
Dr. Atila Gürses | Teknik Danışman | Onduline Avrasya A.Ş.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan bir rapor, dünya nüfusunun giderek kentleştiğini gösteriyor. Bugün dünya nüfusunun %54'ü kentsel alanlarda yaşıyor ve bu oranın 2050 yılına kadar %66'ya çıkması bekleniyor. Dünya Bankası verilerine göre; Türkiye’de 2022 yılında kentsel alanlarda yaşayan nüfus oranı %77 olup bunun 2050’ye kadar daha da artacağı öngörülmektedir [1].
Bunun akılda tutularak, büyük şehirlerin kentleşmesi için sürdürülebilir seçenekler düşünülmesi giderek daha fazla gerekli hale geliyor. Şehir hayatı insanları doğadan uzaklaştırırken, bir yandan da doğadan kopmamanın, ya da yaşanan yerlerin doğallıktan uzaklaşmamasının yolları aranıyor. Ama konu sadece yeşillikler içinde yaşamak değil, çiçeğiyle, böceğiyle bir bütün olan doğal yaşamı ve ekolojik dengeyi devam ettirebilmek.
Bu kadar çok yenilikçi seçeneğin yanı sıra, yeşil (bitkilendirilmiş) çatılı otobüs durakları da vurgulanmayı hak ediyor. Yeşil çatılar ister bir otobüs durağı ister bir rezidans projesi olsun, toplu taşıma araçlarının yaydığı gazların etkilerini azaltır, yağmur suyunu depolar ve kurulduğu ortamın sıcaklığını önemli ölçüde azaltarak çevreye ve kamu hizmetlerine katkıda bulunur.
Örneğin İstanbul’da 850’si akıllı olmak üzere 11795 otobüs durağı var. Bunların her birinin en az ~ 8-10 m2 çatı alanı olduğunu dikkate alacak olursak, ~ 100 bin m2 yeşil alan oluşturma şansımız var. Bu nedenle otobüs duraklarının alanlarını küçümsememek gerekir [2].
Yeşil çatılı otobüs durakları birçok ülkede yaygınlaşmaya başlamış olup, bu konuda Hollanda başı çekmektedir. Hollanda’nın Utrecht şehrinde, 700’den fazla Yeşil Çatılı Otobüs Durağı yer alıyor. Projenin ilk fikri, 358 arı türüne ev sahipliği yapan Hollanda’da bulunan arı popülasyonunun azalmasından kaynaklı olarak ortaya çıkıyor.
Çatılar ağırlıklı olarak Sedum (Dam Koruğu) tipi bitkilerle kaplanıyor. Bu sayede az miktarda su ve bakıma ihtiyaç duyuyor. Proje, böcekleri kendine çekmenin yanı sıra ince tozları tutarak ve yağmur sularını depolayarak kentin biyolojik çeşitliliğini destekliyor. Utrecht Belediyesi ile anlaşan bir reklam firması, otobüs duraklarının kurulumunu ve bakımını yapmakta olup, Belediyenin satın alma, yönetim ve bakım masrafı yoktur. Bu sayede duraklardaki reklam hakkını alan firma, maliyetlerini reklam gelirleriyle karşılamaktadır [3].
YEŞİL ÇATI NEDİR?
Bitkisel çatı, bitki örtüsü çatısı, bitkilendirilmiş çatı, vejetasyonlu çatı, sedum çatı, canlı çatı, yaşayan çatı, bahçe çatı, çatı bahçesi, gökyüzü bahçesi, gözaltı çatısı (gecikmeli yağmur suyu drenajı), eko çatı, ekolojik çatı ve sürdürülebilir çatı sistemi olarak da adlandırılan yeşil çatılar; bitki köklerini geçirmeyen su yalıtım katmanı üzerine serilmiş su tutucu katmanlar ve peyzaj projesine uygun olarak bitkilerin yetiştiği substrat ile sulama-elektrik sisteminden oluşan veya tüm katmanların bitkilerle birlikte modüler tepsilerde hazırlanıp çatıya yerleştirildiği, çatıyı tamamen veya kısmen kaplayan, iyileştirilmiş bina yalıtımı, yağmur suyu yönetimi, azaltılmış kentsel ısı adası etkisi dahil olmak üzere birçok operasyonel, sağlık ve sayısız çevresel-ekonomik fayda sağlayan ve mülke değer katan performans odaklı sistemlerdir [4-14].
Yeşil çatılar için doğru bitkiler ve bitkilerin hayatta kalabilmeleri için, çok yıllık veya kendi kendine tohumlanan, düşük büyüyen, kuraklığa dayanıklı, yoğun ekilmiş, iklimsel şartlara dayanıklı ve uygulandığı bölgedeki bitki sertliği bölgesi için uygun olmaları gerekir. Yeşil çatılar, ağırlık kısıtlamaları nedeniyle inorganik ve organik büyüyen, orta dereceli, özel olarak hazırlanmış hafif bir karışım gerektirir. Seyrek (extensive) bitki örtüsüne sahip çatılardaki bitkilerin düşük besin yetiştirme ortamının, ince bir büyüme tabakasında gelişebilmesi gerekir. Yoğun (intensive) yeşil çatılar, daha fazla toprak derinliği ile, küçük ağaçlar ve çalılar da dahil olmak üzere çok çeşitli bitkileri barındırabilir.
Devamını dergide okuyabilirsiniz