SuRe-Fit Projesi kapsamında çatılarda enerji tasarrufu sağlanması ve çatıların AB standartlarına çıkarılabilmesi için yoğun çalışmalar yapılacak.İstanbul Büyükşehir Büyükşehir Belediyesi’nin konutlarda enerji tasarrufu sağlamak için Avrupalı yerel yönetimlerle birlikte hazırladığı SuRe-Fit Projesi (Avrupa’daki Çok Katlı Sosyal Konutlarda Sürdürülebilir Çatı Uzantı Sistemleri için Yeni Teknoloji Uyarlaması) haziran ayında AB Komisyonu’nca kabul edildi. Şubat ayında Brüksel’e sunulan proje en yüksek notu alan projeler arasına girerek 1 milyon 682 bin avro hibe almaya hak kazandı. Proje kapsamında, Türkiye’deki çatıların AB standartlarına çıkartılması için bilgi ve deneyim aktarımı yapılacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, proje kapsamında İstanbul’daki çatı uzantılarının yenilenmesi amacıyla uygun binaların seçiminde ve analiz edilmesinde görev alıyor. Bu amaçla paneller düzenleyecek olan belediye, uzmanların kavramsal kent planı ve bina tasarımı geliştirebilmeleri ile AB ülkelerindeki deneyimleri öğrenebilmelerini sağlayacak. Uzmanların aldıkları eğitimle, enerji verimliliği sağlama amacıyla çatı uzantı sistemlerinde kullanılan bir teknoloji olan Retrofit’in uygulanabilmesi için organizasyonel çözüm araştırmaları yapabilmesi amaçlanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ayrıca analizlerin ve diğer projelerin sonuçlarını Türkiye’de daha geniş kitlelere yaymak amacıyla, Retrofit’i akademisyen, yatırımcı, müteahhit, mimar ve mühendisler ile belediye konut departmanlarına da tanıtacak. Kamu ve özel sektörde bu teknoloji için pilot proje icra etme yolunda her türlü inisiyatifi de teşvik edecek.
Projenin uygulaması belediyenin inisiyatifinde
Konuyla ilgili bilgi aldığımız İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Cem Beygo, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Batı Avrupa’da acil konut ihtiyacını karşılamak üzere gerçekleştirilen büyük ölçekli yerleşim projelerinde zaman içinde sorunlar oluştuğunu ve bu dönemde acil konut telaşı içinde inşa edilen binaların 21. yüzyıl insanı için gerekli fiziksel, sosyolojik ve psikolojik ihtiyaçlara cevap verememesinden dolayı yenilenme ve sıhhileştirilmesinin planlandığını belirtiyor. Enerjinin de yenilenebilir kaynaklardan temininin amaçlandığını dile getiren Dr. Cem Beygo, "SuRe-Fit Projesi de bu çerçevede geliştirilecek bir proje. Projenin amacı, mevcut konut stoğunun yıkılmadan elde tutulacak olanlarının çatı bölgelerinde yapılacak sıhhileştirmelerle toplam enerji kayıplarındaki açığı azaltmak ve minimuma çekmek" ifadelerini kullanıyor. Projenin uygulamaya dönük bir proje olmadığını dile getiren Beygo, projenin amaçlarından birisinin de belediye profesyonellerinin bu konuda bilgilendirilmesi, bir bilgi çıktısının yaratılması, deneyimlerden ortaya çıkan bir modelin oluşturulması olduğunu söylüyor ve sonuç raporu çıktıktan sonra uygulamanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin inisiyatifinde olduğunu belirtiyor. Projenin başlangıç tarihi ise ana sözleşmenin imzalanacağı 2006’nın eylül ayı.
Çatılarda enerji kaybının minimize edilmesi hedefleniyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi AB İlişkileri ve Tanıtım Müdürü Tarık Yusuf Uçar ise SuRe-Fit Projesi’nin, Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı sonrasında yapılan ve günümüzde artık enerji korunumu açısından ihtiyaçlara cevap veremeyen, ağırlıklı olarak emeklilerin ikamet ettiği binaların dönüştürülmesi amacından hareketle geliştirildiğini belirtiyor ve şu ifadeleri kullanıyor: "Çatıların tamamen yenilenerek enerji kaybının minimize edilmesi hedefleniyor. Bir kısım pilot uygulamayla da yapılacak çatı katından elde edilecek gelirle işin kendi kendini finanse etmesi söz konusu. Bu da AB’nin sürdürülebilirlik ilkesine çok uygun bir yaklaşım. Projeye katılmaktaki en önemli amacımız çatı ve enerji tasarrufu anlamında sosyal konutlarda sürdürülebilir bir sistem kurulması. Belediyemiz bünyesinde sosyal konut yapan KİPTAŞ gibi kuruluşlar var. Bir model oluşturup bu kuruluşlara ve diğer özel sektör kuruluşlarına rehberlik etmesi açısından bu proje bizim için önemli. Buradan elde edilecek sonuç Başbakanlık Toplu Konut İdaresi’nin de istifadesine sunulabilecek bir bilgi olacak. Bilgiye ve çalışmaya dayalı böyle bir projenin uygulanmaması için hiçbir sebep yok..."
Hayata geçirmeyi planlıyoruz
"Türkiye’nin tam üyelik sürecinde AB müktesebatını üstlenme zorunluluğu var. Türkiye bunu üstlenirken yerel yönetimlerin ciddi sorumluluğu doğuyor; fakat ne yazık ki yerel yönetimler bunun farkında değiller. AB müktesebatının yüzde 60’lık kısmı doğrudan yerel yönetimlerin sorumluluğunda. Bu anlamda aslında Türkiye’nin ilerleme kat edebilmesi bir bakıma da yerel yönetimlerin yol kat edebilmesiyle ilgili. Bunu yeri geldiğinde bakanlar kurulu genelge yayınlayarak yapıyor. AB ise düzenlemelerden ziyade uygulamaları görmek istiyor. Bu anlamda enerji AB için büyük önem arz ediyor. Projenin sadece akademik bir çalışma olmasını istemiyorlar. Uygulama ayağında da yerel yönetimler istifade etsin istiyorlar. Çünkü ortaya çıkan çalışma, hem üniversiteler, hem sivil toplum kuruluşları hem de özel sektör firmalarının katkısıyla oluşacak. Proje sonunda bunu hayata geçirmeyi planlıyoruz. Buradan elde edeceğimiz modellerle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İmar Yönetmeliği’nde bazı değişiklikler yapmak istiyoruz. Bu tür projelerin en faydalı yönü ise, bir başkasından öğrenme ve bir başkasının deneyimlerinden istifade edebilme..."
HAKKIMIZDA
