28 Mart 2019 | TEKNİK MAKALE 79. Sayı (Mart-Nisan 2019) | 4.949 kez okundu |
ARŞ. GÖR. N. ÖZGE ESENER / Gebze Teknik Üniversitesi
YRD. DOÇ. DR. ÖMER Ş. DENİZ / Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
1. GİRİŞ
Bina cephesi, Hasol’un sözlüğünde “Bir binanın yüzeylerinden her biri; özellikle ön yüz” olarak tanımlanmaktadır [15]. Tarih boyunca bina cepheleri pek çok farklı üslupla tasarlanmış, farklı sistemlerle üretilmişlerdir. Malzeme ve yapım teknolojilerinin gelişmesiyle farklı işlevler üstlenen ve katmanlaşan bina cephelerinin temel işlevleri şöyle sıralanabilir [1]:
Taşıma: Bina cephesinin, bazı durumlarda, kendi yüküne ek olarak bina bütününü etkileyen yükleri de taşıması gerekebilir.
Koruma: Bina cephesi, yapıyı dış etkilere karşı koruyabilmelidir. İç ortam konforunu sağlamalıdır.
Bitirme: Bina cephesinin estetik fonksiyonlarını karşılayan, insanlar için konforlu ve güvenli yüzeylere sağlayan bitirme yüzeyleri olması gereklidir.
Dağıtma: Servis sistemleri bina cephesinin içerisinde çözülebilmektedir. Servis sistemleri ile bina cepheleri tasarım aşamasında beraber düşünülmediklerinde sonradan yapılan uygulamalar sonucu bina cephesi bozulmaya uğrayabilmektedir.
Çalışmada, literatür araştırması ve gözlem yöntemi ile saptanan 30 tasarım kaynaklı bozulma örneğinin incelenmesi ile bozulmaya neden olan tasarım sorunları belirlenmiş ve detaylı olarak incelenmiştir.
2. BİNA CEPHELERİNDE BOZULMA
Çalışmada, beklenen hizmet süresi dolmadan, tasarımcı tarafından belirlenen işlevleri sağlamada yetersiz kalan bina cepheleri, bozulmaya uğramış cephe olarak kabul edilmiştir [2].
1.1. Bozulma Tipleri
Bina cephelerinde saptanan bozulma tipleri estetik bozulma, dayanımsal bozulma ve işlevsel bozulma olarak üç başlıkta incelenmiştir [2].
Estetik bozulma, bina cephesinin tasarlanan görüntüyü ve estetik etkiyi kaybetmesi olarak tanımlanabilir. Bu değerlendirme yapılırken biçim, ölçek, oran, ritim, renk ve doku gibi tasarım elemanları göz önüne alınabilir [2].
Dayanımsal bozulma, bina cephesinin elemanlarında ve/veya bileşenlerinde meydana gelen deformasyon sonucu, cephenin statik dengesini kaybetmesi olarak tanımlanabilir [2].
İşlevsel bozulma, kullanışsızlık, bina cephesinin kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalması olarak tanımlanabilir. Bu ihtiyaçlar yapının konumlandığı yer, çevresi ve bölgenin kültürü gibi faktörler sebebiyle farklılık gösterebilir [2].
1.2. Bozulmaya Neden Olan Etkiler
Estetik, işlevsel ve dayanımsal bozulmaların, bina cephe elemanlarının ve bileşenlerinin, hangi etkilere maruz kalması sonucu ortaya çıktıklarının bilinmesi, tasarım eksikliklerinin ve yanlışlarının belirlenmesinde önemlidir. Çalışmada bina cephelerinde bozulma oluşturan etkiler: Fiziksel, kimyasal, jeolojik, biyolojik, mekanik etkiler olmak üzere beş başlıkta incelenmiştir [2].
Bir malzemenin fiziksel özelliği, onun deneylerle ölçülebilen özelliğini (boyut, kütle, hacim, genleşme katsayısı, iletkenlik vb.) ifade eder [3]. Fiziksel etkiler; iklim etkileri (rüzgar, yağış), ısı etkileri, su ve nem etkileri, ses etkisi olarak sayılabilir [2, 4] (Şekil 2.1).
