23 Mart 2011 | SÖYLEŞİ 30. Sayı (Ocak - Åžubat 2011)

2010 yılının kendisini olumlu anlamda ÅŸaşırttığını belirten Onduline Avrasya Satış ve Pazarlama Müdürü Osman Nuri Özpay, “2011 de seçim yılı olması nedeniyle inÅŸaat sektörü için olumlu geçecek” diyor...
İnşaat sektöründe 2011 yılında yüzde 20’leri bulan bir büyüme yaşanacağını söyleyen Onduline Avrasya Satış ve Pazarlama Müdürü Osman Nuri Özpay, “2010 yılı beni olumlu anlamda şaşırttı. 2011 de seçim yılı olması nedeniyle inşaat sektörü için olumlu geçecek. İlk altı ayın çok iyi olacağını tahmin ediyorum. Yılın ikinci yarısında yeni hükümetin gelmesiyle ve cari açığa yönelik alınan bazı tedbirlerle bu hız düşürebilir. Ama yine de Türkiye tutulması zor bir ülke olacak. İnanılmaz iyi gidiyoruz...” diyor.

Türkiye’de 2010 yılında tahmini 110 milyon metrekarelik bir çatı alanının kaplandığını dile getiren Özpay,  bu oranın son 15 senedir ortalama 80 milyon metrekare olduğunu belirterek şu yorumlarda bulunuyor: “Bu da 2010 itibariyle yüzde 20’lik bir büyümeye tekabül ediyor. Bu pastadan kiremit, onduline, shingle, membran gibi birçok çatı kaplama malzemesi pay alıyor. Ayrıca çatıların alt katmanları da işin içine katılırsa cirolar daha da büyüyor...”

“Türkiye’nin geleneksel çatı kaplama malzemesi hala kiremit... Fakat kiremidin kullanım oranı, son yıllarda yeni malzemelerin piyasaya girmesiyle oldukça düştü. Bir iki firmanın dışında kiremidi sahiplenen firma pek kalmadı. Türkiye’de özellikle doğu bölgelerinde sac da çok fazla kullanılıyor. Sacın çok büyük bir kısmı istatistiklere girmiyor ama yüzde 25’lik bir oranda kullanıldığını düşünüyorum. Yüzde 15’e yakın bir oranda da onduline denilen bitüm esaslı oluklu malzeme tercih ediliyor. Sanayi çatılarında ise kompozit panellerin yaygın olarak kullanıldığını görüyoruz. Shingle pazarı çok hızlı büyüyor. Geçen sene 4.5 milyon metrekarelik bir hacmi vardı. 2010’da 5 milyon metrekarelik hacmi geçti. Şahsen, Türkiye’de ileriki yıllarda konutlarda metal çatı kaplamalarının çok daha yaygınlaşacağını düşünüyorum. Şu anda çok fazla kullanılmasa da bu talep artacak. Metalin yolu açık. Son senelerde bir de yeşil çatılar popülerleşmeye başladı. Onduline olarak 2000 yılından bu yana 250 bin metrekareye yakın yeşil çatı yaptık. Toplam çatı pazarı içinde oldukça küçük bir rakam olmasına rağmen gelecek vaat eden bir çatı sistemi...”

