23 Haziran 2023 | HABERLER 94. Sayı (Mayıs-Haziran 2022) | 1.158 kez okundu |
Ulusal ve uluslararası ölçekte üstlendiÄŸi klinik projeleriyle öne çıkan Ä°stanbul merkezli mimarlık ve iç mimarlık ofisi Slash Architects Kurucusu Mimar Åžule Ertürk; saÄŸlık mekanlarının tasarımında ve inÅŸasında depreme karşı alınması gereken önlemler ile ilgili olarak mimarların üzerine düÅŸen fenni sorumlulukları aktardı.
SaÄŸlık mekanları ve klinik yapıları konusunda pek çok ödüllü projeye imza atan Slash Architects’in kurucusu Mimar Åžule Ertürk, yaÅŸadığımız deprem felaketinden edinilen acı tecrübelerin saÄŸlık mekanlarının tüm afetlere karşı dayanıklı mekanlar olarak tasarlanmasının ne derece önemli olduÄŸunu bir kez daha gözler önüne serdiÄŸini vurguladı; saÄŸlık mekanlarının olası afet durumlarının üzerinden kurgulanacak senaryolarla tasarlanması ve inÅŸa edilmesi gerektiÄŸinin altını çizdi.
Slash Architects, projenin ölçeÄŸine baÄŸlı olarak afet anı/öncesi/sonrası fark etmeksizin sürecin tüm aÅŸamalarına dair benimsenmesi gereken yaklaşımları gerek tasarım ve uygulama, gerekse malzeme seçimi gibi tüm alt süreçlere dahil ediyor ve insan odaklı yaklaşım ilkelerinin hem olaÄŸan ÅŸartlar hem de olası bir afet durumu üzerinden kurgulanacak senaryolarla sorgulanması gerektiÄŸinin bilincinde hareket ediyor.
“Slash Architects olarak saÄŸlık mekanları özelinde ve afet yönetimi konusunda, tasarım süreci boyunca üzerimize düÅŸen fenni sorumlulukların bilincinde davranmaya özen gösteriyoruz” diyen Mimar Åžule Ertürk, tasarladıkları proje eÄŸer mevcut bir binada konumlanıyorsa, yapının yerinde alınmış statik raporunu inceleyerek statik durumu bilirkiÅŸilerce teyit ettirdikten sonra süreci baÅŸlattıklarını vurguluyor. Slash Architects mimarları, ardından mühendislik ekiplerinin görüÅŸleri doÄŸrultusunda mevcut yapıya önerilen güçlendirmenin iÅŸlendiÄŸi güncel proje üzerinden tasarıma giriÅŸ yapıyor.
Ä°ç mimari projelerde, temel olarak kullanıcı üzerinde bütünsel bir algı yaratma gayretiyle tasarım yapan Slash Architects mimarları, bu doÄŸrultuda sirkülasyon rotalarının kolaylıkla algılanması ve ulaşılmak istenilen alanın mümkün olduÄŸunca görünür kılınması yönünde net bir yaklaşım benimsiyor. Holistic (bütüncül) ve flat (hemyüz) tasarım anlayışı ile hareket eden Slash Architects, mekansal elemanları genel olarak mekanla bütünleÅŸik ÅŸekilde tasarlayıp yapısal bileÅŸenlere sabitlenmiÅŸ bir düzen kurguluyor. ÖrneÄŸin, klinik içlerinde kullanılacak doktor üniteleri, dolaplar gibi unsurlar duvara monte edilerek tasarıma dahil ediliyor ve ayrıca bu uygulamanın duvara bindireceÄŸi yük için duvar mukavemetini artıracak öneriler projelere iÅŸleniyor. Bu sayede deprem esnasında oluÅŸabilecek devrilme ve olası yaralanma riski azaltılmış oluyor.
Uygulama projelerinde ise strüktürü korumaya yönelik müdahalelerle iÅŸe baÅŸladıklarını belirten Slash Architects kurucusu Mimar Åžule Ertürk “Ağırlıklı olarak iç mimari projelerimizi betonarme yapılar üzerinde çalıştığımız için bahsi geçen sistemin taşıyıcı elemanlarının korozyon tehlikesini azaltacak önerilerin iÅŸlenmesinden sonra uygulama projesine geçiÅŸ yapıyoruz” diyor.
