkiye’de yaygın bir şekilde kullanılan betonarme yapılarda demirin paslanması en korkulan durum olarak dikkat çekiyor. Paslanmış demir sonucunda binaları çürütmeye başlayan korozyonu önlemenin en etkili yolu, binalar yapılırken su yalıtımını ihmal etmemekten geçiyor. KOROZYON DEPREM OLMADAN DA BIR BINAYI YIKABILIR Depremlerde binaların taşıyıcı sistemlerinin hasar almasının en önemli nedenlerinden birinin su yalıtımı eksikliği olduğuna vurgu yapan İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Su yalıtımı olmayan binalarda yağmur, kar, yeraltı suları, zeminde yer alan nem, mutfak, banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerdeki su kaçakları, binanın inşa edildiği zeminde bulunan basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle binalar sürekli olarak suya maruz kalabiliyor. Yaşamın kaynağı su, demirle buluştuğunda korozyona neden olur. Paslanan demirler betonun taşıma gücünü azaltır. Bu da binanın depreme karşı dayanıklılığını ciddi ölçüde düşürür. Yani bir bina ilk yapıldığında sağlam olabilir ama su yalıtımı yoksa yıllar içinde paslanarak çürüyebilir. Bu durum, deprem olmasa bile binanın yıkılmasına kadar varabilecek üzücü sonuçlar doğurabilir.” YASA VAR ANCAK DENETIMLER YETERSIZ Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin 1 Haziran 2018 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesinin güvenli yapılaşma noktasında önemli bir eşik olduğunu belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “2018 yılı itibariyle su yalıtımı zorunlu bir uygulama olarak hayatımıza girdi. Ancak sahadaki uygulamalarda ciddi denetim eksiklikleri söz konusu. Yasa var ama uygulama ve denetim mekanizmaları yetersiz. Yalıtım uygulamalarının enerji verimliliği yanında bir bütün olarak yapıları dış etkenlere karşı koruduğunu ve ömrünü uzattığını unutmamalıyız. Su yalıtımı, ısı yalıtımı, ses yalıtımı ve yangın yalıtımı, binalarımızda karşılaştığımız pek çok sorunu önleyen olmazsa olmaz uygulamalardır” diye konuştu. GÜVENLI YAPILAŞMADA SU YALITIMI TEMEL IHTIYAÇ Depremle yaşamayı öğrenmek zorunda olan bir ülke olarak sadece kriz anlarında değil her zaman yapı güvenliği konusuna yatırım yapılması gerektiğini belirten Emrullah Eruslu, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü: “Su yalıtımı, güvenli yapılaşmanın ayrılmaz bir parçası. Bir binanın temeli sessizce çürüyorsa, biz bu binayı güvenli sayamayız. Özellikle deprem riski yüksek bölgelerde yaşayanların, binalarındaki su yalıtımı durumunu sorgulamaları ve uzman kontrolü yaptırmaları büyük önem taşıyor.” İZODER Başkanı, 23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin İstanbulluların korkularını yeniden harekete geçirdiğini ve Marmara Bölgesi’nde büyüklüğü 7’nin üzerinde bir deprem beklendiğini hatırlattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi” raporunda yer alan sonuçları da paylaşan Emrullah Eruslu, “İstanbul’da 7,5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosunda binaların ortalama yüzde 17’sinin (yaklaşık 194 bin bina) orta ve üst seviyede hasar göreceği tahmin ediliyor. 7,5 büyüklüğündeki senaryo depreminde İstanbul’daki binaların ortalama yüzde 26’sının hafif, yüzde 13’ünün orta, yüzde 3’ünün ağır ve yüzde 1’inin çok ağır hasar görmesi bekleniyor. ” dedi. n