2010’da Onduser’i piyasaya sürdük
“2010 yılında seramik çatı ve cephe malzemesi Onduser’i piyasaya sürdük. Onduline Avrasya tarafından tasarlanan ve Seramiksan’ın katkılarıyla geliştirilen özel seramikler ve bunların montajını sağlayan sistemle, dayanımı, uzun ömrü ve mükemmel estetiği ile kendini kanıtlamış olan klasik bir yapı malzemesi, çatı için gereken tüm teknik özelliklerle donatılıyor ve herhangi bir harç veya yapıştırıcı kullanılmadan eğimli çatılara ve cephelere kaplanabiliyor. Onduser’in sırla kaplı dış yüzeyi hiç su emmiyor. Isoline su yalıtım levhalarıyla birlikte uygulandığı için yüzde 15’e kadar düşük eğimlerde de güvenle kullanılabiliyor. Çatıya verdiği yük 19,5 kg/m². Yani geleneksel çatı kaplamalarının yarısı kadar. Bu özelliğiyle nakliyede olduğu kadar şantiye içi taşımalarda da kolaylık sağlıyor. Deprem güvenliği yüksek. Seramikler, lastik ayakkabı ile üzerlerine basıldığında kırılmıyorlar. Ayrıca ıslak durumda bile kaymayı önleyen özel bir kaplamaya sahipler. Seramiklerin uygulanmasında harç veya yapıştırıcı kullanılmıyor.  Montajı mekanik ve havalandırmalı. O nedenle sistem dondan etkilenmiyor. Havalandırma, kışın yoğuşmayı önlüyor, yazın çatıyı serinletiyor, konfor ve tasarruf sağlıyor. Ayrıca, sırla kaplı seramik yüzeylerin yansıtıcı bir özelliği var. Seçilen rengin de yardımıyla yansıyan yüzeyler sürekli güneşe maruz kalan çatının ısı depolamasını önlüyor. Her bir seramik, paslanmaz çelik kancalarla çatıya monte ediliyor. O nedenle fırtına, deprem gibi etkilerle hiçbir seramik kaymıyor, çatıdan düşmüyor ve uçup gitmiyor. Isoline levhalarının üzerinde mevcut çizgiler ve oluklar her bir seramiğin nereye oturacağını belirliyor. Yerleştirme sırasında ölçü almak gerekmiyor. Seramikler kolayca kesilebiliyor. İstenildiğinde herhangi bir seramik aradan çıkartılabiliyor ve yenisiyle değiştirilebiliyor. Onduser’in su geçirmezliğine, dondan etkilenmemeye, renk stabilitesine ve yüzeyin kaymazlığına kırk yıl garanti veriyoruz. Onduser doğal bir malzeme ve iyi bir pazar payı elde edeceğini umuyoruz...”

Güneş enerjisinde devlet desteği şart
“Ayrıca yine son dönemde piyasaya sürdüğümüz güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren Ondusolar sisteminin ilk uygulamalarına da geçtiğimiz aylarda başladık. Onduline Avrasya, CleanGlobe işbirliğiyle geliştirilen Ondusolar’ın bu ilk uygulamaları Mersin ve Antalya’da gerçekleştirildi. Mersin Makina Mühendisleri Odası binasında uygulanan sistem günlük olarak ortalama 10 kWh enerji üretiyor. Uygulama, hem sosyal sorumluluk çerçevesinde sistem gösterimi ve halka bunun öğretilmesini hem de binanın mevcut ihtiyacının bir bölümünün karşılanmasını hedefliyor. Antalya İzonorm’da kurulan, toplam kurulu gücü 2.1 kWp olan sistem de günlük 10 kWh enerji üretiyor. Bu enerji ile işyeri, günlük elektrik ihtiyacının büyük kısmını karşılıyor. Sistemin yıllık 3 MWh enerji üreteceği öngörülüyor. Ondusolar’da anahtar teslim paket sistem sunuyoruz. Çatı, cephe, otopark ve her türlü zemin üstü kurulum imkanı olan Ondusolar’da dünyanın lider güneş paneli üreticileriyle işbirliği yapıyoruz ve Türkiye’nin ilk yerli inverterini kullanıyoruz. Fakat Türkiye’de yeterli teşvik desteği olmadığı için güneşten elektrik üretimi çok fazla yaygınlaşamıyor. Teşvik oranları artarsa bu da gelişecek. Bu konunun şiddetle ve en kısa zamanda devlet desteğine ihtiyacı var...”

“Onduline HR levhaları 2011 yılı Ocak ayı itibariyle Sapanca fabrikamızda, üzerlerinde soğuk baskı ile Onduline yazılarak üretilecek. Bu baskı, levhaların ayırt edici özelliklerinden biri olacak ve bu sayede levhalar taklit veya benzer ürünlerden bir bakışta ayrılabilecek. Levhaların arka yüzünde ise ürünün Avrupa standartlarına göre üretildiğini gösteren EN 534 ibaresi, Onduline HR logosu ve üretim tarihi (ay olarak) bulunacak...”

Derneklerin yaptırımı olmalı
“Membranda ciddi bir rekabet var. Hem kimyasallarla hem de diğer markalarla rekabet üst düzeyde. Bu rekabet ortamında BİTÜDER veya İZODER gibi derneklerin ağırlıklarını ortaya koymaları gerekiyor.  Son yıllarda irili ufaklı, standartların altında birçok firma piyasaya girdi. Bu, haksız rekabeti körüklüyor. Derneklerin bazı yaptırımlarının olması lazım. Her üreticinin ve özellikle benim üzerimde durduğum en önemli konu, uygulamacıların da bu derneklere katılımın sağlanması. Ayrıca derneklerin üretim standartlarını ortaya koyması, denetlemesi şart.”

 

---

R E K L A M