Bina cephe elemanlarının ve bileşenlerinin kimyasal özelliklerinde değişime neden olan etkiler, kimyasal etkiler olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda kimyasal etkiler; korozyon, tuzlar, hava etkisi, güneş ışınımı ve yangın etkileri olarak sıralanabilir [2].
Jeolojik olaylar, yer kabuğu hareketlerinden kaynaklanan olaylar olarak tanımlanabilir. Bina cephelerinde bozulmaya neden olan jeolojik etkiler deprem, toprak kayması, volkanik olaylar, sel ve tsunami olarak sayılabilir [2].
Biyolojik etkiler ise hayvanların, ağaçların ve diğer bitkilerin, böceklerin, likenlerin, yosunların ve mantarların bina cepheleri üzerindeki bozucu etkileri olarak incelenebilir [2] (Şekil 2.2).
Malzemelerin yük taşıma, dayanıklılık, esneklik, süneklik gibi özellikleri mekanik özellikleri olarak düşünülebilir [5]. Bu bağlamda cephelerde meydana gelen aşınma, rötre, vandallık gibi etkiler düşey elemanlara etki eden mekanik etkiler olarak sayılabilirler [6].
3. BİNA CEPHELERİNDE BOZULMAYA YOL AÇAN TASARIM KAYNAKLI SORUNLAR
Çalışmada bina cephesi elemanları dış duvar ile dış dış kapı ve pencere olarak belirlenmiştir (Şekil 3.1) [2]. Bu elemanların ve birleşimlerinin tasarımlarında verilen yanlış ve eksik kararlar sonucunda ortaya çıkan sorunlar üç ana başlıkta incelenmiştir.
3.1. Pencerelerde/Dış Kapılarda Bozulmaya Yol Açan Tasarım Kaynaklı Sorunlar
İç ortamla dış ortam arası geçiş, koruma sorunlarını birlikte çözmek amacıyla duvar boşluklarına yerleştirilen elemanlardır. Pencerelerin ve dış kapıların temel işlevleri geçiş sağlama, koruma ve yalıtım olarak sayılabilir [7]:
Geçiş sağlama: Pencereler ışık geçişi (aydınlatma), hava geçişi (havalandırma) ve görüş sağlarken; dış kapılar insan ve eşya geçişi de sağlarlar [7].
Koruma ve yalıtım: Pencereler dış duvarda suya karşı koruma, güneş kontrolü, ısı yalıtımı, ses ve gürültü yalıtımı, görüş kontrolü, hava geçirimsizliği sağlarken; dış kapılar güvenlik, mahremiyet, yangın korunumu da sağlarlar [7].
Dış kapı ve pencereler kasa, kanat, cam gibi bileşenlerden oluşmasına karşın, çalışmada, kasa ve kanat bir arada “çerçeve” olarak tanımlanmıştır.
3.1.1. Cam ile Çerçeve Birleşim Detayı Sorunu
Cam ile çerçeve birleşim detayında geçirimsizliğin sağlanamaması bozulmaya neden olabilmektedir (Şekil 3.2). Geçirimsizlik hava, su, ısı, ses gibi dış ortam etkilerinin iç ortama kontrolsüz geçişinin cephe elemanları tarafından kontrolünün sağlanması olarak tanımlanabilir. Geçirimsizliğin sağlanamaması ile oluşan kontrolsüz geçişler kullanıcı konforunu olumsuz etkileyebilir.
Örneğin fazla nem sebebiyle bileşenlerde paslanma, küflenme benzeri nem kaynaklı sorunlar ortaya çıkabilir ve durum bu iç ortam hava kalitesini ve kullanıcı sağlığını bozabilir [2].
3.1.2. Çerçeve Kesitinin Yetersizliği
Çerçeve kesitinin tasarımı cephe tasarımcısı tarafından yapılmasa bile tasarımcının seçim yaparken ürünün detaylarına hakim olması ve doğru seçim yapması gerekmektedir. Çerçeve kesiti seçiminde ya da tasarımında dikkat edilmesi gereken temel noktalar; bina cephesinin bulunduğu bölgenin hakim rüzgarları, yapının yüksekliği ve çerçeveye etki edecek rüzgar yükleri, kullanılan cam boyutu (camın bindireceği yük), çerçeve bileşenlerinin genleşme katsayıları (gerekli genleşme payları bırakılmalıdır), doğru çerçeve malzemesi seçimi (örneğin ahşap çerçeve için doğru sertlikte ahşap seçilmesi çerçevenin dayanımını artırabilir) [2] [8].
