200x200 piksel Reklam Alanı

Çuhadaroğlu Genel Müdürü Kenan Aracı: " Ancak Yatırımlarla Ayakta Kalabilirsiniz"

Çuhadaroğlu Genel Müdürü Kenan Aracı:

20 Ocak 2010 | SÖYLEŞİ
24. Sayı (Ocak - Şubat 2010)

Ekonomik kriz, sektör ve firma hakkında sorularımızı yanıtlayan Çuhadaroğlu Genel Müdürü Kenan Aracı, "Yaptığınız işte iyi olmak istiyorsanız sadece bugünü düşünmemelisiniz. Ancak yaptığınız yatırımlarla ayakta kalabilirsiniz" diyor...

Ekonomik kriz tüm sektörleri olduğu gibi inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünü de olumsuz etkiledi. Her sektörde birçok firma krizde ayakta kalabilmek için küçülme yoluna gitti. Bazı firmalarsa küçülmek bir yana, yaptığı yatırımlar ve geliştirdiği yeni ürünlerle, cesaretle büyümesini sürdürdü. Bu firmalardan biri de Çuhadaroğlu...

"Yaptığınız işte iyi olmak istiyorsanız sadece bugünü düşünmemelisiniz. Ancak yaptığınız yatırımlarla ayakta kalabilirsiniz" diyen Çuhadaroğlu Genel Müdürü Kenan Aracı, sadece makine-tesisata değil, insana ve ürün geliştirmek için Ar-Ge'ye yatırım yapmak gerektiğini, Çuhadaroğlu'nun da bunu yaptığını söylüyor.

İnşaatın sürekli bir ihtiyaç olduğunu belirten Aracı, "İnsan olduğu sürece barınma ihtiyacı da olacak. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, özellikle bizim gibi ülkelerde paranız varsa birinci yatırım önceliği ev ya da arsa almaktır. Bu nedenle inşaata olan talep bitmez. Yeni talep olacağı gibi bir de eskilerin yenilenmesi var. Sadece Türkiye'de değil dünyada da bu ihtiyaç ve talep her zaman olacaktır. Bu talep zaman zaman azalır veya artar. Önemli olan, işletmelerin bu azalma ve artmayı iyi tahmin edip ona göre önlemlerini almasıdır" şeklinde konuşuyor.

Önümüzdeki günlerde, finans sektöründe, ütçe açığının getireceği bir dalgalanma olabileceğini ve paranın daha değerli hale gelebileceğini söyleyen Kenan Aracı, şöyle devam ediyor: "Bunun sektöre bir etkisi olacak. Ama mutlaka yine bir çıkış sürecine girecek. Şu anda yapımına başlanmış ama kriz nedeniyle duran projeler, yine kriz nedeniyle yapımı yavaşlatılan projeler var. Bir de yatırım kararı alınmış ama yapımına hiç başlanmamış projeler bulunuyor. Kriz süreci atlatıldıktan sonra bu projelere hız verilecek. Bunun bize yansımalarını da 2010'un sonları veya 2011'in başlarında görebiliriz."

Krizlere alışığız

"Türkiye'nin en büyük avantajı, işletmeler ve yöneticilerin krizlere alışık olması. Dünya genelinde kriz yokken bile biz krizler yaşadık. Bu nedenle Türkiye'deki işletmeler genelde dikkatli davranıyorlar. Bizim gibi bu bilince sahip olan, sektörde yer edinmiş işletmeler, bu süreçte çok açılmadı. Türkiye'de bir kriz yaşanacağını zaten tahmin ediyorduk. Türkiye'de çıkacağı düşünülen kriz Amerika'da çıktı. Bir tek tahmin edilmeyen belki buydu."

"İşletmelerde en önemli konu, bu tür krizlerde nakit ihtiyacıdır. Çünkü bu tür durumlarda para kaynakları kesilir. Ya da bugün yaşadığımız gibi bankada para vardır ama sadece çok sağlam firmalara kredi verilir. Bize geliyorlar kredi vermek için, hem de daha uygun şartlarda. Niye diğerlerine vermiyor? Çünkü diğerinden emin değil. Kendini garantiye alıyor."

"İşletmelerin nakit akışlarını çok iyi ayarlamaları, risklerini büyük oranda düşürmeleri gerekiyor. Biz ne yaptık? Bu tip şeyleri önceden gördüğümüz için mümkün olduğunca, çok satalım mantığıyla hareket etmedik. Yeri geldi kapasite kullanım oranlarını düşürdük. Karşılaşabileceğimiz risklere karşı ihracatta ve yurt içi satışlarında müşteri konusunda seçici davrandık. Sadece finansal açıdan değil, marka değerimizi korumak adına da seçici davrandık. Bunun yanında ürünlerimizi çeşitlendirmeye çalıştık. Malum, krizde insanlar daha ekonomik ürünlere yöneliyor."

