15 Kasım 2011 | ÇATIDER'DEN 35. Sayı (Kasım - Aralık 2011)

Üç kuşaktır inşaat sektörünün içinde yer alan Maşlak ailesine ait Panelsan firması, Ankara’da sandviç panel ve EPS üretimi gerçekleştiriyor...
Bir aile şirketi olarak 2004 yılında kurulan Panelsan, “Mineral Yün veya EPS Dolgulu Çatı-Cephe Sandviç Panelleri” ile “Isı Yalıtımlı EPS Levhalar” olmak üzere iki ana dalda üretim yapıyor. Üretim, Polatlı Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 dönüm açık alan üzerinde 14 bin metrekare kapalı alandaki fabrikada gerçekleştiriliyor. Grubun diğer firmalarından birisi olan Timaş Endüstriyel Ürünler Yalıtım A.Ş., 1999 yılında kurulmuş. İnşaat malzemelerinin toptan ve perakende ürün satışının yanı sıra özellikle çatı ve cephe malzemelerinin uygulama ve montajı konusunda da faaliyet gösteriyor. Panelsan’ın kurucu ortaklığını yaptığı Ada Dış Ticaret ise inşaat malzemeleri konusunda ithalat yapıyor ve iç pazara ürün dağıtıyor. Doğukan Yapı Malzemeleri de 2001 yılından beri kaba grup olarak adlandırılan yapı malzemelerini müşterilerine sunuyor. Panelsan’ın Yönetim Kurulu Başkanı ise Serhat Maşlak... Aynı zamanda ÇATIDER Yönetim Kurulu’nda da yer alan Serhat Maşlak’tan Panelsan hakkında bilgi aldık...

Çatı & Cephe: Panelsan’da son yıllarda ne gibi gelişmeler yaşanıyor?..

Serhat Maşlak: Bizim temel politikamız, şeffaflık ve güvene dayalı projeler gerçekleştirmektir. Son ekonomik krizi de bu politikamız sayesinde atlattık ve yara almadan ayakta kaldık; emin adımlarla da yolumuza devam ediyoruz. İşimizi en iyi şekilde yapmak için her türlü teknolojik donanıma sahibiz. Bu alana gereken yatırımları yapmaktan kaçınmıyor, teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Öte yandan teknolojinin de insan yapımı olduğunu unutmadığımız için esas olarak başarımız, temelde etik değerlere, şeffaflığa ve güvene dayanıyor. Siz böyle bir strateji ile çalıştığınızda, pazarda da karşılığını çabuk buluyorsunuz. Sizinle aynı düşünceye sahip yatırımcılarla, müşterilerle mutlaka ortak bir noktada buluşuyorsunuz. İşte bu sayede, kriz dönemi de dahil her dönemde müşteri portföyümüzü artırmayı başardık.

Son birkaç yıldır EPS ısı yalıtım grubuna özel bir ağırlık verdik ve çok ciddi kapasite yatırımları yaptık. 2004 yılında kurulduğumuzda EPS ürünlerde 60 bin metreküplük bir kapasiteye sahiptik. Bugün ise yıllık 320 bin metreküp üretim kapasitesine ulaştık. Enjeksiyon makine parkımız ile kalıp üretimler konusunda Ankara’nın en donanımlı firmasıyız. Sandviç panel üretimimiz, kurulduğumuz yıldan bugüne 6 milyon metrekareyi aşmış durumda. Aynı zamanda ürünlerimizin standartlarını da geliştirdik ve geliştirmeye devam ediyoruz. Bu konudaki Ar-Ge çalışmalarımızı da gerçekleştirdiğimiz ya da içinde olduğumuz projelerle tamamlıyoruz. Ayrıca ürün satışı ve bayi desteğimizin haricinde Türkiye’de önde gelen projelerde de taahhüt ve uygulama işleri yapıyoruz.
Teknolojiden söz ederken önemli bir konunu daha altını çizmemiz lazım. Panelsan, en son teknoloji olan continue sistem üretim hattına sahip ve Panpor, Panboard, Mantopan markalı ürünleriyle gelişen yalıtım pazarında teknik değerleri ve kalitesi ile yer almaya devam ediyor.

Çatı & Cephe: Kendiniz dışında hangi firmalar için EPS üretimi yapıyorsunuz?

