
Geçmişten Günümüze 'Kiremit' Sergisi![]()
CATIDER bünyesinde iki üretici ve iki satıcı firmanın ortaklaşa hazırladığı Geçmişten Günümüze “Kiremit” sergisi, 18-21 Kasım 2012 tarihleri arasında Antalya’daki Yapex fuarlarında ziyaretçisiyle buluştu. Sergide, kiremidin doğuş ve gelişim serüveni hem numuneler hem de poster panolarla anlatıldı. Serginin düzenlenmesinde Kılıçoğlu, Başak, Işıklar ve Onduline Avrasya firmaları aktif rol üstlendiler. Sergi hakkında bilgi aldığımız, organizasyonun koordinatörlüğünü üstlenen ve aynı zamanda Kılıçoğlu İş Geliştirme Yöneticisi olan Fatih Tataroğlu, etkinliğin amacına ulaştığını ve son kullanıcı, mimar, mühendis, yerel yönetim temsilcileri ve bürokratlar nezdinde beğeniyle karşılandığı söylüyor. Sergide, ulaşabildikleri en eski kiremit olan düz kiremitten başlayarak Osmanlı mimarisine yön vermiş olan Osmanlı Kiremidi ile 1800’lü yıllarda Marsilya’da ilk üretimi yapılıp tüm dünyaya yayılan Marsilya kiremitlerinin de yer aldığı bilgisini veren Tataroğlu, bu kiremitlerin hala çatılarda örtülü olarak kullanıldığını belirtiyor. Sergide, günümüz ihtiyaçları ve teknolojik koşullar itibariyle güncellenmiş halleriyle ilgili kiremit numunelerinin bulunduğunu ifade eden Tataroğlu, Osmanlı ve Marsilya kiremidinin günümüzde üretimi yapılan haliyle sergilendiğini ve buna ilaveten Granada ve Valensiya model kiremit numunelerinin de yer aldığını belirtiyor ve ekliyor: “Sergide en çok ilgi çekenler ise İznik 2. Murat Hamamı’ndaki düz kiremit ve 1900’lü yılların başında Eskişehir’de ilk kez yerli sermayeyle üretilmiş Marsilya tip kiremitti...” Düzenlenen serginin hem yapı fuarı hem de restorasyon fuarı kapsamında yer alması nedeniyle yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Tataroğlu, şu yorumlarda bulunuyor: “Fuarda düzenlenen toplantı ve törenlere katılımın yoğun olması nedeniyle ilgi daha da arttı. Sergiyi Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve diğer bürokratlar ile belediye başkanları da ziyaret etti. Serginin genişletilmesi ve kamuyla paylaşılması kapsamında ÇATIDER öncülüğünde farklı projeler üzerinde görüş birliği sağladık. Kiremidin 7’den 70’e tüm toplumun bildiği ve aşina olduğu bir yapı malzemesi olması nedeniyle gerek sivil toplum kuruluşları gerekse sektörde bulunan firmalar öncü ve destekçi olacaklar.” Bilinirliği en yüksek malzeme “Yüzyıllardır insanoğlunun tercihi kiremit yönünde olmuş. Kiremit, günümüz koşullarında hem geleneksel hem de yenilikçi bir çatı kaplama malzemesi olmaya devam ediyor. Modern koşullarda üretimi halen devam eden birçok model ve renkte kiremit bulunuyor. Mimari konsept oluşumunda yer alan kiremidin kullanımı artarak devam edecektir. Elbette karar verici ve kullanıcıların ihtiyaçları ve beklentileri dolayısıyla kiremitle birlikte birçok farklı çatı kaplama malzemesinin de olduğunu biliyoruz. Fakat teknik açıdan kiremidin özellikleri dolayısıyla, diğer çatı kaplama malzemelerinin ise fonksiyonel ve detay çözüm özellikleri itibariyle tercih edildiğinin farkındayız. Bu nedenle bence her ürünün kendi kulvarında üretimi ve pazarlaması sürecek. Kiremidin teknik özellikleri açısından tüm dünyada tercih edilmesinin başlıca nedeni, dört yalıtım türü olan ısı, su, ses ve yangın yalıtımı özelliğine sahip olmasıdır. Diğer açıdan kiremit bizim ülkemizde en yaygın satışı yapılan ve ustalarımız