3.1.3. Cam Kesitinin Yetersizliği
Geçmişte ısı yalıtımı için tek camlı pencerelerde cam kalınlıkları artırılırdı [16]. Ancak günümüzde ısı yalıtımı için cam kalınlığını artırmak yerine cam sayısı artırılmaktadır. Günümüzde kullanılan bu ısı yalıtımlı çift cam kesiti ve bileşenleri şekilde ifade edildiği gibidir (Şekil 3.3).
Camların arasındaki boşlukların standartlara göre ölçülendirilmemesi, bu boşlukta nem önleyici malzeme eksikliği, cam kesitinin yetersizliği nedeniyle oluşan bozulmalara yol açabilmektedir [2].
3.1.4. Çerçeve ile Zemin Birleşiminin Yetersizliği
Dış kapı ve pencere çerçevelerinin zemin ile birleşiminde hatalı detaylandırmalar bina cephelerinde; iç ortama hava, su ve böcek sızması, yağmur suyunun uzaklaştırılmasında karşılaşılan problemler, çerçeve malzemesinin genleşme katsayısına dikkat edilmemesi, darbe dayanımı düşük malzeme seçimi, iç mekanda zemin kaplaması ve süpürgelik ile ilişkinin eksik ya da hatalı çözülmesi, damlalık tasarımının yetersizliği olarak sayılabilir [2] (Şekil 3.4).
Zemine sıfır birleşimin getireceği ısı, su ve nem yalıtım problemlerini ortadan kaldırmak için belli yükseklikte subasman tasarımı yapmak faydalı olabilir. Subasman yüksekliğinin düşük tutulması, yalıtım tedbirlerinin artırılmasını gerektirebilir.
3.1.5. Çerçeve ile Çatı Birleşiminin Yetersizliği
Çerçeve ile çatı doğrudan birleşmese bile bu elemanlardan birinin hatalı detaylandırılması sonucu diğeri bozulmaya yol açan etkilere maruz kalabilmektedir. Pencerenin yağmur suyu ile temasını engellemek amacıyla çatı saçağı tasarlanabilir, uzunluğu gerekli görüldüğünde artırılabilir. Saçakta biriken kar ise bir diğer problemdir. Karın cephe üzerinden dökülmesi yapının önünden geçen insanlara ya da cephe elemanlarına zarar verebilir. Bu nedenle sert iklimli bölgelerde, karı çatıda tutucu, eridikten sonra oluk ile uzaklaştırıcı sistemler düşünülebilir.
3.2. Dış Duvarlarda Bozulmaya Yol Açan Tasarım Kaynaklı Sorunlar
Dış duvar, binada dış ortamla iç ortamı düşey doğrultuda bölerek ayıran düzlemsel yapı elemanıdır. Bu elemanın temel işlevleri taşıma, ayırma, yalıtma, koruma olarak sayılabilir [7, 2]. Dış duvarlarda oluşan tasarım kaynaklı sorunlar dış duvar katmanları üzerinden incelenebilir. Bu katmanlar iç kaplama katmanı, taşıyıcı katman, yalıtım katmanı, dış kaplama katmanı olarak incelenebilir [2].