10 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 HABERLER AVRUPA’NIN EN BÜYÜK EKSTRÜZYON PRESINE SAHIP OLAN ASAŞ, EURASIA RAIL 2025’E KATILDI Bu yıl 18-20 Haziran tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Demiryolu endüstrisinin Avrasya bölgesindeki en büyük ve en prestijli buluşmalarından biri olan Eurasia Rail 2025’te ASAŞ, teknolojik gücü ve sürdürülebilir üretim vizyonuyla sektöre yön veren çözümlerini tanıtarak, yenilikçi teknolojileri ve güçlü mühendislik altyapısıyla dikkatleri üzerine çekti. Avrupa’nın 15.000 tonluk güce sahip en büyük ekstrüzyon pres yatırımını hayata geçiren ASAŞ, bu yatırımıyla yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa genelinde başta demiryolu olmak üzere otomotiv, denizcilik ve ulaşım gibi stratejik sektörlere yüksek katma değerli çözümler sunacak. 15.000 ton gücünde (150MN) ekstrüzyon pres hattı yatırımının devreye girmesiyle birlikte Avrupa’nın en geniş profil, en büyük dikişli ve dikişsiz boru ve en büyük entegre alüminyum vagon gövde üretebilme kabiliyetine sahip olacak. Kurulacak yeni hat ile ASAŞ; 900 mm genişliğe, 650 mm çapa ve 30 metre uzunluğa kadar büyük boyutlu alüminyum profiller ve dikişsiz borular üretebilecek. TAM ENTEGRE VE YÜKSEK HASSASIYETLI ÜRETIM ALTYAPISI ASAŞ ayrıca sahip olduğu Mekanik İşlemler Tesisindeki 30 metre uzunluğa ve 4,1 metre genişliğe kadar parçaları işleyebilen 5 eksenli CNC işleme merkezleri ile 94 m uzunluk ve 4,3 m genişliğe kadar robotik kaynak hatları sayesinde, tren gövdesi üretiminde ihtiyaç olan tüm süreçleri kendi bünyesinde gerçekleştirebilen dünyadaki sayılı tesislerden biri konumuna gelecek. ASAŞ, bu yatırımıyla raylı sistemler sektöründeki yerlileşme oranını da artırmaya katkı sağlamayı hedefliyor. Daha önce Sakarya’daki TÜVASAŞ tesislerinde üretilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli elektrikli tren projesine önemli katkı sağlayan ASAŞ, trenin gövdesinde kullanılan alüminyum ekstrüzyon profillerini üreterek projede yer almıştı. IRIS sertifikasına sahip Türkiye'deki ilk alüminyum üreticisi olan firma, bugün raylı sistemler için; hızlı tren, metro, tramvay araç gövdelerinin tamamını oluşturan özel alaşımlı ve farklı kesitli alüminyum yapısal profiller, kapılar, vagon etek profilleri, engelli platformları, aydınlatma ve yolcu valiz sistem parçaları, koltuk ve zemin bağlantı profilleri, Rijit katener sistemleri gibi daha birçok alüminyum parçaları CNC tezgâhlarında ve robotik kaynak hatlarında işleyerek üretiyor. TEKNOLOJI VE SÜRDÜRÜLEBILIRLIK BIR ARADA ASAŞ, yalnızca 150 MN ekstrüzyon presi yatırımıyla değil; aynı zamanda firmanın talebiyle SMS

11 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 HABERLER POLISAN KANSAI BOYA ILE SITELERIN DIJITAL ASISTANI APSIYON İŞBIRLIĞI Bu iş birliği ile site yönetimleri, Apsiyon üzerinden yönetim süreçlerini takip ederken, aynı zamanda Polisan Kansai Boya ve Apsiyon’un iç ve dış mekanlar için geliştirdiği yeni renk kartelasına erişebilecek.Boya sektörünün lider markalarından Polisan Kansai Boya, 250’yi aşkın ürün çeşidiyle sektörün en geniş ürün yelpazesine sahip firmalarından biri olarak, apartman site yönetimlerine ve profesyonel yönetim firmalarına 360 derece dijital çözümler sunan bulut tabanlı platform Apsiyon ile birlikte yeni bir projeyi hayata geçiriyor. Bu iş birliği ile Polisan Kansai Boya; 3,5 milyondan fazla kişi tarafından kullanılan Apsiyon uygulaması üzerinden apartman ve sitelerin yaşam alanlarına renk katacak. Site yönetimleri, Apsiyon üzerinden yönetim süreçlerini dijital olarak takip ederken aynı zamanda Polisan Kansai Boya’nın ve Apsiyon’un iç ve dış mekanlar için geliştirdiği yeni renk kartelasına erişebilecek. Apsiyon mobil uygulaması üzerinden; Polisan Kansai Boya’nın Apsiyon kullanıcıları için düzenlediği kampanyalardan haberdar olacak. 