200x200 piksel Reklam Alanı

Çatı Dediğin Yeşil mi Olur?..

Çatı Dediğin Yeşil mi Olur?..

24 Mayıs 2016 | KONUK YAZAR
62. Sayı (Mayıs-Haziran 2016)

Çelik Erengezgin ÇA-BA Tasarım Sanat Uygulama Ltd. Şti. www.erengezgin.net

Yazının sonundaki “12 maddelik özeti okuduğunuzda, “Peki biz diğer çatıları kullanmakta niye ısrar ediyoruz?” sorusunu kendinize soracaksınız sanırım.

Geçmişimizde var olan ve güncel yaşamda hala kullanılan, ülkemizin toprak damlarını görmezden gelirken, hatta onları “ilkel yaşamın simgesi!” zannederken, bu soruyu soracak noktaya gelmek, ilginç bir çelişki. Ne var ki yiğidin hakkını da teslim etmek gerek...

Aşağıda göreceğiniz gibi, global ısınmanın neden ve sonuçlarının neredeyse tümüne çare ve çözüm üretebilen bir sistem önerisidir aslında “Yeşil Çatı”... Çok zor ve masraflı sanılan, aksine günümüz olanakları ve malzemeleri ile, klasik çatıdan hiç de pahalı ve güç olmayan bir sistemdir bu tip çatılar. İlk akla geldiği gibi, sadece düz yüzeylerde değil, eğimli alanlarda da rahatlıkla uygulanma şansına sahiptirler. Bakım ve işletme masrafları, yapı genelinde sağladığı faydalar gözönüne alındığında ve diğer çatıların yol açtığı sorunların yanında daima daha avantajlı konumdadır. Kent genelindeki yararlarından ve genel giderlerin azaltılmasına katkısından ötürü teşvik ve destekleme primlerini çoktan hak etmiş bir çözümdür.

Aşılması gereken, eğitim sisteminde, bilgi noksanının ve pahalı klasik detayların ürküttüğü, teşvik görmeyen akademik tavır ve meslek dünyamızda deneyim dışı olmasının getirdiği endişedir. Yeşil çatının, mimarların tasarım dağarcığına tüm estetik ve mekansal olanakları ile girmesi konusunda hayli geç kaldığımız muhakkak.
Dilerseniz bu yeni yaklaşımın bize kazandıracaklarına şimdilik kısaca göz atalım ve ardından son sözlerimizi söyleyip, bu bilgilerin uyandıracağı yankıyı ve uygulama şansı bulmasını sabırsızlıkla bekleyelim.

Ben kendi adıma hayli büyük bir proje alanında uygulama önerisinde bulundum bile. Üstelik projenin genel içeriği bu yapının, “kendi enerjisinin tamamını temiz kaynaklar kullanarak üretebilen, ahşap konstrüksiyon, tümünde geri dönüşümlü yapı malzemeleri kullanılan, kendi atıklarını işleyebilen ve çevreye hiçbir zararlı etkisi olmayan, yani Enerji Mimarlığı ilkelerini gözeten” bir kurguya sahip olmasını gerektiriyor. 30 bin metrekare çatı yüzeyi var ve bunun yüzde 60’ı Yeşil... Geri kalanı da ısı ve elektrik üretmek üzere enerji sistemlerine ayrıldı.

İlaveten organik tarıma elverişli, bitkisel üretimin enerji ve yiyecek anlamında kendine yetecek ölçekte yapıldığı toplam 220 dönüm arazide yeşili bol bol kullanıyoruz. Yani “yeşil çatı” bize ne vaat ediyorsa hemen hepsine gereksinim duyduğum bir tasarım bu. Bu proje sırasında yaptığım araştırmaların bir bölümünü sizlerle paylaşmak istedim. Bu konudaki çalışmasından bazı alıntılar yaptığım Adana Çukurova Üniversitesi’nden Tolga Uzun’a da teşekkürlerimi sunuyorum..

Evet şimdi “Yeşil Çatı” neye yarar, bir göz atalım birlikte...