3.2.1. Taşıyıcı Katman
Taşıyıcı katman, dış duvara binen yükleri taşıyan, cephenin statik dengesini sağlayan katmandır. Bu katmandaki bozulmalar, aşırı gerilme ve yapısal bileşenlerin kapasitesini aşan yüklerin yüklenmesi sonucu ortaya çıkabilir [2]. Bu katmanda meydana gelen bozulmalar yıkıcı olabilirler. Dış duvar taşıyıcı katmanları yığma/örme, iskelet ve perde taşıyıcılar olmak üzere üç başlıkta incelenebilir [1]:
Yığma/örme taşıyıcılar: Yığma/örme dış duvar taşıyıcıları taş, tuğla, briket, kerpiç, ahşap, gaz beton blok, beton blok gibi malzemelerin üst üste örülmesi ile oluşturulabilmektedir. Yığma cephe taşıyıcılarında tespit edilen tasarım sorunları şunlardır: Düşey derzlerin düzensizliği, dayanıksız bağlayıcı malzeme seçimi, duvar köşesinde sağlam örgü sağlanamaması, standart tuğla kalınlığının oluşturulamaması, taşıyıcıların düşeyde devamsızlığı, taşıyıcıların yatayda devamsızlığı, dış duvarda oluşturulan boşlukların ve çıkmaların fazlalığı, planın simetrik olmayışı, yönetmeliklere uyulmamasıdır [2, 9]
İskelet taşıyıcılar: İskelet taşıyıcı sistemler, cephenin yatay taşıyıcı bileşenlerinin yükleri düşey taşıyıcılara aktarması ile statik dengenin sağlanması prensibine dayanır. İskelet cephe dış duvar taşıyıcıları ahşap ve hafif çelik olarak üretilebilmektedir. İskelet cephe taşıyıcılarında karşılaşılan tasarım sorunları şunlardır: Ahşabı suya ve neme karşı koruma sorunu, dikmeler arası boşlukların standart ölçülerden fazla olması, dış kapı ile pencere boşluklarını oluştururken yanal destek kullanılmaması, dikmelerin ve panellerin gelişigüzel yerleştirilmesi, yangın yalıtımının yetersizliği, ahşap cinsinin seçimine dikkat edilmemesi, korozyona karşı önlem alınmaması, yangın yönetmeliklerine uyulmaması, birleşimlerin hatalı detaylandırılmasıdır [2,10].
Perde taşıyıcılar: Dış duvarlarda kullanılabilecek perde taşıyıcılar, yerinde dökme beton perde ve önüretimli panel duvar olarak sayılabilir. Bu taşıyıcıların yüzeyleri geniş, kalınlıkları ise azdır. Gerilmeler strüktür kesitinin orta bölgesine paraleldir [1].
Yerinde dökme beton perde taşıyıcılara tünel kalıp sistemle üretilen cephe taşıyıcıları örnek gösterilebilir. Bu taşıyıcılarda karşılaşılan sorunlar: Isı yalıtımı sorunları, ses yalıtımı sorunları, cephede tekdüzeliktir [11] (Şekil 3.6).
Prefabrike betonda karşılaşılan tasarım sorunları: Donatı konumlandırması, paslanmaya karşı önlem, yivli duvarlarda kirlenme, birleşimlerde su geçirimidir [10].
3.2.2. Dış Kaplama Katmanı
Dış duvarın atmosfere temas eden yüzeyidir. Bu nedenle mimari konsepti yansıtan, insanlar için güvenli, dış etkilere karşı sağlam, alt katmanları koruyucu olmalıdır. Karşılaşılan tasarım sorunları şöyledir [10] [3]:
- Hatalı renk seçimi, koyu renklerin ısıyı absorbe ederek genleşmesi sorunu.
- Sıva kalınlığının yetersizliği (Şekil 3.7), düşük darbe dayanımı.
- Genleşme payının eksikliği, malzemelerin hatalı entegrasyonu.
- Tespit malzemesinin paslanması, hatalı tespit malzemesi seçimi.
- Prefabrike duvar kaplama panellerinde geçirim sorunları, birleşimlerin hassas ölçülendirilmemesi.
- Yönetmeliklere uyulmaması, yanıcı malzeme seçimi.
- Giydirme cephelerde: cephe formuna uygun olmayan kaplama veya dolgu malzemesi seçimi, rüzgar yükünü hesaba katmama, sistemin boyutlandırılmasında hatalar, genleşme derzinin eksikliği sonucu bozulmalar, su ve nem sızması sonucu bozulmalar, güneş etkisiyle bozulmalar, fazla yansıtıcı yüzey yapılarak güneşli havalarda çevredeki yapılara ve insanlara zarar verilmesi, kaplamanın yağmur sularını ve havadaki kiri, tozu tutarak kirlenmesi olarak sayılabilir.
