TS 825 standart revizyonu, 1 Nisan 2025'te yürürlüğe girerek kaplamalı yalıtım camlarının kullanımını zorunlu hale getiriyor. Standarda ilk kez eklenen solar faktör kriterleri ile güneş kontrolünü de hesaplamalara dahil ediyor. Bu değişiklikler, binalarda ısı kayıplarını minimize ederek daha sürdürülebilir yaşam alanlarının oluşturulmasına katkı sağlıyor. Sürecin başından bu yana standart revizyon çalışmalarında aktif rol alan Şişecam; binalarda kullanılması gereken cam çözümleri ile de çevre dostu ve konforlu yaşam alanları oluşturulmasına katkıda bulunuyor.
Türkiye’deki binaların ısıtılması ve soğutulmasında kullanılan enerji miktarlarını sınırlamayı ve enerji tasarrufunu artırmayı hedefleyen TS 825 Standardı revizyonu ile bina cephelerinde kullanılan cam sistemlerine yönelik değişiklikler hem inşaat sektöründe hem de mimarlık ve yapı malzemeleri alanında önemli bir dönüşüm başlatıyor. Kaplamalı yalıtım camlarının zorunlu hale gelmesinin, yalnızca minimum enerji verimliliği gerekliliklerini sağlamakla kalmayıp sektörün daha da verimli ve sürdürülebilir ürünlere yönelmesini de teşvik etmesi bekleniyor.
Yeni düzenlemeler kapsamında, ısı yalıtım katsayısı olan Upencere değerinin 2,4 W/m2K’den 1.8 W/m2K’e iyileşmesi ile binalarda kaplamalı yalıtım camlarının kullanımı zorunlu hale geliyor. Low-E ve Solar Low-E camlar ile üretilen Isıcam ürünleri bu dönüşüme tam uyum sağlayarak binalardaki ısı kayıplarını azaltıyor ve sürdürülebilir yapıların önünü açıyor. Standarda eklenen soğutma ihtiyacı ibaresi ile yalnızca camların ısı yalıtım değeri değil, güneş kontrol değerlerinin de dikkate alınması gerektiğinin altı çiziliyor. Bu kapsamda, iklim koşulları değerlendirilerek 6 bölgeye bölünmüş olan Türkiye’de, ilk 3 ısı bölgesi için belirtilen güneş kontrol gereklilikleri doğrultusunda ısı ve güneş kontrolünü beraber sağlayan Solar Low-E ürünlerinin kullanımı da mecburi hale geliyor. Bu değişiklik inşaat firmalarından mimarlara kadar geniş bir paydaş grubunun süreçlerini doğrudan etkiliyor. Yeni standart kapsamında, projelerde kullanılan cam türleri için bilinçli tercihler yapılması önem kazanıyor.
TS 825 revizyonunda ayrıca 2008 yılı versiyonunda yer alan ‘mevcut binalardaki tadilat’ ifadeleri, ruhsat gerektiren tadilatları ifade ederken yeni eklenen ‘yapı ruhsatı gerekmeyen’ ibaresiyle; tadilat ruhsatı gerektirmeyen yenilemelerde de standardın kullanımı zorunlu hale geliyor. Buna ek olarak, bina dış kabuğundaki balkon kapama sistemi, çatı ışıklığı gibi şeffaf bölümlerin de revize edilen standarttaki ısı ve güneş kontrol kriterlerine uyma zorunluluğu getiriliyor.
Türkiye’de inşaat sektörünü daha sürdürülebilir hale getirmek adına kritik bir adım olan TS 825 revizyonuyla ilgili Şişecam sürecin başından beri standart revizyon çalışmalarında aktif rol alıyor. Kaplamalı yalıtım camlarının zorunlu hale gelmesi sektöre önemli bir yön verirken, çift kaplamalı üçlü camların standarda dahil edilmesi, gelecekte üçlü camların öneminin artacağını gösteriyor.
Low-E veya Solar Low-E camlarla üretilmiş Isıcam ürünleri, TS 825’in yeni gerekliliklerine tam uyum sağlayarak hem enerji tasarrufu hem de konfor ihtiyaçlarını karşılıyor. Yeni revizyonla birlikte, bina tasarımlarında enerji performansına dayalı daha bilinçli seçimlerin yapılması teşvik ediliyor. Bu dönüşüm hem yapı malzemeleri sektörü hem de nihai tüketiciler için büyük bir kazanım olarak değerlendiriliyor.