19 RENKTEN OLUŞAN ÖZEL KARTELANIN ANA RENGI “APSIYON MAVISI” Polisan Kansai ve Apsiyon’un geliştirdiği ortak kartela; Yeni Kuğu, Karizmatik Krem, Sakız Beyazı, Yeni Dingin Gri, Kumsal Beji, Sabah Sisi, Gizemli Gri, Sahra Beji ve Marjinal Gri olarak adlandırılan iç cephe renkleri ile Ağrı Grisi, Buzul Beyazı, Bulut Grisi, Poyraz, Bahama Beyazı, Atlas Mavisi, Kasırga Grisi, Taş Grisi ve Alacakaranlık olarak çeşitlenen dış cephe renkleri olmak üzere toplam 19 renkten oluşuyor. Kartelanın özel rengi ise ‘Apsiyon Mavisi’. Apsiyon’un kurumsal rengini de yansıtan renk, hem iç hem de dış mekanlar için Polisan’ın uzmanlığıyla hayat bulan özel bir mavi olarak tanımlanıyor. “YAŞAM ALANLARINDA SÜRDÜRÜLEBILIRLIĞI DESTEKLIYORUZ” Apsiyon ile yaşam alanlarında enerji verimliliği ve sürdürülebilirliğin sağlanması konusundaki ortak vizyonlarının kendilerini bu alanda iş birliği yapmaya yönelttiğini kaydeden Polisan Kansai Boya CEO’su E. Burak Ekmekçioğlu, “Polisan Kansai Boya olarak geliştirdiğimiz, su bazlı, antibakteriyel, dayanıklı ve silinebilir boya seçenekleri ile site sakinlerinin sağlığını koruyarak yaşam alanlarının sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Ürünlerimizi daha geniş kitlelerle buluşturacak bu iş birliği sayesinde site sakinleri ve yöneticiler, Apsiyon uygulaması üzerinden hem yönetim süreçlerini takip edebilecek hem de Polisan Kansai Boya'nın ürünlerine kolayca erişebilecek” değerlendirmesinde bulundu. n Group tarafından özel olarak geliştirilen, 4500 ton gücünde hybrex özelliği olan dünyadaki ilk pres olma özelliğine de sahip 45 MN Hybrex pres hattını da devreye alarak sektörde teknolojik öncülüğünü sürdürüyor. Bu hat, yüksek mukavemetli alaşımların enerji verimliliği yüksek sistemlerle üretilebilmesini sağlıyor. %50’ye varan enerji tasarrufu sağlayan Hybrex hattı, elektrikli araçlar gibi yapısal alüminyum talebi artan sektörlere çözüm sunuyor. Yılda yaklaşık 530 ton karbon emisyonu azaltımı sağlayacak olan üretim hattı, üretimde çevresel etkiyi en aza indiriyor. ASAŞ’ın sürdürülebilirlik vizyonu, yalnızca enerji verimliliği ile sınırlı değil. Düşük karbon ayak izine sahip ≤ 4 tCO2e/tAl NEXAL alüminyum billet ürünü, geri dönüştürülmüş hammaddeler ve yenilenebilir enerji kullanılarak üretiliyor. Ürünlerin hammaddeden sevkiyata kadar izlenebilirliği sağlanırken, müşterilerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına da katkı sunuluyor. n

12 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 HABERLER ŞIŞECAM’DAN TS 825 STANDART REVIZYONUNA TAM DESTEK Dünya genelinde artan enerji tüketimi ve iklim değişikliği etkileri, inşaat sektöründe sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesini kaçınılmaz hale getiriyor. Binaların küresel enerji tüketimindeki yüzde 40'lık payı ise sektörün dönüşümünü kritik bir zorunluluk olarak ön plana çıkarıyor. Bu kapsamda yeşil cephe sistemleri gibi yenilikçi yaklaşımların şehirlerin geleceği adına önemli olduğunun altını çizen İzotim Kurucusu ve CEO’su Salim Ünal, “Artan nüfus ve kentleşme ile beraber sürdürülebilir yapı çözümlerine yönelmek sadece çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir zorunluluktur” dedi. Dünya genelinde şehirler büyüyor ve binaların sayısı hızla artıyor. Birleşmiş Milletler ‘in öngörülerine göre, küresel nüfusun hızla artması ve kentsel alanlara yönelmesi, mevcut yapı stokunun 2050 yılına kadar iki katına çıkacağı anlamına geliyor. Bu büyüme, dikey yapılaşmayı zorunlu kılarken, sürdürülebilir çözümlere olan ihtiyacı da beraberinde getiriyor. Paris Anlaşması'nda belirlenen hedefler doğrultusunda, birçok ülke 2050 yılına kadar yüzde yüz 100 net sıfır karbonlu binalar ve şehirler oluşturmayı amaçlıyor. Bu vizyonun hayata geçirilmesinde, inşaat sektöründe enerji verimliliğini artıran ve çevresel etkiyi azaltan yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi büyük önem taşıyor. Türkiye de bu hedefe ulaşmak için önemli bir adım attı. Türk Standartları Enstitüsü (TSE), binaların daha az enerji harcaması ve ısı kaybını önlemesi için hazırlanan "TS 825-Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardını yeniledi. Bu yeni kurallar, 1 Nisan itibarıyla geçerli oldu. Artık yeni yapılacak