3.2.3. İç Kaplama Katmanı
Dış duvarın iç ortamdaki bitirme yüzeyinin oluşturduğu katmandır. Bu katmanda tasarım sorunları şöyledir [10] [2]:
- Islak hacimde sızıntılar: Islak hacimlerde, tesisattan sızan sular iç kaplamada kabarma, dökülme, küflenme, soyulma benzeri su ve nem kaynaklı bozulmalar oluşturabilirler.
- Farklı karakterdeki kaplama malzemelerinin hatalı detaylandırılması: Kimyasal özellikleri, genleşme katsayıları dikkate alınmadan seçilen malzemeler.
- Nem önlemlerinin yetersizliği: İç kaplama katmanında nem önlemlerinin yetersizliği nem oranı yüksek ortamlarda kaplama malzemesinde su ve nem kaynaklı bozulmalara sebep olabilir (Şekil 3.8).
- Akustik performansın yetersizliği: Mekanın gerektiği akustik ihtiyacının kaplama malzemesi formu ve içeriği ile sağlanamaması sorunudur. Malzeme seçimi sesi absorbe eden ve yansıtan malzemelerden dikkatlice yapılmalıdır.
- Isıl performansın yetersizliği: Isıl performans iç kaplama katmanıyla büyük ölçüde sağlanamasa da doğru malzeme seçimi ile desteklenebilir.
3.2.4. Yalıtım Katmanı
Su, nem, ısı, gürültü yalıtımı bu katmanla sağlanır. Karşılaşılan tasarım sorunları şunlardır [2]:
- Kesit yetersizliği: Yalıtım malzemesinin kesitinin yetersizliği yalıtım performansını düşürebilir.
- Yangına dayanıksız malzeme seçimi: Yanıcı malzeme seçimi insan sağlığını tehlikeye atabilir.
- Duvar boşluğunda yangının düşeyde yayılmasını önleyebilecek önlemler alınmaması: Yangının baca etkisiyle hızla yayılmasına ve can kayıplarına sebep olabilir.
- İyi sabitlenememe: Detay tasarımının ve şantiye takibinin dikkatli yapılmaması sebebiyle uygulamada sabitlemeler iyi yapılmayabilir.
- Darbelere karşı dayanıksızlık: Özellikle zemin birleşiminde darbeye dayanıksız malzeme seçimi, kaplama katmanı da yeterli değilse, malzemenin performansını düşürebilir.
- Beton dış duvarda ısı yalıtımının eksikliği: Beton duvarlar yalıtım açısından yetersizdirler. Yalıtım yapılmadığında geçirim problemleri yaşanabilir.
- Buhar kesici eksikliği: Buhar kesicilerin eksikliği özellikle tünel kalıp yapılarda su ve nem kaynaklı bozulmalara sebep olabilir.
3.2.5. Dış Duvar ile Zemin Birleşiminde Detay Sorunları
Dış duvarın zeminle kesiştiği, kaplamanın zemine değdiği noktada yapılan tasarım hataları şunlardır [2]:
- Subasman yüksekliğinin/yalıtımının yetersizliği: Dış duvarın zemin suyuna ve sıçrama suyuna maruz kalmasına neden olabilir. Duvarda su ve nem kaynaklı bozulmalar (yosunlaşma, çiçeklenme, küflenme, çürüme) ortaya çıkabilir.
- Damlalık tasarlanmaması: Damlalık eksikliği nedeniyle suyun yönlendirilmesinde sorunlar yaşanabilir.
- Biyolojik ataklara karşı önlem alınmaması: Böcek ve hayvan girişlerinin önlenememesi kullanıcı konforunu ve cephe boşluğunun temizliğini olumsuz etkileyebilir.
- Süpürgelik detayının eksikliği: Birleşim noktasının dış etkilere karşı korunmasında süpürgelik detayı gereklidir.
- Darbeye dayanıksız kaplama seçimi: Dayanıksız kaplamalar darbe aldıklarında bozulmaya uğrayarak alt katmanları korumasız bırakırlar (Şekil 3.9).