İstihdam azalmadı, arttı

"Hem cephe hem kapı-pencere sistemlerinde daha ekonomik ürünler çıkardık. Bunu yaparken doğru ürünün doğru yerde kullanılmasına da özen gösterdik. Bunun için de sahaya daha çok indik, daha çok kontrol ettik. Bu nedenlerle krizde diğer firmaların etkilenme oranlarına göre belki biraz daha az etkilendiğimizi söyleyebilirim. Ama çalışanlarımızda bir azaltma yaşamadık. Birçok firmadan yüzde 30'lara 40'lara varan oranda istihdam azalması yaşandığını duyuyoruz. Biz ise bu dönemde özellikle beyaz yakalı çalışanlarda yaklaşık yüzde 10'luk bir istihdam artışı sağladık. Bu da bizim ileriye dönük bazı şeyleri doğru yaptığımızı gösteriyor."

"Bizim bir avantajımız da üretim sistemlerimizi kendimiz tasarlıyoruz ve kendimiz üretiyoruz. Önümüzdeki yıl itibariyle de alüminyum hammadde ihtiyacımızı geri dönüşümle karşılayabileceğimiz bir yatırımı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu da yatırımlarımızın üretimle ilgili en son halkasını oluşturuyor. Bu yatırımın tamamlanmasıyla da entegre bir tesis olma yolunda çok büyük bir adım atmış olacağız."

Ar-Ge yatırımlarının payı artıyor

"Makine-teçhizat konusunda, son 5 yılda 50 milyon doları bulan yatırım yaptık. Bu bizim sektörümüz içerisinde iyi bir rakam. Bunun dışında her yıl karımızın yüzde 10'unu Ar-Ge'ye harcıyoruz. Ar-Ge yatırımlarının toplam giderlerimiz içerisindeki payı, son 5 yılda binde 7'lerden yüzde 4'lere çıktı. Bu yaptığımız çalışmaların meyvelerini de yavaş yavaş toplayacağımızı düşünüyoruz. Çünkü katma değeri sağlamanın yolu farklılaşmak. Farklılaşmak için de yeni ürün geliştirmek gerekiyor."

"Yatırımda önemli bir konu da insan kaynağı. Nitelikli eleman bizde zor yetişiyor ve yetiştirdiklerimizi de kaybediyoruz. Bu tüm işletmeler açısından bir risktir ve engelleyemezsiniz. Önemli olan belli oranlarda olması. İnsanımızın kişisel-teknik becerilerini geliştirmeye yönelik, gerek bireysel, gerek toplu eğitimlerimiz var. Bunlar da bir yatırımdır."

İzopen'le her eve alüminyum girecek

"Alüminyum artık farklı malzemelerle kombine edilerek, yalıtım değerleri belli oranda iyileştirilerek doğramalarda, yani kapı-pencerelerde kullanılıyor. Özellikle PVC'de birtakım eksikliklerin ortaya çıkması ve alüminyum fiyatlarının da eskiye göre belli oranlarda düşmesi üzerine, alüminyumun doğramalarda kullanılmasını nasıl yaygınlaştırabiliriz diye yola çıktık. Yaptığımız Ar-Ge çalışmaları sonucunda da İzopen'i çıkardık. İzopen, aslında daha önceden tasarladığımız bir marka ama kriz ortamında piyasaya sunduk. Sloganımız da 'her eve alüminyum girecek'. Alüminyum doğramanın birçok avantajı var. Uygulaması plastik veya ahşaba göre daha hızlı yapılıyor. Işık geçirgenliği bu ürünlere göre yüzde 10 daha fazla. Daha ince malzeme kullanılabildiği için daha hafif, böylece hızlı ve kolay montaj yapılabiliyor."

"Bu ürünün etkilerini bir anda alma şansımız yok. Uygulandıktan ve kullanıldıktan sonraki geri dönüşler önemli. Şu ana kadar çok farklı yerlerde özellikle konut projelerinde kullanıldı. Yeni projelere de devam ediliyor. Tabi gerçek performansını kriz geçtikten sonra göreceğiz. Ama şu anda bile, krizi de göz önüne alarak yaptığımız hesaplara göre beklediğimizin üstünde bir ilgi gördü. Krizin geçmesiyle bu rakamların artacağını düşünüyoruz."

Eco 60 ve Security markaları geliyor

"İzopen dışında başka yeni ürünlerimiz de var. Eskiden çıkardığımız bir vitrin sistemi vardı. Ama büyük açıklıklar için tasarlanmıştı. Şimdi de küçük açıklıklar için daha ekonomik olan Eco 60 isimli bir vitrin sistemi geliştirdik. Yeni ürünler içerisinde bir de yangın, kurşun ve bombaya dayanıklı Security ürünleri var. Bu sistemle Türkiye'ye çok büyük katma değer sağladığımızı düşünüyoruz. Bu sistemler daha önce yurt dışından getiriliyordu. Şimdi ise biz Security sistemleriyle sadece yurt içine değil yurt dışına da satmaya başladık."