binalar hem ısınma hem de soğutmaya göre tasarlanacak. Böylece enerji kullanımında yüzde 25 oranında bir azalma bekleniyor. “BINA CEPHELERI SÜRDÜRÜLEBILIR OLMALI” Sürdürülebilir bir geleceği inşa etmek için binaların enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmamız gerektiğinin önemine dikkat çeken İzotim Kurucusu ve Ceo’su Salim Ünal,“ Unutmamalıyız ki bir binanın cephesi sadece bir giysi değil, aynı zamanda onun enerji tüketimini çevresel etkisini ve uzun ömürlülüğünü doğrudan etkileyen akıllı bir katmandır. Sektör olarak; estetiği, fonksiyonelliği, enerji verimliliğini ve sürdürülebilirliği bir araya getiren yenilikçi cephe çözümleri sunarak daha yaşanabilir ve çevreye duyarlı yapılar inşa etmeliyiz. Cephe sistemleri, binalarımızın performansı ve çevresel etkisi üzerinde doğrudan söz sahibidir. Estetik ve fonksiyonellik elbette önemli ancak günümüzde cepheler, enerji verimliliği sürdürülebilirlik ve uzun ömür gibi hayati gereksinimleri de karşılamalıdır” dedi. “UZUN VADELI BIR YATIRIM” Doğru cephe sisteminin uzun vadeli bir yatırım olduğunu belirten Ünal, sözlerine şöyle devam etti: "Aslında, doğru cephe seçimi sadece bugünün estetik ve fonksiyonel ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda geleceğe yönelik akıllı bir finansal planlama anlamına gelir. Örneğin, güneş enerjili cephe sistemlerinin entegrasyonu, ilk yatırım maliyeti gerektirse de binaların kendi elektriğini üretmesini sağlayarak uzun vadede enerji maliyetlerini önemli ölçüde düşürür. Akıllı izolasyon sistemleri de benzer bir mantıkla çalışır. Dış hava koşullarına göre otomatik olarak yalıtım seviyesini ayarlayarak, ısıtma ve soğutma için harcanan enerjiyi optimize eder. Bu sayede, enerji faturalarında sürekli bir azalma sağlanır ve binanın enerji verimliliği sınıfı yükselir. Dinamik aydınlatma kontrolü ise, gün ışığının etkin kullanımını sağlayarak ve gereksiz aydınlatmayı önleyerek elektrik tüketimini azaltır. Sensörler ve zamanlama sistemleri sayesinde, sadece ihtiyaç duyulan kadar ışık kullanılır bu da uzun vadede önemli enerji tasarrufu demektir. Bu teknolojilerin her biri ilk bakışta bir maliyet unsuru gibi görünse de aslında gelecekteki enerji harcamalarından elde edilecek tasarruflar sayesinde kendini amorti eden, hatta kar sağlayan birer yatırımdır.” n

14 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 SÖYLEŞİ BAŞKANIM, DERNEĞIN KURULDUĞU 1993 YILINI BUGÜN GIBI HATIRLIYORUM. ÖNCELIKLE 32. YAŞINIZI KUTLARIM. SIZCE DERNEK 32 YILDA AMAÇLARINA NE KADAR ULAŞTI? Öncelikle çok teşekkürler. İZODER olarak 32 yıldır ülkemizin daha güvenli, konforlu ve enerji verimli yapılarla donatılması için çalışıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, kamu ile özel sektör arasında köprü kuran, standartların oluşmasına katkı sağlayan ve toplumsal farkındalık oluşturan güçlü bir sivil toplum kuruluşuyuz. İZODER 32 yılda önemli mesafeler aldı, yalıtım bilincini ülke genelinde artırdı, sektörümüze ve ülkemize büyük katkı sağladı. Bu önemli yolculukta bizlerle olan Kurucularımız, Başkanlarımız, Yönetim Kurullarımız, Üyelerimiz ve derneğimize emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyorum. Yalıtım, enerji tasarrufu açısından üstlendiği rol kadar yapı ve can güvenliği, çevresel sürdürülebilirlik ve yaşam konforu açısından her yönüyle kritik öneme sahip. Yalıtımın önemini özetleyen bu başlıkları kısaca hatırlatmak isterim: BUGÜNE KADAR; KURUCU BAŞKAN ECVET BİNYILDIZ, KORHAN IŞIKEL, ORHAN TURAN, DURMUŞ TOPÇU (2 DÖNEM), MEHMET ÖZCAN, A. NURI BULUT, LEVENT ÜRKMEZ, SEDAT ARIMAN, FERDI ERDOĞAN (2 DÖNEM), TAYFUN KÜÇÜKOĞLU, LEVENT PELESEN VE MEVCUT BAŞKAN EMRULLAH ERUSLU’NUN (2 DÖNEM) LIDERLIK ETTIĞI İZODER’IN, TOPLUMDA YALITIM BILINCININ ARTMASI, KAMU YÖNETIMININ YALITIMIN ÖNEMINI FARK ETMESI VE BAŞTA TS825 OLMAK ÜZERE MEVZUAT GÜNCELLEMELERINDE ÖNEMLI ROLÜ OLDU. İZODER'İN GÜNCEL ÇALIŞMALARI HAKKINDAKİ SORULARIMIZI BAŞKAN EMRULLAH ERUSLU OKURLARIMIZ IÇIN YANITLADI. Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER 32 YAŞINDA

