
Fener - Balat Rehabilitasyon Projesi![]()
Projenin birinci bölümündeki 26 evin dış cephe onarımları ve restorasyonları tamamlandı. Proje hakkında bilgi aldığımız Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, bölgenin orijinal bir mimari dokusu olduğunu vurguluyor... Temelleri 1996 yılında İstanbul’da düzenlenen Habitat Konferansı’nda atılan Fener-Balat Rehabilitasyon Projesi önümüzdeki sene tamamlanacak. Projede şu ana kadar 26 evin dış cephe onarımları ve restorasyonları tamamlandı. Yedi milyon euro bütçesi olan projenin finansmanıysa Avrupa Birliği tarafından karşılanıyor. Bina restorasyonlarının yanı sıra bölgede yaşayan nüfusun eğitilmesi ve sosyal-kültürel olarak desteklenmesinin de amaçlandığı proje kapsamında bir sosyal merkez kurulması ve katı atık yönetim stratejisi geliştirilmesi de yer alıyor. Fener-Balat Rehabilitasyon Projesi ve Fatih Belediyesi’nin yürüttüğü diğer uygulamalar hakkında bilgi aldığımız Fatih Belediye Başkanı Dr. Mustafa Demir, bölgenin orijinal bir mimari dokusu olduğunu vurgulayarak, "İnsanların gelir seviyeleri oldukça düşük. Başlarda projeye uzak durdular. Fakat yapılan binalar ortaya çıkınca bina sahipleri kendileri istekli olmaya başladılar. Ayrıca bölgede imar izni olmadığı için senelerdir yapılaşma da olmuyordu. Binaların hepsi tescilli eser ve kuruldan izin alınması gerekiyor. Dolayısıyla bölge zamanla çöküntü haline geldi. Yeni yapılaşmaya izin verilmediğinden o doku da öylece kaldı." ifadelerini kullanıyor. Projede öncelikle rehabilite edilecek binalar üç bölüme ayrılmış. Restorasyonun hafif, orta ve ağır bakım gerektiren binalardan seçilmesine özen gösterilmiş. Birinci bölümde, yapılan ihaleler sonucu 26 evin dış cephe onarımları ve restorasyonları tamamlanmış. Geçtiğimiz günlerde de ikinci aşamanın ihalesi gerçekleştirilmiş. Bu ihaleyle de ikinci etapta 76 binanın cephe düzenlemeleri yapılacak. Restore edilecek binaların seçimi için uzun bir süreç geçirdiklerini ifade eden Dr. Mustafa Demir, önce tüm binaları puanlandırdıklarını ve bu puanlamada binanın mimari ve tarihi değerini göz önüne aldıklarını belirtiyor. Dr. Mustafa Demir şu bilgileri veriyor: "İlk etapta halktan çok destek görmedik. Yüksek puan almış evlerin bazılarını bina sahipleri rıza göstermediği için restore edemedik ve puanlamada orta sıralarda yer alan binalara yöneldik. Fakat yine de restore edilen her binanın tarihi ve mimari özelliği var. 26 ev de oldukça iyi oldu. AB hibeleriyle proje yürütmenin yolu, ihaleye çıkmaktır. Bu sebeple ilk grup ihale yapılıncaya kadar demo-örnek bina yapamadık. Yapılabilseydi halkın desteğini almak daha kolay olacaktı. Ancak 26 binanın tamamlanmasından sonra ilgi arttı ve beklenen katılım sonucunu elde ettik. Bu arada halkın katılımını artırmak için Halk Meclisi oluşturduk. Yerel dernek ve esnafların katılımıyla oluşturulan platformda, neye ihtiyaç duyulduğu ya da maksimum katılım konusunda öneriler getirildi. Önerilerden biri de seçilen binalara plaket asmak ve kendi aralarında soruları yanıtlama imkanı oluşturmaktı. Plaket çakılmasıyla restore edilmeyen evlerin sahipleri, restorasyonu tamamlanan bina sahiplerine gidip restorasyon koşullarını ve çekincelerini öğrenebileceklerdi. Bu da projenin bilinirliğini ve katılımı artıracaktı." "Balat Çarşı’da da başta altyapı çalışmaları ve çarşının ışıklandırılması gibi faaliyetler söz konusuydu. Ancak oradaki fiziki iyileştirilmenin yapılmasına da gereksinim duyuldu ve programın içine dahil edildi. Dükkanların malikleriyle de anlaştık ve ikinci etapta altı dükkanın ağır restorasyonu gerçekleştirilecek. Son grupta da tamamının basit onarımları yapılacak. Haliç’in kıyısında tarihi özelliğe sahip çarşının özellikle giriş ve çıkışları vurgulanarak turizm potansiyelini artırmak üzere mimari proje hazırlandı. Fener-Balat’ta proje kapsamında onarımlar dışında yürütülen katı atık yönetim stratejisiyle çöplerin geri dönüşüm yöntemiyle toplanmasına yönelik bilinirlik ve farkındalık yaratıldı." Zeyrek Evleri Zeyrek Evleri Projesi kapsamında yapılacak onarımlar "Tarihe Sağlam Bir Çatı" adı altında yürütülüyor. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak belirlenen ve Osmanlı kent dokusunu günümüze taşıyan en önemli mahallelerden birisi olan bölgede, eski eserlerin restorasyonu amacıyla emlak vergilerinden yüzde on kesinti yaptıklarını belirten Demir, ayrıca İl Özel İdaresi’nden aldıkları ödeneğin de uygulamalara destek olduğunu söylüyor. Siemens, Onduline Avrasya, Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı ve UNESCO’nun da kaynak sağladığı projenin ilk etabında beş evin restorasyonu tamamlanmış. Keyfe göre bina yapma lüksü ortadan kalktı Fatih Belediyesi’nin son dönemde bina cepheleriyle ilgili yaptığı farklı çalışmalar da var. Geçen sene tarihi yarımada kurma amaçlı imar planı yürürlüğe girdi. Plan hakkında da görüşlerini ileten Dr. Mustafa Demir şöyle devam ediyor: "Fatih ve Eminönü’nün içinde bulunduğu alan 1994 yılında SİT alanı ilan edildi ve bütün denetim ve imarla ilgili uygulamalar Anıtlar Kurulu’nun sorumluluğu altına girdi. Dolayısıyla Fatih’te on iki senelik süreçte plan yok; ve plan olmadığı için bir takım sıkıntılar da beraberinde geliyor. Kaçak yapılaşmayı teşvik ediyor. Bunun sonucunda çok kimliksiz, garip ve kaçak örnekler ortaya çıktı. 26 Mayıs 2005’te tarihi yarımada kurma amaçlı imar planı yürürlüğe girdi. Bu planla birlikte, keyfe göre bina yapma lüksü ortadan kalktı. Plan bir takım kurallar getirdi. Tüm tarihi yarımadanın tipolojisi çıkarıldı. Bölgedeki yapıların kapı-pencere boyutlarından cumbalarına kadar özellikleri tespit edildi. Yeni yapılacak binalar bu plan notlarına, rehbere göre oluşturuluyor ve onaylanıyor. Yeni bir inşaat, eski mimariyi anımsatan bir takım özellikler barındırıyor. Estetik olarak çok güzel binalar ortaya çıkacak ve dokuyu da değiştirecek. Kararlı bir şekilde uygulanması halinde yirmi sene sonra Fatih eski kimliğini yakalayacak. Betebe veya yalı baskısı denilen kaplamalara izin verilmiyor. Tarihi yarımadada betebe olmaması lazım. Yapanlara müdahalede bulunuyoruz. Kentsel tasarım rehberlerinde böyle şeyler yok. Tarihi yarımadaya uygun farklı bir kimlik yaratıyoruz. Plan notları ve kentsel tasarım rehberleri buna işaret ediyor ve bütün örnekleri barındırıyor. Cepheler sıva, boya şeklinde olmalı. Cephelerde kirlilikler olduğunda İmar Kanunu’nun maddelerini uyguluyoruz. Bununla ilgili 1500 binaya tebligat yaptık ve tabelaları kaldırttık." Evin içi kullanıcıya, dışı herkese ait "Rehberde, çeşitli bölgelerden çok çeşitli cephe örnekleri mevcut. Büyük bir çalışma ve üç yılda oluşturuldu. Hem fotoğraflar hem çizimler var. Mimari projenin içerisine karışmıyoruz. Fakat dış cephe uygulanırken müdahale ediyoruz, plan notlarına uymasını talep ediyoruz. Evin içi kullanıcıya, dışı ise herkese ait. Mimarlara çeşitli örnekler gösteriyoruz. O örneklerden istediğini kullanıyor, kapısını veya penceresini ona göre değiştiriyor. Serbest mimarlar bu tip şeylere alışık değiller ama yavaş yavaş uyum sağlamaya başladılar. Şimdi çok güzel şeyler ortaya çıkıyor. Ev fiyatları da yükseldi. Başta maliyeti biraz artıran uygulamalar evlerin fiyatlarını da artırdı. Ayrıca tarihi yarımadada çatı arasını kaldırdık. Çatı arası genelde kaçağa yönelen bir uygulama..." İlginizi çekebilir... Hem Estetik Hem İşlevsel Çatı Pencereleri ile Çatı Katında YaşamÇatı katları, son yıllarda yalnızca depo alanları olmaktan çıkıp keyifli ve konforlu yaşam alanlarına dönüşmeye başladı. Bu dönüşümde, çatı pencereler... Çuhadaroğlu Türkiye'nin En Yüksek Binası Merkez Bankası için Özel Çözümler SunuyorÇuhadaroğlu'nun Merkez Binası projesinde kullandığı sistemler tamamen projeye özgü tasarımlardan oluşmakta, projenin ihtişamlı mimarisi, tasarım v... Ziraat Bankası Projesi'nde Çuhadaroğlu İmzasıÇuhadaroğlu'nun Ziraat Bankası projesinde kullandığı sistemler tamamen projeye özgü tasarımlardan oluşmakta.... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.