17 Eylül 2012 | UYGULAMA 40. Sayı (Eylül-Ekim 2012)

İstanbul’un yeşil kalmayı başarabilmiş semtlerinden Çamlıca’da yer alan Universal Çamlıca Hastanesi, sunduğu modern sağlık hizmetlerinin yanında, özel hastanelerde pek rastlanmayan farklı mimarisi ve peyzajıyla da dikkat çekiyor…
Artan nüfus ve bu nüfusun ihtiyaçlarına cevap verebilmek için hızla artan betonlaşma nedeniyle şehirli insanlar açık alanlara ulaşmakta zorlanıyor. Bu değişiklikler kentli insanların sağlığı üzerinde olumsuz etkiler ile mimaride yenilikçi ve farklı arayışları da beraberinde getiriyor.

Çatı ve teras bahçeleri, dikey bahçeler gibi kavramlar son yıllarda ülkemizde de önem kazanmaya başladı. İstanbul’da sınırlı sayıda olan yeşil çatı örneklerinden biri de Universal Çamlıca Hastanesi’nde bulunuyor. 2009 yılında hizmet vermeye başlayan Universal Çamlıca Hastanesi 42 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilmiş farklı bir bina.

Hastane, girişte bulunan farklı türden ağaçların, çalıların ve bitki örtüsünün yer aldığı yeşil alanlara ek olarak 8 farklı teras bahçesine sahip. Bunlardan bazıları çim ve küçük çalılardan oluşan ve bitkilendirme türüne göre “ekstansif (seyrek) teras bahçesi” olarak isimlendirilen bahçeler. Diğer teraslarda ise bunlara ek olarak ağaççık formunda bitkiler yer alıyor.

Teraslar, yeşil görünümleri ve hastane binasıyla uyumlarının haricinde  pek çok ekolojik işleve de sahip. Üzerinde çatı bahçesi bulunan binalarda çatı sisteminin ömrü uzuyor, ısı dengesi düzenleniyor. Şehirdeki binalarda yer alan bahçeler ise şehirdeki aşırı sıcaklık etkilerini, yüzeysel akışı ve su kalitesini düzenliyor.
Bakımı zor ve masraflı bahçeler yerine su kullanımının minimuma indirildiği, yerel türlerin tercih edildiği, doğala yakın bu uygulama sayesinde Universal Çamlıca Hastanesi hasta ve refakatçileri hem sağlığı hem de huzuru buluyor.
 

---

R E K L A M