200x200 piksel Reklam Alanı

Gelecek için Geçmişten Yararlanmak

Gelecek için Geçmişten Yararlanmak

30 Eylül 2019 | KONUK YAZAR
82. Sayı (Eylül-Ekim 2019)
2.144 kez okundu

CİHAN KALAY / Mimar
cihankalay@gmail.com
www.cihankalay.com

Bu sayfanın adı, sol üstte de gördüÄŸünüz gibi “Panel”... Sözlüklere baktığımızda “Panel”in iki farklı anlamı olduÄŸunu görüyoruz; ilki, “Tartışmalı toplantı”, ikincisi ise “Genellikle dikdörtgen biçimli düzgün parça.”

Birinci anlam, dergide sürekli bulunan bir sayfa için çok uygun bir sayfa ismi olsa da, sayfamızın adı Sandviç Panelden, yani ikinci anlamdan geliyor. Bu sayfada sandviç panel ile ilgili konulardan bahsettikçe, aslında inÅŸaat malzemesi üreticilerimizin konularına da deÄŸindiÄŸimizi özellikle belirtmek istiyorum.

Bu sayfada bulunan yazılarımın ana amacı, panel üreticilerimizin güzel ve baÅŸarılı günlere doÄŸru yol almalarına katkı saÄŸlamak. Büyük-küçük ayırmadan, taraf tutmadan, bu ülkede yer alan tüm panel firmalarına, yani panel sektörümüzün bütününe katkı saÄŸlamak. “Panelder”in adını, belki de yöneticilerinden bile daha çok anmamın sebebi bu... Çalışma hayatım deÄŸiÅŸik firmalarda geçti ama bu firmaların büyük çoÄŸunluÄŸu panel sektöründeydi. Bu sayfayı yazmamı saÄŸlayan kuvvet, uzun yıllar geçimimi saÄŸlamış olması sebebiyle sektöre duyduÄŸum saygıdan besleniyor. Panel dünyamızda yer alan herkese baÅŸarılar dileyerek, izninizle bu sayıdaki yazıma giriyorum...

1980’li yılların sonlarına yaklaÅŸtığımız günlerde, patron dahil tüm personelin iki otomobile sığabileceÄŸi bir firmada, firma sahibinin yardımcısı olarak çalışıyordum. İşin ve müÅŸterinin konumuna göre ürün müdürü, satış müdürü veya teknik müdür gibi farklı kimlikler kullanarak firmayı olduÄŸundan daha büyük göstermek görevlerim arasındaydı. Poliüretan ile tank, boru, çatı yalıtımları yapıyorduk. Sonradan büyük üreticilerden biri olunsa da, henüz sandviç panel üretmeyi düÅŸünmeye baÅŸlamadığımız günlerdi...

Åžimdi çevresinde bulunan yapılar arasında küçük kalsa da Levent’te bulunan Yapı Kredi Plaza “gökdelenler grubu” olarak adlandırılarak inÅŸa ediliyordu ve çevresi o zamanlar neredeyse boÅŸtu. Gökdelenleri, Türkiye’nin saygın inÅŸaat ÅŸirketlerinden biri yapıyordu ve bu inÅŸaatta bizim için çok fazla iÅŸ olacağını tahmin ediyorduk. Bankanın ve inÅŸaat ÅŸirketinin merkezlerinden ve ÅŸantiyeden telefonla randevu almaya uÄŸraşıyordum; adımı, firmamın adını, telefonumu ve görüÅŸme talebimin sebebini öÄŸrenen görevliler, “Biz size en kısa sürede döneriz”, “Yetkililere talebinizi ilettik, onlar sizi ararlar” gibi cevaplar veriyorlar ve/fakat kimse bizleri aramıyordu. Belki görüÅŸebilirim umuduyla gittiÄŸimde, randevumun olup olmadığı soruluyor, “Randevum yok ama çok önemli, görüÅŸmem gerekiyor” dediÄŸimdeyse randevusuz görüÅŸemeyeceÄŸimi ve programlarının çok dolu olduÄŸu söyleniyordu. Telefonla randevu almam öneriliyordu. GörüÅŸebilmek için yalvarma ile rica arası giriÅŸimlerim hiçbir iÅŸe yaramıyordu. Çözüm saÄŸlamayan çabalarım sürecinde, randevusu olduÄŸu için rahatça içeri alınan kiÅŸilerin, yabancı büyük firmaların elemanı veya temsilcisi olduÄŸunu fark etmiÅŸtim.

