23 Haziran 2023 | HABERLER 94. Sayı (Mayıs-Haziran 2022) | 1.847 kez okundu |
Yurtiçi ve yurtdışında farklı ölçek ve fonksiyonlardaki mimari projelerle ön plana çıkan Aura Design Studio Kurucusu Mimar Filiz Cingi Yurdakul, deprem nedeniyle oluÅŸabilecek yıkım ve kayıplara karşı konutlarımızda almamız gereken önlemleri aktardı.
Kurucusu olduÄŸu AURA Design Studio çatısı altında mimarlık, kentsel tasarım ve iç mekan tasarımı alanlarında farklı tipolojilerde birçok ödüllü projeye imza atan Mimar Filiz Cingi Yurdakul, ülkemizin coÄŸrafi konumu nedeniyle yüz yüze olduÄŸumuz depremler engellenemese bile depremin yaratabileceÄŸi hasarlara karşı önlemler almanın mümkün olduÄŸunu dile getiriyor.
Deprem, hayatların, tüm canlıların, yapıların, ÅŸehirlerin, yolların, aÄŸaçların yerinden oynamasıdır. DeÄŸiÅŸmez sandığımız emek verilerek üretilen, severek yapılan evlerimizin, iÅŸyerlerimizin, okullarımızın ve kent hafızasını oluÅŸturan birçok yapının bir anda yok olması ihtimalidir.
YaÅŸanan depremde en ağır ÅŸekilde zarar gören bölgelerde yaÅŸanan acıların tekrar yaÅŸanmaması için alınması gereken bazı önlemler var. Bu önlemlerden belki de en önemlisinin mevcut yapılarda bina deprem dayanıklılık testi yaptırarak olası bir felakete karşı korunmak olduÄŸunu vurgulayan Filiz Cingi Yurdakul, bunun için mutlaka profesyonel ekiplerden destek alınması gerektiÄŸini de ekliyor.
Ancak, bina dayanıklılık testinden önce de yapılabilecek bazı gözlemler mevcut. İlk olarak yapının yeri ve zemininin araÅŸtırılması gerekiyor. Yapının ruhsatının alındığı belediyede yapının onaylı zemin etüd raporunun bulunduÄŸunu ve bu raporda yapının zemin deÄŸerlerinin yer aldığını belirten Mimar Filiz Cingi Yurdakul, yapının vadi tabanında, akarsu yakınında, bataklık bölgesinde, fay hattı üzerinde bulunması veya deprem sırasında sıvılaÅŸma riski olan zeminde yer almasının yapıyı deprem dayanıklılık testine sokmak için yeterli birer sebep olduÄŸunu belirtiyor ve ekliyor: “Yapınız bu tür bölgelerde yer almıyor olsa bile eÄŸer yapı daha önce bir deprem geçirdiyse yani yorgun bir yapıysa yine de mutlaka profesyonel destek alınmalı.”
Mimar Filiz Cingi Yurdakul’a göre bir yapı deprem geçirmediyse takip edilecek çeÅŸitli adımlar bulunuyor. Bunlardan en önemlisi ise onaylı ruhsat projesine uygunluk: “Yapılar, onaylanan mimari ve statik proje doÄŸrultusunda inÅŸa edilmeli ve sonrasında da bu projeye sadık kalınmalı. Yapıya sonradan kaçak kat eklenmesi, asansör yapılması, tadilat sırasında kolonların tahribatı gibi projede yer almayan uygulamaların hayata geçirilmesi yapı saÄŸlamlığı ve bütünlüÄŸüne geri dönülemez olarak zarar veriyor. EÄŸer yapıda tahribat var ise profesyonel destek almak bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor”.
Kullanıcıların bodrum katlardaki kiriÅŸlerde ve kolonlarda derin çatlaklar ya da bu taşıyıcılar içindeki demir aksamlardan açığa çıkan ve paslanan donatılar olup olmadığının, bodrum kattaki taşıyıcı duvarlardaki olası nem ve su varlığının tespiti, tesisat boruları geçirilirken kiriÅŸlerin zarar görüp görmediÄŸinin kolaylıkla tespit edilebileceÄŸini dile getiren mimar, taşıyıcı duvarların su izolasyonu bozulması veya yetersizliÄŸi sebebiyle suya maruz kalması halinde duvar içindeki donatıların da paslanabileceÄŸine önemle dikkat çekiyor.
Bina Deprem Dayanıklılık Testi Nasıl Yapılır?
Ülkemizde riskli yapı tespitleri Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilen kuruluÅŸlar ve belediyeler tarafından yapılıyor. Binanın ihtiyaçları ve ne kadar risk altında olduÄŸunu detaylı olarak analiz eden uzmanlar gelip binayı genel olarak inceledikten sonra binanın taşıyıcı sistemine detaylı olarak inceleme baÅŸlatıyorlar. Binanın genel durumu, zemin analizi, yapının fay hatlarına olan yakınlığı da inceleniyor. Son ve asıl olarak binadan tahribatlı veya tahribatsız deney yöntemleriyle alınan örnekler incelenerek taşıyıcı sistemin kontrolü saÄŸlanıyor.
BitiÅŸik nizam veya kendi içinde kot farklılığı olan yapılarda da kısa kolon etkisinin kontrol edilmesi gerektiÄŸini ve böyle noktalar varsa mutlaka güçlendirme yapılması gerektiÄŸini vurgulayarak ekliyor: “Karot alımı veya röntgen tipi araÅŸtırma yapıldıktan sonra risk raporu hazırlanır. Uzmanlar yapının depreme dayanıklı olup olmadığına karar verir. Gerekli görülürse güçlendirme iÅŸlemi baÅŸlatılabilir veya bina tahliye iÅŸlemleri devreye konur.”
Mimar Filiz Cingi Yurdakul, deprem yıkımları gerçekleÅŸmiÅŸ bölgelerde ise kentler yeniden planlanırken multi disipliner bir yaklaşım ile ÅŸehirlerin geliÅŸim, tarım ve ekonomi politikaları birlikte deÄŸerlendirilerek, göçlerin de engellenmesini saÄŸlayacak ekonomik modeller, yatırımlar, sosyal donatılar eklenmesi gerektiÄŸini belirtiyor.
Tüm deprem bölgelerindeki kalıcı barınma çözümlerinde çok sesli ve ÅŸehir ruhuna sadık kalınarak kent hafızasının korunması, tarihi eserlerin restorasyonlarının aslına uygun olarak acele edilmeksizin yeniden inÅŸası konularının önem kazandığını belirtiyor.
R E K L A M