- Su yalıtım detayı nedeniyle dış kaplamada renk değişimi: Su yalıtımının homojen olmayışı yer yer renk değişimlerine sebep olabilir.
3.2.6. Dış Duvar ile Çatı Birleşiminde Detay Sorunları
Dış duvar ile çatı birleşim detaylarında karşılaşılan tasarım sorunları aşağıdaki gibidir [12]:
- Hatalı parapet detaylandırması: Genleşme katsayıları veya kimyasal özellikleri farklı malzemelerin bir arada kullanılmasındaki hatalar sonucu birleşim noktalarından kopmalar, çatlaklar ve korozyon meydana gelebilir (Şekil 3.10).
- Dış duvarın bacayla aynı düzlemde tasarlanılması: Bacanın oluşturacağı nem dış duvarın kaplama katmanında kirlenme yapabilir.
3.3. Dış Duvar ile Pencere/Dış Kapı Birleşim Detaylarında Bozulmaya Yol Açan Tasarım Kaynaklı Sorunlar
Dış duvar ile pencere ile dış kapı birleşimleri, dış duvar ile dış kapı veya pencerelerin çerçevelerinin birbirlerine entegre edildikleri detay noktalarında karşılaşılan sorunlar şunlardır [10] [13] [14]:
- Genleşme payı bırakılmaması.
- Hatalı silikon detayı: Hatalı silikon detayı/uygulaması.
- Hatalı denizlik detayı: Denizlik eğiminin yetersizliği sonucu suyun uzaklaştırılması sorunu, denizlik kalınlığının yetersizliği sonucu kırılması (Şekil 3.11).
- Damlalık eksikliği/yetersizliği: Denizlikte damlalık tasarımı yapılmaması sonucu denizliğin kırılması (Şekil 3.12).
- Hatalı kör kasa detayı: Kör kasa malzemesinin metal seçilmesi ısı köprüsü oluşumuna sebep olabilmektedir.
- Çerçevenin konumu: Çerçevenin duvar boşluğunda konumu yalıtım katmanının performansını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
- Hatalı tespit malzemesi seçimi: Genleşme kaynaklı hareketlere izin veren tespit malzemesi seçimi yapmak gerekebilmektedir.
- Lento kirişinin boyut yetersizliği: Boyutların yetersizliği, açıklıkların geçilmesinde sorunlar oluşturarak birleşim noktalarında dayanım problemleri yaratabilir.
- Yanal destek eksikliği: Yanal destek eksikliğinde taşıyıcılara fazla yük binebilir ve çerçeve bundan olumsuz etkilenebilir.
4. SONUÇLAR
Bina cephelerinde oluşan tasarım kaynaklı bozulmaların, bozulma odaklı gözlem çalışması ile incelenmesi, bozulmaları oluşturan sebepler, tasarım aşamasında yapılan temel hatalar hakkında pek çok bilgiye ulaşılmasını sağlamıştır. İncelemeler sonucunda bozulmalara yol açan tasarım eksiklikleri ve yetersizlikleri şöyle sıralanmıştır [2]:
- Binayı tasarlayan mimarların detay tasarımı yapmaktan kaçınması ve bu işi yüklenici firmaya bırakması,
- Tasarımcı ile uygulayıcı arasında yeterli koordinasyonun sağlanamaması,
- Uygulama sırasında yapılan son dakika değişikliklerinin tasarımcı tarafından izlenilmemesi,
- Bileşenlerin doğru entegrasyonu hakkında bilgi eksikliği,
- Tasarım aşamasında kullanıcı ihtiyaçlarını belirlemede yetersizlik gözlemlenmiştir.
Eğitimde uygulanabilir detay tasarımının öneminin artırılması, projelerde detay çiziminin tasarımcı tarafından yapılması ve izlenmesi, detay tasarımının yönetmelikler yoluyla zorunlu hale getirilmesi, ortaya çıkan bozulmaların alan çalışmalarıyla incelenmesi ve tasarımcılara geribildirim yapılması ile bu hataların azaltılması, bozulmalara yol açan tasarım eksikliklerine ve yetersizliklerine karşı alınabilecek önlemlerdir.