Afetler Özelinde SaÄŸlık Yapılarına Yönelik Yönetmelikler ve Sunulan Çözümler
SaÄŸlık yapılarının biçimlendirilmesinde önemli bir etkiye sahip olan yönetmelikler yapıların deprem gibi afetlere karşı korunaklı olarak inÅŸa edilmelerine yönelik olarak da çeÅŸitli yaptırımlara sahip. Yönetmelikler, afetin etkilerini azaltmak ve acil durumda daha etkin bir reaksiyon geliÅŸtirmek için sistematik çözümler sunuyor. “Üretilen mekanlara nasıl ki tasarım edimi ile yaÅŸamsal bir deÄŸer atfediliyorsa yönetmelikler ile de yapıların afet anı, öncesi ve sonrası gibi tüm alt süreçlerde sunması beklenen yaÅŸamsal deÄŸerin kazandırılması amaçlanıyor” diyen Mimar Åžule Ertürk tahliye sürecinde kritik rol oynayan koridor mesafelerinin yönetmeliklerle idealize edilmesi ve kullanıcıların kaçış anında sebep olabileceÄŸi olası yığılmaların önüne geçilerek alternatif kaçış rotalarının dahil edilmesi ÅŸeklindeki düzenlemelerin hastaların, personelin veya diÄŸer kullanıcıların tahliye sürecini kolaylaÅŸtırdığını da vurguluyor. SaÄŸlık mekanlarının, tüm bu standardizasyonların eriÅŸilebilirlik filtresinden geçirilmesiyle engelli bireylere yönelik hizmet verebilecek ÅŸekilde kurgulanması da bütünü, herkes için güvenli hale getiriyor.
Deprem Anında ve Sonrası Tahliye Durumunda “Kolay Algılanabilirlik” ve “Kolay Ulaşılabilirlik”
Slash Architects’in benimsediÄŸi bütüncül mekan yaratma çabasının getirisi olan “kolay algılanabilirlik” ve “kolay ulaşılabilirlik” parametreleri bir taraftan hastanın veya personelin mekan içinde kendini daha güvende hissetmesini saÄŸlarken diÄŸer taraftan da deprem sonrasında kaçış stratejisi sunan ve dolayısıyla tahliye sürecini kolaylaÅŸtıran bir avantaja dönüÅŸüyor. Mekan organizasyonlarında bekleme ve giriÅŸ alanları ile görsel ve fonksiyonel açıdan baÄŸlantılı olarak kurgulanan tanımlı sirkülasyon hatları; hasta, personel veya diÄŸer kullanıcıların herhangi bir noktadan kaçacağı doÄŸrultuyu kolayca anlamasını saÄŸlayarak bu algıyı destekliyor. Slash Architects bu müdahaleyi grafik elemanlar, süreklilik gösteren aydınlatma elemanları, malzeme, renk farklılıkları gibi kullanıcı algısını ideal ÅŸekilde yönlendirecek estetik dokunuÅŸlarla güçlendirmeye, aynı zamanda acil çıkış yön iÅŸaretleri, acil durum armatürleri kullanarak çıkışa direkt ulaşılabilirliÄŸi saÄŸlamaya ve tahliye süresini kısaltmaya özen gösteriyor; bu sayede mekana karakter veren dil aynı zamanda deprem sonrası tahliye konusunda da kullanıcıya yönlendirme becerisi kazandırıyor. Ayrıca genel olarak kat planlarında, kaçış durumunda yol üzerinde engel oluÅŸturmayacak nitelikte bir tefriÅŸ yerleÅŸimi ve mekan geçiÅŸleri planlanıyor. Bu doÄŸrultuda, kullanıcının tahliye sürecini zorlaÅŸtırmayacak malzeme seçimlerine yönelen Slash Architects, tasarıma dahil edilen cam yüzeyleri, darbe durumunda ve kırılma halinde insan saÄŸlığına zarar vermeyecek ve kaçış senaryosunu zorlaÅŸtırmayacak nitelikteki temperli cam olarak tercih ediyor.
Slash Architects saÄŸlık mekanlarının hayata geçirilmesindeki çok paydaÅŸlı süreçte, mühendislik ekiplerinden gelecek geri bildirimlerin dikkate alınmasını ve projenin bu doÄŸrultuda gerekli revizyonlardan geçirilmesini oldukça önemli buluyor. Yapısal dayanımı sürdürülebilir kılacak müdahalelerin ve deprem anında oluÅŸabilecek yangın riskini ortadan kaldıracak ve tehlikeyi azaltacak önlemlerin bu hususta oldukça kritik olduÄŸunu dile getiren Mimar Åžule Ertürk, ağırlıklı olarak iç mekan projeleri çalışan Slash Architects’in yine iç mimari ölçekte mevcut sistemin adapte olabileceÄŸi plan çözümlemelerinde tercih edilecek bölme duvarların katlarda sürekliliÄŸinin saÄŸlanmasıyla kat rijitliklerinin korunması gibi müdahalelerde bulunulması gerektiÄŸinin bilincinde olduÄŸunu vurgulayarak sözlerini tamamlıyor.
R E K L A M