15 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 SÖYLEŞİ rakamlarını düşürme ve sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyeceğine inanıyoruz. Yapılara zarar veren en önemli etkenlerden biri de su… Binalarımıza nüfuz eden su, yapımızın taşıyıcı kısımlarında betonun bozulmasına, çatlamasına ve betonarme içindeki donatının paslanarak taşıma kapasitelerinin düşmesine yol açıyor. Depremlerin yol açtığı yıkımların en önemli nedenleri arasında korozyon yer alıyor. Bir yapının ana unsurları olan demir ve betonu, suyun olumsuz etkilerinden yalıtımla koruyarak binalarımızı depreme karşı güçlü hale getirmemiz gerekiyor. Binalarımız için hayati önem taşıyan “Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği, İZODER’in katkıları ile 1 Haziran 2018’de yürürlüğe girdi. Ülkemiz nüfusunun yüzde 95’i çeşitli derecelerde deprem kuşağı üzerinde yaşıyor. Yeni inşa edilecek yapıların uzun yıllar boyunca dayanıklılığını korumasını sağlamak ise büyük önem taşıyor. Zemin etüdünün yapılması, yapının tekniğine uygun olarak tasarlanması, iç ve dış etkenlerden yalıtım ile korunması gerekiyor. Yapıların suya maruz kalması engellenemez ancak su yalıtımıyla suyun yapılara nüfuz etmesi, zarar vermesi engellenebilir. Ses yalıtımı da su yalıtımı ile aynı dönemde 1 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe giren Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik ile yeni binalarda zorunlu oldu. Konforumuz açısından istenmeyen, rahatsız edici bir durum olan gürültü, bireyler üzerinde psikolojik, fizyolojik ve performans yönünden de olumsuz etkiler yaratıyor. Gürültü, davranış bozuklukları, çalışma verimindeki düşüş, duyma kayıpları, kulak çınlamaları ve bazı psikolojik hastalıkların nedeni olabiliyor. Üstelik gürültü sonucu oluşan işitme kayıplarının ilaçla veya cerrahi bir müdahale ile tedavisi bulunmuyor. Sonuçta psikolojik sorunlar ve hipertansiyon gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor. Özetle sağlıklı ve konforlu bir yaşam için ses yalıtımı büyük önem taşıyor. Özellikle okul, hastane, otel gibi insanların topluca bulunduğu binalarda yangın çıktığı anda can ve mal kaybını mümkün olduğunca engellemek ve insanların tahliyesine zaman kazandırmak için yangın yalıtımı yapılması büyük önem taşıyor. Yangın güvenliğini sağlamak amacıyla binaların birbirini tamamlayan aktif ve pasif önlemlerin birlikte ele alınarak tasarlanması gerekiyor. Yangınlarda can güvenliği için olmazsa olmaz pasif önlemlerin başında yangın yalıtımı geliyor. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, her türlü yapıda yangınların önlenmesi ve olası yangınlarda can ve mal kaybını en aza indirerek söndürülmesini sağlamak üzere yangın öncesinde ve sırasında alınacak tedbirlerin usul ve esaslarını belirlemiş durumda. Yönetmelik, hangi binada hangi malzemelerin kullanılması gerektiği ve alınacak tedbirlere ilişkin bilgileri de içeriyor. Uygulamalarda kötü sonuçlarla karşılaşmamak adına doğru detay ve malzeme seçimi konusundaki denetimlerin sıkı şekilde gerçekleştirilmesi de büyük önem taşıyor. Özetlemeye çalıştığım tüm bu hayati yalıtım alanlarımızda kamuoyu aydınlatma yol haritalarından bilinçlendirme faaliyetlerine, sosyal sorumluluk projelerinden eğitimlere kadar birçok farklı başlıkta çalışmalar yürütüyoruz. Yürüttüğümüz projeler, eğitim faaliyetlerimiz ve yalıtımın yaygınlaşmasına yönelik çalışmalarımızla ülkemize değer katmayı kendimize bir borç biliyoruz. İZODER olarak önüKüresel enerjide önemli bir değişim sürecinden