22 Mayıs 2014 | SÖYLEŞİ 50. Sayı (Mayıs-Haziran 2014)

Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde nüfus artışına bağlı olarak az katlı binalardan çok katlı binalara doğru giden bir yapılanma olduğunu söyleyen Reynaers Genel Müdürü Akın Gezgiç, “Mimari olarak  gelişen ve farklılaşan bir ülkeyiz. Cephe sistemlerinde bu farklılaşmaya alüminyum çözüm sunuyor. Binalar yükselmeye devam ettikçe alüminyum da alternatifsiz hale geliyor” diyor… Reynaers, cephe sistemlerinde tasarım ve tedarik hizmeti sunan Belçika merkezli bir firma. Dünya genelinde 40 ülkede ofisi bulunan Reynaers, bu ofisleri üzerinden yetmişten fazla ülkeye ulaşıyor. Bu ofislerden biri de Türkiye’de. Reynaers Türkiye, Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Türkmenistan, Kuzey Irak ve İran’daki organizasyonu yönetiyor. Balkan ülkelerinin lojistik desteği de yine Türkiye üzerinden sağlanıyor.


Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’deki büyüme stratejisini değiştiren firma, 30 kişilik bir organizasyona ulaşmış durumda. Ankara ve Antalya’da ofis açan, bununla beraber Türkiye’ye bağlı ülkelerde de yapılanmasını geliştiren firma, İran’daki ofisini büyüterek çalışan sayısını artırdı, Azerbaycan’da ise yeni bir ofis kurdu.


Türkiye’nin lokasyon açısından çok önemli bir noktada bulunduğunu söyleyen Reynaers Genel Müdürü Akın Gezgiç, “Sadece Reynaers değil, birçok yabancı kuruluş bunun farkında. Biz de Belçika’ya, Türkiye’de yapabileceklerimizi anlattık ve yeni bir yapılanmaya girdik. 2012’nin sonu 2013’ün başı itibariyle Türkiye’de ciddi bir hareketlenme başladı. Türkiye’deki büyüme stratejimizi değiştirdik. Bununla birlikte firmanın yapısı değişti ve büyüdü. Bu yapılanmayı sürdüreceğiz. 2 yıl içinde çalışan sayımızı iki kat arttırmayı öngörüyoruz. Şu anda yeni bir operasyon merkezi planlıyoruz. Aklımızda farklı alternatifler, farklı modeller var. Reynaers, yapısı gereği üretimi düşünen bir firma değil, tedarikçiyiz. Kendimizi sistem tedarikçisi olarak tanımlıyoruz, bu temel prensibi değiştirmeden grup bünyesindeki en büyük yatırımlardan birini Türkiye’de gerçekleştireceğiz, bu da sektörde bir ilk olacak” diyor.


Reynaers’in ürün portföyü hakkında da bilgi veren Akın Gezgiç, şunları söylüyor: “Alüminyum konstrüksiyonun girdiği cephe kaplamasındaki hemen hemen her ürün gamını tedarik ediyoruz. Bunların içerisinde cephe, kapı, pencere, sürme, güneş kırıcılar, havalandırma elemanları ve tamamlayıcı sistemler de var. Lokomotif ürünlerimiz arasında Stick ve Panel cephe sistemleri yer alıyor. Kapı pencerede farklı sistemlerde birçok ürünümüz mevcut. Binanın ihtiyacı ve müşterinin konfor beklentisi, bütçesi, performans talepleri doğrultusunda birçok alternatif sunuyoruz. Reynaers’e özgü havalandırma sistemlerimiz var. Yenilikçi bir sürme sistemi olan ‘Hi-Finity’, Reynaers’e özgü, farklı bir ürün. Geniş açıklıklar, neredeyse görünmeyen çerçeve sistemi ve geniş cam alanları ile maksimum şeffaflığı sağlayabileceğimiz bir sistem. Mimarların talep ve beklentileriyle örtüşecek bir ürün sunduğumuzu düşünüyoruz.”


“Binalar yükselmeye devam ettikçe alüminyum alternatifsiz hale geliyor. Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde nüfus artıyor, araziler değerleniyor. Dolayısıyla az katlı binalardan çok katlı binalara doğru giden bir yapılanma var. Böyle de devam edeceğini öngörüyoruz. İlaveten mimari olarak da gelişen ve farklılaşan bir ülkeyiz. Cephe sistemlerinde bu farklılaşmaya alüminyum çözüm sunuyor.”