"Dünyada bu tür ürünleri yapan firmalar vardı. Biz de bu konuda araştırmalar yapıyorduk. Dünyada ve Türkiye'de yaşanan terör olaylarından sonra, bu sistemlerin daha çok talep göreceğini düşünerek çalışmalarımıza hız verdik. Bu doğrultuda kurşun geçirmez, bombaya ve yangına dayanıklı, özellikle huzurevleri, hastaneler veya havalimanı yakınlarındaki konutlar için ses yalıtımı sağlayan cephe ve kapı-pencere sistemleri geliştirdik. Çok farklı yerlerde kullanılabiliyor. Örneğin normal bir kapı gibi kullanıyorsunuz ama yangın halinde yangın kapısı görevi görüyor."

"Bu sistemleri ortaya çıkarmak kolay değil. Biz bu çalışmalara 2000 yılından sonra başladık. Yaklaşık 10 yıllık bir geçmişi var. Ürünlerimiz için farklı alanlarda da testler yaptırıyoruz. AB normlarına uygun, akredite olmuş laboratuvarlarda test ettirerek sertifikalandırıyoruz. Önümüzdeki günlerde yapmış olduğumuz bu yatırımların karşılığını alacağımıza inanıyorum."

Alüminyum Öğrenci Proje Yarışması, sektörün geleceğine yatırım

"Geçtiğimiz günlerde, bu yıl altıncısını düzenlediğimiz 'Alüminyum Öğrenci Proje Yarışması'nı tamamladık. Bu yarışmaları düzenlerken asıl hedefimiz, mimari uygulamalardaki alüminyum tüketimini artırmak ve doğru malzemenin doğru yerde kullanılmasını sağlamak. Yarışmaya katılan öğrenciler Türkiye'nin geleceği. Bu, aynı zamanda kişisel becerilerini geliştirmeye yönelik bir faaliyet ama bu sıralardan çıktıktan sonra gittikleri bürolarda, inşaat firmalarında belli birtakım yetkilere sahip olacaklar. Alüminyumu yapılarda nasıl ve nerelerde kullanabileceklerini bildikleri zaman, yapılarda alüminyumun kullanımı da artacaktır. Buna sektörün geleceğine yapılan bir yatırım da diyebiliriz. Sadece firmamız için değil, alüminyum kullanımının gelişmesi için yapıyoruz. Zaten alüminyum büyüyünce bizim payımız da artacaktır. Kriz olmasına rağmen bu projeyi yapmaya devam ettik ve edeceğiz. Üniversitelerimizden hocalarımızın,  öğrencilerimizin ilgisini ve desteğini gördükçe de yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu anlıyoruz."

Hedefimiz hataları sıfıra indirmek

"Biz Çuhadaroğlu olarak sadece ürün satmıyoruz. 'Ürünümüz bu, al nasıl yaparsan yap' demiyoruz. Aynı zamanda knowhow da satıyoruz. Bunun içersinde teknik destek de, hizmet de sağlamak zorundasınız. Bizim ürünlerimiz kullanılarak yapılan işleri gidip kontrol ediyoruz. Bunlar da tabi bir maliyet. Küçük bir doğrama işi için Antalya'ya, Van'a gittiğimiz projeler var. Belki bin liralık malzeme satmışız ama bin 500 liralık masraf yapıyoruz. Bizim ismimiz önemli. 'Malzemeyi temin ettik, gerisine karışmayız' diyemiyoruz. Hedefimiz, hataları sıfıra indirmek. Bunun için de ilk aşamada minimize etmeye çalışıyoruz."

"Sektörün doğru yerlere gelmesi için doğru şeylerin yapılması, doğru şeylerin yazılması ve doğru şeylerin desteklenmesi gerekiyor. Türkiye olarak bu sektörde bölgenin lideri konumundayız. O zaman lidere yakışır şekilde hareket edilmesi lazım. Biz de bunu gerçekleştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu anlayışın tüm sektör temsilcileri tarafından benimsenmesi lazım ki ülkemizin ihtiyacı olan katma değer sağlanabilsin."
 


İlginizi çekebilir...

Ali Osman Özaydemir; "Kılıçoğlu; Geleceğin Çatılarına Yön Veren Lider Marka."

Kılıçoğlu Kiremit ve Megaron Çatı Teknolojileri'nin Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Osman Özaydemir merak ettiğimiz soruları okurl...
15 Nisan 2025

Yılın Profesyoneli Aysun Ecin, "İş Hayatıma Yön Veren Felsefemi; Güven, Ekip Ruhu ve Sürekli Gelişim diye özeltleyebilirim"

Hekim Yapı Pazarlama ve Satış Koordinatör Yardımcısı, 2025 Çatı ve Cephe Malzemeleri Ödülleri'nde Yılın Profesyoneli Ödülünü kazanan Aysun Ecin il...
25 Şubat 2025

Cepheder Başkanı Emre Ünaldı; "Cephe sistemleri, enerji verimliliği, estetik ve güvenlik açısından gelişen teknolojilere sahip bir alan haline geldi."

Cepheder Genel Kurulunda yeni yönetim kurulu seçildi. Emre Ünaldı Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Emre Başkan ilk söyleşini Çatı Cephe dergimizle yaptı. ...
25 Şubat 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Enerji & Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.