geçilirken enerji verimliliği bu süreçte üzerinde en çok konuşulan başlıklar arasında yer alıyor. Enerjide yüksek oranda dışa bağımlı bir görünüme sahip olan ülkemizde, enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketilirken bunun da yüzde 80’nini kışın ısınma, yazın ise soğutma için kullanıyoruz. Oysa tüm binalara ısı yalıtımı yaparak ısınma ve soğutma amaçlı enerji tüketimini yarı yarıya azaltmak mümkün. Türkiye, COP29 Zirvesi kapsamında 2053 net sıfır hedefine yönelik Uzun Vadeli İklim Stratejisi Belgesini açıkladı ve Birleşmiş Milletler’e iletti. Türkiye’nin 2053 yılında net sıfır hedefleri doğrultusunda açıklanan yol haritasında “Binalar” önemli başlıklardan birini oluşturuyor. Ülkemizin 2053 net sıfır hedeflerine ulaşmasında yalıtım sektörü çok önemli bir rol üstlenecektir. Enerjide yüksek oranda ithalata bağımlı olan Türkiye’nin enerji maliyeti yüksek binalardan uzaklaşarak enerjiyi en verimli şekilde kullanan binalara geçişi zaman kaybetmeden başarması gerekiyor. Bu noktada İZODER olarak uzun yıllar üzerinde çalıştığımız TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı revizyonu önemli bir gelişme oldu. Isı yalıtımında en temel standart olan TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın başkanlığında Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından kurulan ve İZODER’in de dahil olduğu ilgili STK’lar ile akademisyenlerden oluşan revizyon komitesinin çalışmaları sonucunda hazırlandı ve 1 Nisan 2025 tarihi itibarıyla zorunlu standart olarak yürürlüğe girdi. Enerji verimliliğinde gelişmiş ülkelere yaklaşmaya dair kritik bir adım olan revize standardın ülkemizin enerji ithalat

16 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025 müzdeki dönemlerde de sektörün gelişmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi adına çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. SEKTÖRÜMÜZÜN DEĞERLI YÖNETICILERI İZODER’DE BAŞKANLIK YAPTI. BAŞKANLAR KURULU BUGÜN BIR ISTIŞARE ORGANI OLARAK ÇALIŞIYOR MU? İZODER Başkanlar Kurulu, derneğin geçmiş dönem başkanlarından oluşan, bilgi ve deneyimleriyle sektöre ve derneğe yön göstermeye devam eden bir istişare organı niteliği taşıyor. Bugün Başkanlar Kurulu; Derneğin stratejik konularında görüşlerini paylaşan, Yönetim Kurulu’na rehberlik eden, sektörün geleceği adına ortak akıl oluşturan bir platform olarak işlev görüyor. Bu kurul sayesinde geçmiş dönem başkanlarının birikimi ve vizyonu, güncel yönetimlerle buluşarak sürekli bir kurumsal hafıza ve ortak akıl oluşturuluyor. Böylece hem sektörümüz hem de İZODER için daha uzun vadeli ve sürdürülebilir politikalar geliştirilmesine katkı sağlanıyor. TS 825 REVIZYONU ILE, POLIMER BITÜMLÜ ÖRTÜLERIN UYGULAMA ESASLARINI BELIRLEYEN TS 11758-2 UYGULAMA KURAL STANDARDI REVIZYONUNUN SEKTÖRÜMÜZE KATKISI NE OLACAK? İZODER olarak her platformda binalarımızın enerji tüketiminin yüksekliğine dikkat çekiyor ve bu konuda atılacak adımlar sayesinde elde edilecek tasarrufun enerji ithalat rakamlarını aşağıya çekeceğini dile getiriyoruz. TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı revizyonunun bu açıdan önemli bir gelişme olduğunun altını çizmemiz gerekir. Isı yalıtımında yeni bir dönemin başlangıcı anlamına gelen ve önemli iyileşmeler getiren revizyonun yaratacağı dönüşüm, ülkemizin ve tüketicilerin ekonomisine olumlu şekilde yansıyacak. Ayrıca daha çevre dostu yapılar vaad eden ve enerji limitlerimizi gelişmiş ülkeler seviyesine bir adım daha yaklaştıran bu revizyon ülkemizin sürdürülebilirliğine de katkı sağlayacak. Yeni TS 825 standardı performansı daha iyi olan, en az 2-3 cm daha kalın ve nitelikli yalıtım malzemeleri ile kaplamalı çift cam ve üçlü camlı pencere sistemlerinin kullanımına vesile olacak. Yalıtım sektörünün önümüzdeki