
Çatı cephe dergimizin aralık sayısı için, her yıl olduğu gibi bu yıl da çatı&cephe sektörünün firma yöneticilerinden 2025 yılını değerlendirmelerini ve 2026 için öngörülerini yazmalarını rica ettik. Yalıtım dergimizin kasım sayısında da yer alan yanıtların okurlarımız tarafından ilgiyle okunacağını ve not alınacağını umuyoruz.
“2025 toparlanma yılı oldu; 2026 ise fırsatlarla dolu ama dikkat gerektiriyor”
ABDULLAH YAYLI
Hekim Yapı Pazarlama ve Satış Koordinatörü
Öncelikle belirtmek isterim ki; 2026 ve sonrası birkaç yıl olumlu ve olumsuz sosyo psikolojik etkileriyle” YAPAYZEKA” ya geçiş yılı olacaktır. Öyle ki; günlük programlardan, beğeni ve tercihlerimize, satın almadan üretime kadar tüm ekonomik süreçlerde etkin bir yapay zeka destekli yaşama doğru hızla akıyoruz. Tahminen önümüzdeki deki 5 yıl içinde hayatımızın, yönetimlerimizin,
üretimlerimizin ve hatta yaşama dair hikayelerimizin çok büyük bir kısmı yapay zeka tandanslı
hale gelecek. Bunu düzenleyecek herhangi bir hazırlık da maalesef göremiyorum.2025 yılı itibarıyla Türkiye’de yapı/inşaat sektörü, özellikle kamu kaynaklarının yönlendiği kentsel dönüşüm, afet dirençli altyapı ve yenileme yatırımlarıyla hareketlilik kazandı diyebiliriz. Üyesi olduğumuz yapı sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İMSAD’ın hazırladığı rapora göre yapı sektöründe 2025 yılının yaklaşık %4-5 büyüme ile kapanacağı öngörülmekteydi. GSYİH’nın yıllık bazda bu oranları yakaladığını söyleyebiliriz.
Konut satışlarındaki artış ve bazı kamu projelerinde yeniden canlanma sayesinde üretim ve satış hacim artışı yaşanırken, finansmana erişim, yüksek maliyetler ve malzeme üretimindeki maliyet kaynaklı daralma gibi köklü sorunlar da aynı zamanda göze çarptı.
Bu süreçte finansal yapısı güçlü öz sermayesine dayalı büyüme hedefi olan şirketler süreçten daha kuvvetli bir şekilde büyüyerek çıktılar.
2026’dan beklentilerim ise daha temkinli ama iyimser. Ekonomi politikasına olan güvenin kısmen artması, faiz ortamının bir miktar rahatlaması, özel sektör yatırımlarının yeniden devreye girmesi ve altyapı/ulaşım/enerji gibi stratejik yatırımların hızlanması olası senaryolar arasında. Eğer bu senaryolar tamamen ve ya kısmen gerçekleşirse, 2026 yılı yapı sektörü için “altın yıl” adayı olabilir. Kısaca: 2025 toparlanma yılı oldu; 2026 ise fırsatlarla dolu ama dikkat gerektiren bir geçiş yılı olacak gibi görünüyor. Ancak bu olasılıkların gerçekleşmesi önemli ölçüde, orta ölçekli ve yapısı itibariyle büyümede kredi finansmanına ihtiyacı olan şirketler için finans koşullarının daha iyi ve ulaşılabilir hale gelmesi, yüksek maliyetlerin ve maliyet yükselmelerinin serbest ama kontrollü olması ve küresel ekonomideki siyasi ve ekonomik dalgalanmaların biraz daha sakinleşmesi şart.
Bunun için de tüm bu zorluklarla mücadele edecek DAHA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE ye ihtiyaç var. Bunu da hep beraber elbirliğiyle, birlik ve beraberlik içinde yapabileceğimizeinanıyorum.
Devamını dergide okuyabilirsiniz