Serhat Maşlak: Üretim tesisimiz Ankara’da yer alıyor. Yani, Türkiye’nin merkezindeyiz. Bunun da pazara ürünü hızla ulaştırmak adına büyük avantaj olduğunu düşünüyoruz. Mantolama sistemleri bugün tüm yurt sathında kullanılıyor. Biz de Marmara, İzmir ya da Anadolu merkezli birçok firma için ısı yalıtım sistemlerinde kullanılabilecek ısı yalıtım levhası üretiyoruz. Biraz önce özellikle vurguladığım gibi şeffaflık ve güven çerçevesinde verdiğimiz hizmet sayesinde bu sayı her geçen gün artıyor.  Terraco, GeserParex, Polisan, Kütahya Yapı Kimyasalları, Wallmerk, Doğaner Alçı ve Cassati partner olarak çalıştığımız firmaların önde gelenleri

Çatı & Cephe: Önümüzdeki dönemlerde hedefleriniz neler?

Serhat Maşlak: Dedemiz Mustafa Maşlak’ın “Kendi işini gör, elin alkışını al” öğüdü hep kulağımızda ve zihnimizdedir. Bu nedenle masamızda her zaman yeni projeler yer alıyor. Fakat her projeyi hemen gündeme almıyoruz. Her birini tek tek analiz ediyoruz. İç pazarı, rekabet şartlarını, kapasiteleri, kurulu güçleri, kullanım miktarlarını sürekli takip ediyoruz. Projeler ancak bu unsurların iyi hesaplanmasıyla hayata geçebilir. Örneğin, poliüretanlı sandviç panel hattı yaklaşık üç yıldır masamızda duruyor. Bununla ilgili çalışmalar da yapıldı. Önümüze, kurulu bir firmayla ortaklık, yurtdışından yeni bir hat getirtmek ya da makineyi yurtiçinde üretmek gibi alternatifler çıktı. Tabii bu alternatifleri tartışırken bir yandan pazardaki durumu takip ettik, diğer yandan pazarın gelecekteki pozisyonunu öngörmeye çalıştık. Geldiğimiz noktada Türkiye’deki üretim kültürü, rekabet şartları ve firmaların ilişkilerine baktığımızda kafamızda bazı soru işaretleri oluştu. Yani masamızdaki her projeyi en ince ayrıntılarına kadar irdeleyip sık dokuyoruz. Mesela masamızda başka bir proje daha duruyor: EPS ile ilgili üretim yaptığımız lokasyonda artık kapasite olarak yüksek bir noktadayız. Bu nedenle burada bir kapasite artırımından ziyade, yine yurtiçinde daha farklı bir bölgede üretim tesisi kurmak için son bir yıldır çalışmalar yapıyoruz. Örneğin komşu ülkelerde faaliyete geçen bir ortaklığımız var. Gürcistan’da faaliyette olan firmalarımız var ve EPS üretimiyle ilgili fizibilite çalışmaları yapıldı, orada olmayı çok arzuluyoruz. Suriye’de sandviç panel tesisi kurduk ve 2009’un sonunda faaliyete başladı. Orada da EPS dolgulu çatı ve cephe panelleri üretiyoruz. Bunlara ek olarak enjeksiyon ürünler adı altında yeni ürün grupları oluşturduk. Yine EPS’den, Türkiye’de ilk kez mamul palet taşıyıcı sistemler, panbox yaş meyve kasaları üretiyoruz. Bundan sonra bu ürünlerle doğru ambalaj ve doğru taşıma sistemleri yapılabilecek.

Çatı & Cephe: Metal çatı ve cephe kaplamaları sektöründe şu anda durum nedir? İleriye dair öngörüleriniz nelerdir?

Serhat Maşlak: Metal çatı cephe sistemlerinde şu an sandviç paneller ve tek kat kaplamalarını görebiliyoruz. Kurulu kapasiteyi incelediğimizde Türkiye’de yeterli miktarda olduğu da açık. Dönemsel talepler arttığında üretim yapan firmalar belli bir termin süresi veriyorlar ama kapasiteleri yüzde yüz artmıyor. Bu nedenle seviyesinin yeterli olduğunu düşünüyorum. Bunu rekabet koşullarından da anlayabiliyorsunuz. Çünkü bu kapasite açığı, rekabeti de beraberinde getiriyor ve Avrupa pazarından inanılmaz düşük fiyatlarla iş yapıyoruz. Bazen Uzakdoğu’dan bile düşük kalabiliyoruz. Sandviç sistemler, diğer bildiğimiz betonarme sistemlerden daha hızlı, hafif ve ekonomik olduğu için kullanım da her yıl artıyor. Metal sektörünün, hammadde tedariğini doğru yapabildiği sürece önü oldukça açık.