yıllardaki büyüme ivmesi, yeni yatırımlar ve sektördeki Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını da olumlu yönde etkileyecek bir süreç olacağını tahmin ediyoruz. Eski TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı ülkemizde binaların sadece ısıtma amaçlı enerji tüketimlerine yönelik sınırlamalar getiriyordu. Bu durum dolayısıyla sıcak iklim bölgelerinde enerji verimliliği için esaslı bir iyileştirme talebi oluşmuyordu. Yeni standart ile binaların sadece ısıtma ihtiyacına göre tasarlanması dönemi sona eriyor. Artık binalar ısıtma ve soğutma ihtiyacına göre tasarlanacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre revize standarda göre inşa edilecek yapılarda, konfor şartları değişmeden ısıtma ve soğutmaya bağlı enerji tüketiminin yüzde 25 azalması sağlanacak. Böylece her yıl yeni inşa edilecek binalarda yıllık 2,5 teravatsaat enerji ile Atatürk Barajı’nın 3 ayda ürettiği enerji kadar tasarruf edilecek. İZODER Su Yalıtımı Komisyonu tarafından BİTÜDER’in de katkılarıyla hazırlanan, taze betona yapışan proof tipi bitümlü örtülerle ilgili düzenleyici standart TS 11758-2 standardı TSE tarafından revize edilerek yayımlandı. Böylece TS 11758-2 standardına taze betona yapışan örtülere dair kurallar ilave edilmiş oldu. Revize standardın uygulaması ve yapı denetimi etkin yapılırsa inşaat ve yapı kalitesi açısından olumlu gelişmeler yaşanmasını ve bu alanda haksız rekabetin önüne geçilmesini bekliyoruz. SON OLARAK YAPI SEKTÖRÜ DERNEKLERI VE ISKAV ILE ILIŞKILERINIZI SORMAK ISTERIM. BITÜDER, SUDER, EPSDER, ÇATIDER VE CEPHEDER ILE IŞBIRLIKLERI YAPMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? İZODER kuruluşundan bu yana sadece kendi üyeleriyle değil, yapı sektörünün diğer paydaşları ve dernekleriyle de iş birliği ve dayanışma içinde çalışmayı ilke edinmiştir. Çünkü yalıtım sektörü, doğası gereği birçok disiplini içinde barındırıyor. İZODER de tüm bu disiplinleri kapsayan şemsiye bir dernek olduğu için, bu değerli derneklerimizle yakın bir temas halinde. Özellikle teknik şartname ve standart hazırlıklarında; mevzuat değişikliği süreçlerinde ortak görüş bildirmede; fuar, sempozyum ve eğitim projelerinde bu önemli derneklerimizle beraber çalışıyoruz ve birlikte çalışmaya her zaman açık bir yaklaşımımız var. İZODER’in vizyonu, yalıtım sektörünün tüm paydaşlarıyla iş birliği içinde hareket etmek. Çünkü nihai amaç; daha konforlu, güvenli, sürdürülebilir ve enerji verimli yapılar yaratmak. Bu hedefe ulaşmanın yolu da ancak birlikte hareket etmekten geçiyor. n SÖYLEŞİ

ADA ENDÜSTRİYEL ÜRÜN. A.Ş. ADAKAYA PANEL İNŞ TAAH İÇ VE DIŞ TİC LTD ŞTİ AGS METAL SANAYİ İÇ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ALSİM İNŞAAT VE TAAHHÜT TİC. LTD. ŞTİ. ARIMEKS MİMARLIK BALCIOĞLU GRUP BUTİK ÇATI & PROJE DANIŞMANLIK CANPA YAPI VE İZOLASYON MALZ. TİC. AŞ. CEMA İNŞAAT MALZEMELERİ NAKLİYE VE GİYİM TİC. LTD ŞTİ. ÇATICILAR ÇATI İZOL. ve YAPI MALZ. TİC. LTD. ŞTİ ÇORUH ÇATI DENGE ÇATI KAPLAMA İNŞ. SAN. DÖRKEN SİSTEM A.Ş. ENGİN İZOL.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. ESKA METAL FAKRO ÇATI PENCERELERİ- YILDIRIM YALITIM GÜL ÇATI İZOLASYON HATİPOĞLU KİREMİT IŞIKLAR YAPI ÜRÜNLERİ İSTANBUL TEKNİK A.Ş. KILIÇOĞLU - MEGARON ÇATI TEKNOLOJİLERİ KİNGSPAN YAPI ELEMANLARI A.Ş. METALSAN ÇATI VE CEPHE PANELLERİ MNY ENERJİ SAN VE TİC. LTD. ŞTİ MURAT TİRİTOĞLU İNŞ VE MALZ SAN TİC A.Ş Ni-ME İNŞ. İZO. SAN ve TİC A.Ş. ONDULİNE AVRASYA İNŞAAT MALZEMELERİ SAN. VE TİC. A.Ş. PERSAN ÇATI VE CEPHE YALITIM SİSTEMLERİ REMDA İNŞ. MAK. REK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. RHEINZINK TURKEY ÇATI VE CEPHE SİSTEMLERİ SİSTEM ÇATI TİMAŞ END. ÜRÜNLER YALITIM SAN. VE TİC. A.Ş. TÜRK YTONG SANAYİ A.Ş. ZORLU ENERJİ ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş.