tarafından uygulaması bilinen, küçük ölçekli yapı malzemeleri satıcılarında bile bulunabilirliği en yüksek olan çatı kaplama malzemesidir.” ![]() Sergi Koordinatörü ve Kılıçoğlu İş Geliştirme Yöneticisi Fatih Tataroğlu Kiremit kullanımı artacak “Türkiye’de üretilen ve satışa sunulan kiremit sayısı 400 ila 450 milyon adet bandında seyrediyor. Her yıl sektörün büyüme ivmesiyle doğru orantılı bir şekilde bu rakamlar değişiklik gösteriyor. Geleceğe yönelik yapılan perspektifler yine bu sayılarda seyredeceğini gösteriyor. Türkiye’de üretimi yapılan kiremitler sadece ülkemizde kullanıma sunulmuyor; başta yakın ülkeler olmak üzere Avrupa, Afrika ve Amerika kıtasına da ihracatı yapılıyor. Bu nedenle kiremit üretiminin sayısal olarak düşmeyeceğini, pazardaki pozisyonunu koruyabileceğini, hatta artırabileceğini düşünüyorum. Geçmişten Günümüze Kiremit İnsanoğlu’nun Kil ile buluşması İnsanoğlunun düzenli yerleşim hayatına geçtiği dönemlerde evlerini nehir kıyılarına ve deltalara yaptığı biliniyor. İnsanların, bu bölgelerde yaşam başladığında evlerinin yapımında kullanacağı kil tabletleri basit üretim düzenekleri ile yaptıkları ve kullandıkları tespit edilmiş. Kesin tarih verilememekle birlikte yapılan çalışmalarda M.Ö. 13. yüzyılda Mezopotamya bölgesinde kurutulmuş kil tabletleri bulunmuş. Bu kil tabletler, tuğla ve kiremidin fonksiyonel özelliğini evlere taşımış. ![]() Kil Toprağının Tuğla Olarak Kullanımı M.Ö. 4. yüzyılda Babil Kulesi’nin yapımında kullanıldığı görülen pişirilmiş tuğlanın ilk kez endüstriyel anlamda üretilip kullanıldığı görülüyor. 1877-1917 yılları arasında Alman Arkeolog Robert Koldwey’in yaptığı kazı çalışmalarında, tuğlaların teknik ve fiziki özellikleri açısından günümüzde kullanılan tuğlalara benzediği tespit edilmiş. Babil Kulesi’nin yapımında 85 milyondan fazla tuğla kullanıldığı tahmin ediliyor. Kil Toprağının Kiremit Olarak Kullanımı Pişmiş tuğlanın kullanımından sonra, yapılarda kullanılacak çatı kaplama malzemelerine ihtiyaç duyulmuş. M.Ö. 4. yüzyılda kiremiti ilk üretip kullananların Korintler olduğu kabul ediliyor. Korintler, bugün de kullanılan içbükey kiremitleri, hazırlanan tuğla hamurunu tokmakla dövüp yaygın hale getirerek ve şimdikinden daha kalın ve büyük olarak üretmişler. İlk olarak Korintlerin ürettiği Konkav kiremiti zaman içerisinde Yunanlıların ebat farklılıklarını geliştirerek, bilinen adıyla Yunan kiremiti olarak kullanılmaya başlanmış. Bu gelişimi Romalılar devralarak daha yuvarlak ve daha küçük ebatlarda Yunan Kiremitini geliştirmişler. Bu gelişim sonucu günümüz koşullarında üretilen Osmanlı Kiremitine benzer formda kiremit üretilmeye ve yapılarda kullanılmaya başlanmış. Kiremit Kullanımının Yaygınlaşması Romalılar bu gelişime, kiremide standart özellikler getirerek katkıda bulunmuş. Hatta bu kiremitin ticaretini yapmaya başlamışlar. Romalarılar tarafından Yunan Kiremiti İspanya, İngiltere, Almanya, Fransa ve Belçika’ya tanıtılmış ve kullanımı yaygınlaştırılmış. Kiremit üretimini sanayi dalı olarak geliştiren, deniz ve nehir yoluyla taşıyarak ticaretini yapan yine Romalılar olmuş. Anadolu’da Antik Çağ’da Kiremit Kullanımı M.