Yağmur Suyu
Yağmur suyunu kullanıp, yeşil örtüye dönüştürdüğünden, drenaj yoğunluğunu azaltır. Yani böylece “atıksu” şebeke yükü hafifler. 20-40 cm arası yoğun bitkilendirilmiş bir çatı 10-15 cm yüksekliğinde su tutma kapasitesine sahiptir. Genel olarak kente düşen yağmur suyunun yüzde 10-15’inin yeşil çatılarda tutulması mümkündür. 10 cm toprak kalınlığı kendi üzerine düşen yağmurun yüzde 50’sini, 20 cm toprak ise yüzde 60’ını tutabilmektedir. Bu oran 50 cm toprak kalınlığında % 90’a varmaktadır.

Hava Kirliliği
Hava kirliliğini ve tozu azaltır. 1 m2 çim alan 100 m2 yaprak yüzeyi yaratır. Bu da her metrekare başına yılda rüzgara bağlı olarak 200 gr ile 2 kg arasında toz tutma olanağı demektir. Yeşil örtüsü olan ve olmayan bölgeler arasında yapılan ölçümlerde, yeşile sahip olmayanlarda bir litre havada 3 ila 7 katı fazla toz partikülü bulunmuştur.

Oksijen Üretimi ve Buhar Geçirimi
Hava kalitesini yükseltir, nefes almayı kolaylaştırır. 25 m2 yaprak yüzeyi insanın bir saatte tükettiği kadar, yani 27 gr oksijen üretir. Yaz aylarında 1 m2 çim çatı, 4 kişinin oksijen ihtiyacını karşılar. Gece ve kış aylarının ortalamaya girmesi halinde 1.5 m2 çim alanın bir yılda, bir insanın yıllık ihtiyacı kadar oksijen üretebileceği hesaplanabilir. Ayrıca bu örtü buhar geçirimi özelliği ile yapının da nefes almasını, yapı içi nemin atılmasını sağlar. Kapalı mekânlardaki bu özellik, insan ve yapı sağlığı açısından son derece önemlidir. Yaşam konforunu belirler. Isının hissedilme eşiğini olumlu yönde etkiler.

Yalıtım ve Ağırlık
0.45-0.60 arasında yalıtım değerine sahip toprağa, yüzde 50 torf katarak ve su tutma özelliğini artırmak için perlit ve bor türevleri ile karıştırarak, “kuru halde” taşyününe eşdeğer ısı yalıtımı değerleri sağlanabilir. Böylece yüksek yalıtım değeri olan ve ısı radyasyonu yapmayan yapısı ile kentsel ısı adası etkisini azaltır, çatı yüzeyinin ısısını düşürür, serin ortam yaratır. Yapıya ısı girişini yüzde 85, ısı kaybını yüzde 70 azalttığı ölçülmüştür. Dolayısıyla ısıtma ve soğutma giderlerini düşürür, kentsel konforu yükseltir.
Yukarıdaki karışım, toprak ağırlığını 1 ton/m3ten 600 kg/m3e kadar düşürür. Bu da 10 cm toprak örtüsü için 60 kg/m2 demektir. Bu kalınlıkta toprağın en fazla 5 cm yüksekliğinde su tutabildiği düşünülürse, hesaba alınması gereken toplam ağırlık en fazla 60+50 = 110 kg/m2 olacaktır.
Genel anlamda çatının su yalıtımı amacı için de organik bağlayıcılı, perlit esaslı ve ülkemizde imal edilebilen özel bir şap-sıva ile petrol türevi membranlara ihtiyaç duymadan mükemmel sonuçlar almak mümkündür. Bu malzeme buhar geçirmekte, fakat ısı ve suyu geçirmemektedir. Bu özelliği ile de dünyadaki ilklerdendir.

Ses Yalıtımı
Yeşil çatı gürültüyü emerek azaltır. Sessiz mekanlar sağlar. Alçak frekansları toprak; yüksek frekansları bitki örtüsü bloke eder. 12 cm toprak kalınlığı 40 db; 20 cm ise 46 db yalıtım sağlamaktadır. Normal konuşma sesini 50 db ve gürültüden rahatsızlık eşiğimizi 60 db kabul edersek, 12 cm’lik yeşil çatının 90-100 db olan kamyon ve tren sesini bile gürültü eşiğimizin altına düşürebildiğini görürüz.