2024 YILI SEKTÖR BÜYÜKLÜĞÜ RAPORU: “Düz ve Eğimli Çatı Kaplamaları Sektör Büyüklüğü 189 Milyon m²’ye Ulaştı” DEĞERLI ÜYELERIMIZ VE SEKTÖR PAYDAŞLARIMIZ, Ülkemizi büyük bir acıyla sarsan 17 Ağustos 1999 Depremi’nin bu yıl 26. yıl dönümündeyiz. İçinde bulunduğumuz coğrafyada deprem tehlikesi, hepimizi tedirgin ediyor. Deprem ile gelen bu büyük acıları bir daha yaşamamayı diliyoruz. Bu nedenle, evvela bir deprem ülkesinde yaşadığımızı unutmamanın gerekliliğini hatırlatarak yazıma başlamak istedim. Artık yaz aylarının sonuna geldik. Çatı sektörümüzün hareketli olduğu bir dönemdeyiz. Sonbahara doğru çatı yenileme, onarım ve tamirat uygulamalarının daha da yoğunlaştığını görmeyi bekliyoruz. Geçmişte yaşanan tecrübeler, bu dönemde yapılacak uygulamaların en doğru şekilde gerçekleştirilmesinin hayati önem taşıdığını bize gösteriyor. Dolayısıyla niteliksiz ve kalitesiz malzemelerden kaçınmak gerektiği hususuna elimizden geldiğince dikkat çekmeye çalışıyoruz. Çatı imalatının her aşamasının özenle ve titizlikle yönetilmesinin önemini, ilgili kişilere, kurumlara ve kamuoyuna aktarmaya gayret ediyoruz. Zira, doğru bir çatı imalatı için yalnızca nitelikli malzeme kullanmak yeterli değildir. Kaliteli malzeme, doğru detay çözümü ve doğru işçilikle bir araya getirilmelidir. Bu konunun çatı sektöründe her zaman gündemin başında yer aldığını görmekteyiz. Elbette sektörümüzde ele alınması gereken birçok konu bulunmaktadır; ancak her sektör için sektör analizi konusu önceliklidir. Ülkemizde birçok sektörde, sektörel analiz eksikliği olduğunu görmekteyiz. Bir sektörde geleceğe dair plan yapabilmek, mevcut durumu değerlendirebilmek ve sektörü yakından inceleyebilmek için bu analizler oldukça önemlidir. Zira yapılacak analizler, sektör içinde izlenmesi gereken tutumları belirlemek konusunda çeşitli avantajlar sağlar. Bu analizleri yapabilmek için mutlaka envanter bilgilerine ve ön araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Çatıder olarak biz de çatı sektörünün büyüklüğünü, yıllar içindeki değişimini izliyor; yaptığımız araştırmaları belli aralıklarla bir rapor halinde kamuoyuna sunuyoruz. Araştırmalarımız göstermektedir ki çatı sektörü, inşaat sektörünün ana alt sektörlerinden biridir. Sektörümüz; ülkemiz genelinde yaygın, yerli ve yabancı birçok yatırımcının yer aldığı ve yeni yatırımcıların da dikkatini çeken bir sektördür. Çatı sektörümüz, çağımızın getirdiği yeniliklere uyum sağlayarak gelişimini sürdürmektedir. Daha estetik, enerji etkin, fonksiyonel ve çevreye duyarlı çatı sistemlerinin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Sektörümüz; üretim ve imalat kapasitesi yanında değer bakımından da büyümeye devam etmektedir. 5000’den fazla firmanın faaliyet gösterdiği sektörümüz, bugün 4 milyar doların üstünde bir büyüklüğe ulaşmış ve dünya pazarının yüzde 1,3’ünden fazlasını teşkil etmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki en yeni çatı sistemlerinin örneklerini, bugün ülkemizde daha fazla görmeye başladık. Ülkemizde çatı kaplama malzemeleri; özellik, kalite ve çeşit açısından gün geçtikçe zenginleşmeyi sürdürmektedir. Artan ihtiyaçları karşılama konusunda sektörümüzün hazırlıklı olduğunu görmekteyiz. Bu sayede çatı sektörümüz, hem yurt içinde hem de ihracat pazarında yakalayacağı yeni fırsatlarla birlikte büyümeye ve ilerlemeye devam edecektir. Uzun çalışmalar sonucunda hazırlamış olduğumuz 2024 Yılı Sektör Büyüklüğü Raporu’na göre ülkemizdeki düz ve eğimli çatı kaplamaları sektör büyüklüğü 189 milyon m²’ye ulaşmıştır. Bu rapora göre son 7 yılda toplamda %14’lük bir büyüme olduğu anlaşılmaktadır. Sektördeki toplam çatı kaplamaları üretim kapasitesinin, 250 milyon m²’nin epeyce üstüne çıktığı tahmin edilmektedir. Çatıder 2024 Yılı Sektör Büyüklüğü Raporu, hem ülkemizde hem de yurt dışında birçok kişiye ve kuruma yol gösterecek niteliktedir. Detaylı bilgilerin tablo ve grafik halinde yer aldığı 2024 yılı sektör büyüklüğü araştırma raporuna www.catider.org.tr adresimizden ulaşabilirsiniz. Bu raporun hazırlanmasında mesai harcayan başta teknik komitemize, yönetim kurulumuza ve emeği geçen tüm üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle, hoşça kalın. n LEVENT ÇEKİ ÇATIDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI 18 ÇATI VE CEPHE • TEMMUZ - AĞUSTOS / 2025

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=