Projeye özel sistemler geliştiriyoruz
“Farklılaşan mimari talepler, artan performans beklentileri ve yükselen binalarla beraber özel çözüm beklentilerinin arttığını söylemek mümkün. Reynaers olarak en güçlü yönlerimizden biri de projeye özel çözümler geliştirmek. Türkiye ofisimizde bulunan, yurtdışında özel sistem çözümleri için eğitim almış yaklaşık on kişilik teknik ve proje ekibimiz var. Bu ekiple birlikte projelerin talepleri ve gerekleri doğrultusunda yeni ve özel sistemler geliştiriyoruz.”
Türkiye’de son dönemde Bosphorus Ataköy, Maslak Eclipse, Restorium (Ankara) ve yeni başlanılan Istoç Hotel gibi projelerde yer aldıklarını belirten Akın Gezgiç, “Proje departmanımızın dışında, mimarlık ofisleri için de bir mimari danışmanımız var. Cephede her şey mimarın kafasında bir tasarımla başlıyor. Bizim onu anlamamız çok önemli. Birebir düzenli görüşmelerle mimarlık ofislerini ziyaret ederek, projelerle ilgili kafalarındaki sorulara cevap vermeye çalışıyor ve ürünlerimizi sunuyoruz. Bu noktada bizden proje desteği isterlerse yine mimari danışmanlık departmanı bünyesinde desteği gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuşuyor.


Cephe danışmanlık firmaları sektöre büyük katkı yapıyor
Son dönemde cephe danışmanlık firmalarının da arttığını sözlerine ekleyen Gezgiç, şöyle devam ediyor: “Cephe danışmanlık firmalarının hemen hemen hepsiyle çalışıyoruz. Sektöre katkıları ve gelişimindeki payları kesinlikle yadsınamaz. Cephe, kapsamlı ve çok detaylı bir iş ve özelleşmesi gerekiyor. Hem işveren hem bizim adımıza cephe danışmanları aslında cepheye ait teknik konuları yöneterek, süreci herkes için anlaşılabilir kılıyorlar” ifadelerini kullanıyor ve şunları söylüyor:
“Reynaers Türkiye olarak, verdiğimiz hizmetle ve sunduğumuz ürün gamı ile farklılaşıyoruz. Biz proje pazarında çalışan bir firmayız. Türkiye’deki teknik ve operasyonel yapılanmamızı bunun üzerine kurduk. Hem teknik, hem operasyonel hem de finansal açıdan hız, esneklik ve çözüm geliştirme, farklılaşabileceğiniz önemli faktörler. Biz de bunun üzerine yapılanmamızı yaptık ve sürdürüyoruz.”


“Bir diğer önemli unsur da test ve eğitim enstitümüz. Reynaers Avrupa’nın en büyük özel test merkezlerinden birine sahip. Var olan tüm ürünlerimiz ve geliştirilen ürünlerimiz burada farklı testlerden geçtikten sonra pazara ve projeye sunuluyor. Özel proje beklentileri doğrultusunda geliştirdiğimiz ürünler de test ediliyor. Temel olarak test merkezimizde hava, su geçirimsizlik ve rüzgar dayanımı, akustik yalıtım, açma-kapama, statik deprem, yaşlandırma ve ısıl persormans testlerini yapabiliyoruz. Bağımsız kuruluşlar da merkezimize gelip testlere katılabiliyor. Eğitim merkezimiz tam teşekküllü bir fabrika donanımına sahip. Burada hem müşterilerimiz hem de kendi personelimiz için teknik ve pratik eğitimler düzenliyoruz.”


Performans beklentileri artıyor
“Binaların performans beklentileri artıyor. Hava ve su geçirimsizlikle beraber ısı ve ses yalıtımı da çok önemli. Hayatımızın diğer bir gerçeği olan deprem riskini de unutmamak lazım. Bu paralelde panel sistemlerin kullanımının yaygınlaşacağını söyleyebiliriz. Panel, cephenin hem imalatını hem de montajını kolaylaştıran, hız veren, kalite standartlarını artıran ve deprem dayanımı olan bir sistem. Yalıtım performansı olarak da diğer sistemlere göre farklılaşıyor ve beklentileri karşılayan sonuçlar veriyor. Tüm sistemlerimizde olduğu gibi panel cephe için de sürekli ürün geliştirmesi yapıyoruz. Burada da temel aldığımız noktalar, sürdürülebilirlik, dizayn trendleri, konfor ve güvenlik.”


“Ürün tasarımlarında sürdürülebilirliğe önem veriyor ve ürün altyapısını bu doğrultuda kuruyoruz.  Sadece birincil alüminyum kullanıyoruz. Bu da ürünlerimizin yüzde yüze yakın geri dönüştürülebileceği anlamına geliyor”.