200x200 piksel Reklam Alanı

CEPHEDER Başkan Yardımcısı Dr. Uluceviz'in 08 Mart Açıklaması

CEPHEDER Başkan Yardımcısı Dr. Uluceviz'in 08 Mart Açıklaması

7 Mart 2025 | HABERLER
967 kez okundu

Kutlamak mı düşünmek mi?
Bundan tam 168 yıl önce, 8 Mart 1857’de Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde bir tekstil fabrikasından yükselen alevler arasında fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi yanarak yaşamını yitirdi. Çalışma hayatında ilk kez hak arayan kadınlardı bunlar.
Kapitalizm uzun yıllar kadını ve kadın emeğini önemsemedi. 1960’lı yılların sonunda çeşitli gösterilerde “Dünya Kadınlar Günü ”nün anılmaya başlanmasıyla oluşan duyarlık ve farkındalık Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 1975 yılında önce Dünya Kadınlar Günü; iki yıl sonra 16 Aralık 1977 tarihinde de 8 Mart’ı “Kadın Hakları, Uluslararası Barış Günü” olarak kabul etmesiyle sonuçlandı.
Bu kabule gerekçe olarak şunlar sıralandı. Dünya barışının korunması, sosyal gelişim ve temel insan haklarının kullanılması için kadınların da eşitlik içinde kendilerini geliştirmelerine olanak sağlanması… Kadınlara eşit hakların verilmesinin dünya barışını güçlendireceği…
Bir felaketten doğan ve 129 kadın işçinin yaşamına mal olan bu mücadelenin sonucunda gelinen noktanın adını bile tam olarak anamıyoruz. Temel insan haklarından, eşitlikten, kadınların kendini geliştirme özgürlüğünden ve Dünya barışından kopartılmış bir kutlama var ortada.
Bu durumda ben, “kutlamak mı, yeniden düşünmek mi?” diye sormadan edemiyorum.
Bir kadın ve anne olarak ben 28 yıldır plastik sektöründe yönetici olarak çalışıyorum. Doğası gereği erkek egemen bir sektör. Ön yargılarını, sınırlarını, piyasa koşullarını aşarken verdiğim “var olma savaşı”ndan söz etmeyeceğim. Diyelim ben inat ettim ve başardım. Çalıştığım kurum da beni destekledi, bilgime ve başarıma inandı. Diyelim ki her alanda, eğitimden istihdama, temsilden ücret verilerine kadar kadın emeğinde nispi düzelmeler var. Geldiğimiz noktayı yeterli görebilir miyiz?

Görmüyorsak iki noktayı yeniden düşünmeliyiz.
1.) Çalışmak, üretmek cinsiyeti ne olursa olsun bir insan erdemi ve özgürlüğüdür.
2.) Kadın hakları, temel insan haklarının bir parçasıdır, erkek karşıtlığı değil.
Toplumsal gelişme açısından hepimizin sorumluluk alması gerekiyor. Ancak iş dünyasını yönetenlerin de bu sorumluluğa ortak olması gerekiyor. Bin yılların birikimi nedeniyle hayata dezavantajlı başlayan kızlarımızın, iş hayatına katılan kadınlarımızın gelişimlerine, bilgi ve yeteneklerine göre istihdamlarına daha fazla desteğin verilmesi, daha eşit ilişkiler kurulması zor ama imkânsız değil.
Düşünelim ve bir ucundan tutalım.


 

İlginizi çekebilir...

Alumil Türkiye'nin Showroom'u Görkemli Bir Davetle Açıldı

Alumil'in İstanbul İnönü caddesi No 88-89 Bimeks Plaza'da yeni showroom'u 3 Temmuz 2025 tarihinde Alumil CEO'su George Milonas ve Yöne...
4 Temmuz 2025

Türk Alüminyum Sektörü Küresel Sahnede

200'den fazla ülkeye ihracat yapan Türk alüminyum sanayi, Londra ve Şikago'da düzenlenen uluslararası zirvelerde etkin bir şekilde temsil edil...
3 Temmuz 2025

Yazlıklarda Konforun ve Dayanıklılığın Anahtarı: Isı ve Su Yalıtımı

Ozan Turan, "Yazlık evlerde ısı yalıtımı sadece kış aylarında düşünülmesi gereken bir konu değil. Yazın da iç mekân konforunu sağlayarak hem yaş...
2 Temmuz 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Enerji & Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.