Ö. 4. yüzyılda Babil Kulesi’nin yapımında kullanılan tuğlalar ve Korintler tarafından üretilen kiremitlerle birlikte Anadolu’da da Lidyalılar tarafından tuğla ve kiremit kullanımının da olduğu biliniyor. Korint tip kiremitler özellikle Batı Anadolu’da kullanılmış. Her çatı kiremitinin kendine has özellikleri olduğu gibi, farklı çatılarda farklı şekillerde de tercih edilmiş. Bu dönemde kiremitler sadece çatılarda kullanılmamış, diğer taraftan sağlam ve düz zemin elde etmek için fırınlarda stroter olarak ve mezarlarda da tercih edilmiş. Anadolu’da Kiremitin Gelişimi M.Ö. 4. yüzyıldan itibaren kiremit şekil ve fonksiyonel özellikleri itibariyle kullanım farklılıkları göstermiş. Antik çağlarda kullanılan kiremit tipleri, düz kiremitler (Stroter), Kapama Kiremiti (Kalypter), Oluklu Düz Kiremit, Mahya Kiremiti, Dere Kiremiti ve Opaionlu Düz Kiremitti. Osmanlı Döneminde Kiremit Tuğla ve kiremit üretimini Yunanlılardan sonra Bizanslılar geliştirmiş. Selçuklular büyük katkılarıyla bu işi devralmış ve özellikle tuğla ile taş kullanımında özgün bir mimari tarz yaratmışlardır. Kiremitin gelişmesinde en önemli dönemler Osmanlılar ile başlamış. Küçük ebatlı Konkav Osmanlı kiremitinin üretimi yapılarak ilk kez standart özellikler taşıyan ürünlerin kullanımı zorunlu hale getirilerek yaygınlaştırılmış. Bu dönemden sonra 18. yüzyıla kadar büyük değişimler yaşamayan kiremit, Sanayi Devrimi ile standardizasyon ve fiziki değişimlere uygun olarak endüstriyel olarak üretilmeye başlanmış. Sanayi Devrimi ve Kiremit Buharla çalışan makinelerin kullanılması sonrasında, öncelikle hammadde hazırlama makinelerinde kullanılan hayvan gücünün yerini buhar gücü ile çalışan makineler almış. 1700’lü yıllarda sektörün öncüsü sayılan bu makineleşmenin ardından 1800’lü yıllarda helezonlu şekillendirme preslerinin gelişimi ile kiremit üretimine devam edilmiş. Hoffman ve Tünel tip fırınların devreye girmesi, daha az hammadde ve daha az enerji ile daha fazla üretimin yapılmasını sağlamış. Bu gelişmelerle üretim artmış. Çok daha kolay üretilen ve ucuz bir yapı malzemesi haline gelen kiremitin kullanımı giderek yaygınlaşmış. 18. yüzyılda sanayileşme ile başlayan süreçte eleme yöntemiyle hammadde hazırlanması öğütme makinelerine, kilin su ile karıştırıldığı çamur havuzları silolara, şekillendirme için kullanılan tahta kalıplar alçı ve metal kalıplara dönüşmüş. Kiremitlerin kurutulması, doğal yöntemler yerine fırınlarda suni kurutmaya; pişirilmesi ise kömür yakıtı kullanılan fırınlara yerini bırakmış. Türkiye’de Kiremit Üretimi Ülkemizde kiremit üretimi, hammadde olan kilin kolay ulaşılabildiği Çorum, Tokat, Eskişehir, Manisa, İzmir, Bilecik, Sinop ve Edirne gibi bölgelerde yoğunlaşıyor. Halihazırda çalışan üretim tesisi sayısı 50 civarında ve yıllık üretim kapasiteleri 600 milyon adetten fazla. İlginizi çekebilir... ÇATIDER; "2025'in İkinci Yarısından İtibaren İnşaat ve Çatı sektörünün Hareketlenmesini Bekliyoruz"2024 yılı, sektörümüz açısından yeni konut üretimi, kentsel dönüşüm, deprem bölgesinin yeniden inşa edilmesi, bakım-onarım, renovasyon, enerji verimli... Levent Çeki, 'Çatılarda Doğru Isı Yalıtım Uygulamaları Yapılması Gerekir'Sonbahara girdiğimiz bu günlerde havaların serinlediğini ve yağışların artmaya başladığını görüyoruz. Yurt genelinde yaz sezonun kapan ması ve şehirle... Başkan'danBildiğiniz üzere tüm dünya ve ülkemiz adına zor günlerden geçiyoruz. Covid-19 salgını nedeniyle dünyada ve ülkemizde yaşanan olağanüstü koşullar tüm s... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.