KAYNAKLAR
[1] Deniz, Ö. Ş. (2011). Bina Çevreleyici Sistemi. Yalıtım Dergisi. İstanbul.
[2] Esener, N. Ö., (2018). Bina Cephelerinde Oluşan Tasarım Kaynaklı Bozulmaların İncelenmesi. (Yüksek Lisans Tezi). Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
[3] Toydemir, N. Gürdal, E., Tanaçan, L., Özkal, S., Doymuş, N. ve Ciravoğlu, Ö. (2000). Yapı Elemanı Tasarımında Malzeme, Literatür yayınları.
[4] Zakar, L. (2013). Restorasyon Uygulamalarında Kullanılan Çağdaş Teknikler (Yüksek Lisans Tezi). İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
[5] Eriç, M. (1994). Yapı Fiziği ve Malzemesi. Literatür Yayınları.
[6] Coşkunsu, D., (1990). Yapı Fiziği Açısından Yapı Hasarları Üzerine Araştırma. (Yüksek Lisans Tezi). Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
[7] Deniz, Ö. Ş. (2017). İnce Yapı Bilgisi. Ders Notları. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi.
[8] Bulut, Ü. (2001). Pencere Doğramalarının Gelişimi-Ahşap ve Polimer (PVC) Pencere Doğramalarında Tasarım, Üretim ve Uygulama Hataları. İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
[9] Çırak, İ. F. (2011). Yığma Yapılarda Oluşan Hasarlar, Nedenleri ve Öneriler. SDU International Technologic Science, 3(2), 55-60.
[10] Hinks, J. ve Cook, G. (2002). The Technology of Building Defects. Routledge.
[11] Oğuzalp, E. H. ve Korur, S. (2005). Toplu Konut Üretiminde Tünel Kalıp Sistemi Uygulamaları ve Karşılaşılan Sorunlar. J. Fac. Eng. Arch. Selcuk Univ, 20(3).
[12 Dereli, M. (2004). Konutlarda Dış Sıva Hasarlarının Çözüm Yolları ve Alternatif Sıva Denemeleri (Konya Örneği). (Yüksek Lisans Tezi). Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya. [13] Ekinci, S. (2006). Hafif Çelik Yapım Sistemleri: Taşıyıcı Sistem, Yapı Fiziği Etkileri ve Mimari Tasarım İlkeleri Açısından Analizi. (Yüksek Lisans Tezi). Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
[14] PİMAPEN. (2004). Montaj Teknik Dokümanı, Teknik Doküman. Erişim adresi: http://www.pimapen.cc/common/kutuphane/montaj.pdf (Erişim tarihi: 17.12.2018).
[15] Hasol, D. (2010) Mimarlık ve Yapı Sözlüğü: İngilizce-Türkçe, Türkçe-İngilizce. Yapı-Endüstri Merkezi.
[16] İzgi, U. (1983) Pencere(c. 1-2). Yay Yayıncılık. İstanbul.
[17] https://carlsonexteriors.com/category/storm-damage/, Erişim tarihi 11.12.2017.
[18] https://i.pinimg.com/originals/39/b3/7a/39b37a900c200268ead6b-79cfbc4b378.jpg, Erişim tarihi 11.12.2017.
[19] https://d2g8igdw686xgo.cloudfront.net/19176592_1490502922.0642_funddescription.jpg, Erişim tarihi 11.12.2017.
[20] http://feldco.i8tsovwc5dyxskt.netdna-cdn.com/img/window-seal.jpg, Erişim tarihi 06.09.2017.
[21] http://www.izoder.org.tr/dosyalar/yalitim_cami_uniteleri.pdf, Erişim tarihi 02.10.2017.
[22] http://www.yapi.com.tr/haberler/van-kirsali-icin-kapsamli-bir-modelonerisi_100022.html, Erişim tarihi 07.11.2017.
[23] https://i0.wp.com/dekordelisi.com/wp-content/uploads/2017/03/boyak% C3%BCf%C3% BC.jpg?resize=1000%2C500&ssl=1,Erişim tarihi 15.11.2017.
R E K L A M