Hemen ÅŸirkete dönmüÅŸ ve patrona düÅŸüncemi anlatmıştım ve “Biz tüm uygulamalarımızda, Alman kimya devi bir firmanın ürettiÄŸi poliüretanı kullanıyoruz, onların adını kullanmaya baÅŸlasak ve kartvizitlerimizin sol üstüne Almanların adını yazsak, kime ne zararı olur” demiÅŸtim. Almanlara sormaya karar vermiÅŸtik. Almanlar da, “BaÅŸka bir firmanın hammaddesini kullanmadığınızı biliyoruz, bu sebeple bizim adımızı kullanabilirsiniz” demiÅŸlerdi ve kullanabileceÄŸimiz isim ve amblemin formatlarını yollamışlardı. Hemen saÄŸ üstte bizim firma ismimiz ve sol üstünde de Almanların adı ve logosu olan bir kutu kartvizit bastırtmıştım. Yeni kartvizitimi elime aldığımda, “Gökdelen” inÅŸaatını, firmamın adını vermeden, sadece Alman firmanın adını vererek aramış ve sonunda tüm kapılar açılmıştı. Böylece birkaç görüÅŸme sonrasında firmam için inanılmaz büyüklükteki iÅŸ baÄŸlanmıştı.

Birkaç gün sonra gökdelen inÅŸaatlarını yapan firmadan aramışlar ve “Yüksek yapılarda, giydirme cephelerde yalıtımla ilgili oluÅŸabilecek problemler ve çözümleri” konulu toplantının bir hafta sonra yapılacağını söylemiÅŸ ve eklemiÅŸlerdi, “Yalıtım konusunun uzmanı bir Alman firması olarak bizleri bu konuda aydınlatmanızı bekliyoruz.” Hiçbir rahatsızlık hissetmemiÅŸtim çünkü ben de Almanların bilgi birikimine ve tecrübelerine güveniyordum. Toplantının konusunu, tarihini ve bizden ne beklendiÄŸini, dilimin döndüÄŸünce (İngilizce) Almanlara anlatmıştım. Almanlar da benden tüm inÅŸaatın uygulama detaylarını istemiÅŸlerdi. İnÅŸaat ÅŸirketinin ve giydirme cepheyi uygulayacak ÅŸirketin, poliüretan üretimlerle ilgili bize verdikleri detayları yollamıştım. Almanlar, verdiÄŸim detayların, konunun bütününü yorumlamak için yeterli olmadığını söylemiÅŸ ve tüm projeyi istemiÅŸlerdi. Bankanın inÅŸaat grubu ise projeleri kendilerinin veremeyeceÄŸini, inÅŸaat ÅŸirketinden alabileceÄŸimi bildirmiÅŸledi. İnÅŸaat ÅŸirketi ve giydirme cepheyi yapanlar, detayların kesinlikle verilemeyeceÄŸini, rakiplerinin eline geçmesini istemediklerini anlatmışlardı. “Sizin elinizde yüzlerce farklı detay var, aslında biz sizden istemeliyiz” diye de ilave etmiÅŸlerdi.

Ben de Almanlara binaların bitmiÅŸ halinin perspektif görüntülerini yollamış ve bu binalara benzeyen uygulanmış bir bina seçmelerini ve bilgilerini bize “lütfen” yollamalarını rica etmiÅŸtim. Fakat “BahsettiÄŸiniz özelliklerde birbirinden çok farklı yüzlerce bina var; bize bilgi vermeniz gerekiyor” karşılığı gelince Almanlardan herhangi bir bilgi alamayacağımı anlamıştım.