Elektromanyetik Işınım
Elektromanyetik radyasyonu soğurur. 10 cm toprak katmanı olan yeşil çatının elektromanyetik ışınımı yüzde 99’a kadar azalttığı ölçülmüştür.

Sera Gazları ve Ağır Metaller
Sera gazlarını yok eder. Yağmur suyuna havadan karışan ağır metaller ve tuz, toprak tarafından tutulur. Kadmiyum, bakır ve kurşunun yüzde 98, çinkonun yüzde 16 oranında tutularak sudan arındırıldığı görülmüştür.

Geri Dönüşüm ve Düşük Enerji
Geri dönüşümlü bir malzemedir. Elde edilmesinde ve uygulamasında çok düşük enerji kullanılır. Genellikle insan gücü yeterlidir.

Toprak Kazanımı
Temelde kaybedilen yaşamsal toprağı geri kazanır. Bir anlamda “Doğaya Saygılı Mimarlık” örneği oluşturur. Kentsel yeşil alanlar ve yeni canlı yaşam ortamı yaratır. Biyolojik çeşitliliği artırır. Yapı bünyesinde doğa ile teması sağlar, güvenli ve sağlıklı ortamlar yaratır.

Alan ve Vizyon Kazanımı
Geniş çatı alanlarının kullanılır hale getirilmesine ve peyzaj düzenlemelerine olanak sağlar. Tasarım ve estetik zenginliği olarak sunduğu yeni açılımlara ilaveten, yeşil ile bütünleşmiş yeni mimari işlevlere kapı açar.

Yapıyı Koruma ve Kollama
Yapıyı ultraviyole ışınlarından, çatıyı ve taşıyıcı kostrüksiyonu mekanik hasarlardan korur. Geleneksel çatılarda -20 ile +80 arasındaki genleşme aralığına karşılık 10 cm bir yeşil çatı günlük ve mevsimsel ısı değişiklikleri aralığını daraltır. Yüzey ısısı 10 ila 30 derece arasında kalarak büzülme ve genleşme stresi yaratmadığından malzeme yorgunluğu ve kırılganlık yaratmaz. Çatı ve yapı ömrünü uzatır, yenileme maliyetini ve işletim giderlerini düşürür.

Yangın
Bünyesinde yanıcı malzeme yoktur. Isı ve alev geçirmez. Dolayısıyla yangın korunumunu en üst seviyeye çıkartır.

Son Söz
Adeta çatı değil, her derde deva “ebegümeci”. Son yıllarda, klasik düz yüzeyli kırma çatılardan yay biçimi çatılara büyük bir süratle geçmekteyiz. Farkındaysanız fena halde “moda”. Özellikle, mafya gözlüğü gibi koyu koyu camlı ve alüminyum kaplı, zırhlı şövalye misali, sözüm ona çağdaş yapıların olmazsa olmaz çatı modelidir artık yay gibi kaşlı çatılar. Dilerim görsel modanın yanında işlevsel, akıllı çözümleri de kolay benimser ve geçici modaların ötesine taşırız.

 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

2025, İnşaat Sektöründe Enerji Dönüşümü için Dönüm Noktası Olacak mı?

Avrupa genelinde artan faiz oranları ve inşaat maliyetleri, bina sahiplerini 2024 yılında enerji dönüşüm projelerine yatırım yapma konusunda temkinli ...
9 Ocak 2025

CEPHEDER; "2024 Yılı Sektörel Değerlendirmesi ve 2025 Yılı Öngörülerimiz"

2024 yılı, çatı ve cephe sektörü için dinamik ve zorlu koşulların bir arada yaşandığı bir yıl oldu. Küresel ekonomik istikrarsızlıklar, malzeme maliye...
24 Aralık 2024

Cephe Sistemlerinde Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik: Geleceğe Yönelik Yatırımlar

Son yıllarda inşaat sektörü genelinde, özellikle cephe sistemlerinde sürdürlebilirlik ön planda yer almaya başlamıştır. Modern binaların estetik görün...
23 Eylül 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.