Aklıma, mezun olduÄŸum okul, İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi gelmiÅŸti. Okulda eÄŸitimini yurtdışında yapmış veya Amerika’dan yeni dönmüÅŸ hocalar vardı. Ayrıca, Milli Kütüphane ve O.D.T.Ü. kütüphanesi ile kıyaslanmayacak kadar küçük olsa da TaÅŸkışla kütüphanemiz de fena sayılmazdı. Ertesi gün yapılacak toplantının stresi ile ve son umutla, koÅŸarak TaÅŸkışla’ya gitmiÅŸtim. Hocalarımdan hiçbir ÅŸey bulamamıştım ama bazıları konuyu çok önemsediklerini ve elimdeki projeleri mutlaka kendilerine iletmemi beklediklerini anlatmışlar ve beni kütüphaneye yönlendirmiÅŸlerdi. Kütüphanede önceden tanıdığım, iyi niyetli bir memur arkadaÅŸ faydalı olabilmek için çok uÄŸraÅŸmıştı. Son beÅŸ yıldır yurtdışından gelen periyodik yayınların gelmediÄŸini öÄŸrenmiÅŸtim. Eskilere bakmış ama hiçbir ÅŸey bulamamıştım.

Ertesi gün ise inÅŸaat ÅŸirketinde, proje müdürünün yönetiminde toplantıya katılmıştım. Toplantıya, bankanın inÅŸaat yetkilileri, inÅŸaat ÅŸirketinin ve giydirme cepheyi yapanların yetkilileri, Alman yalıtım firması olarak ben, bir İngiliz danışmanlık ÅŸirketi ve kim olduklarını anlamadığım iki ayrı gruptan olmak üzere yaklaşık yirmi kiÅŸi katılmıştı. Proje müdürü masada oturan kiÅŸilere ÅŸöyle bir baktıktan sonra, İngiliz bir adamı göstererek, “Sizinle baÅŸlayalım. Herkes oturuÅŸ sırasına göre, konuyla ilgili ne biliyorsa, ne düÅŸünüyorsa anlatsın. Biz de öÄŸrenelim” diye espri yaparak toplantıyı baÅŸlatmıştı. İlk söz verilen İngiliz’in hemen yanında ama ters tarafında oturduÄŸum için yaklaşık yirmi kiÅŸi konuÅŸtuktan sonra söz sırası bana geldiÄŸinde, oldukça az bilgimin olduÄŸu konuyu çok iyi öÄŸrenmiÅŸ ve rahatlamış haldeydim. Sonuçta herkes gülümseyerek, mutlu ve tatmin olmuÅŸ ÅŸekilde toplantıdan ayrılmıştı.

Bu arada, okumaktan gurur duyduÄŸum İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi’nin kalitesinden hiçbir zaman ÅŸüphe duymadığımı, toplantı öncesi, panik içinde, birkaç saatlik koÅŸturmamda olumlu sonuç alamamamın benden veya doÄŸru hocalarla karşılaÅŸamamamdan kaynaklandığını düÅŸündüÄŸümü belirtmek isterim. Birileri, üniversitelerimizin deÄŸer kaybetmesi için büyük çabalar sarf etse de, üniversitelerimizin dünya kalite sıralamasında tekrar yükseliÅŸe geçeceÄŸine ve çok üstlere çıkacağına inanıyorum. Bu süreç umarım çok uzun sürmez. Ayrıca sektörde çalışan (her yaÅŸtan genç) arkadaÅŸlardan, eski veya yeni, önemsedikleri anılarını bana iletmelerini rica edeceÄŸim. Birlikte, farklı bir sinerji oluÅŸturabileceÄŸimizi düÅŸünüyorum.


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

2025, İnşaat Sektöründe Enerji Dönüşümü için Dönüm Noktası Olacak mı?

Avrupa genelinde artan faiz oranları ve inşaat maliyetleri, bina sahiplerini 2024 yılında enerji dönüşüm projelerine yatırım yapma konusunda temkinli ...
9 Ocak 2025

CEPHEDER; "2024 Yılı Sektörel Değerlendirmesi ve 2025 Yılı Öngörülerimiz"

2024 yılı, çatı ve cephe sektörü için dinamik ve zorlu koşulların bir arada yaşandığı bir yıl oldu. Küresel ekonomik istikrarsızlıklar, malzeme maliye...
24 Aralık 2024

Cephe Sistemlerinde Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik: Geleceğe Yönelik Yatırımlar

Son yıllarda inşaat sektörü genelinde, özellikle cephe sistemlerinde sürdürlebilirlik ön planda yer almaya başlamıştır. Modern binaların estetik görün...
23 Eylül 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.