
İzmir Otomatik Otopark![]()
BRN Mimarlık, İzmir Otomatik Otopark’ın tasarımında, bu tür yapıların niteliği gereği uygulanması gereken, “insanlarla araçların birbirlerinden ayrıldıkları ve tekrar buluştukları noktaya kadar hiç karşı karşıya gelmemeleri” ilkesini baz almış. Bunun sonucunda, sürücülerin yalnızca araçlarıyla ulaştıkları bir güzergâhtan geçiş sağlayabilecekleri araç park odalarından, yalnızca yaya olarak kullanılabilen bir çıkış koridoruna ve ardından giriş-çıkış salonuna geçmeleri hedeflenmiş. Ayrıca gerektiğinde insanların güvenli koşullarda içeride bulunmasına yönelik (servis, bakım hizmetleri, acil müdahaleler, itfaiye hizmetleri vb.) koşullara da özen gösterilmiş. ![]() Cephedeki yırtıklar Ana işlevsel kurgusu, araç ve yaya girişi-çıkışı üzerine konumlandırılan İzmir Otomatik Otopark’ın yalnızca zemin katı insanların kullanımına açık olacak şekilde tasarlanmış. Bu yüzden bina girişinde bulunan holde mümkün olan en dingin renk tonları kullanılmış ve bu bölümün dış mekanla olan bağını kuvvetlendirmek için sokağa en saydam açılım sağlanmış. İçerideki mekanik hareketleri hissettirebilmek amacıyla da iç mekân yer yer yırtıklarla cepheden gösterilmiş ve kentin ritmi üst katlara da taşınmış. Yapının yer aldığı bulvarın yeşil dokusu, lobi üzerindeki gölgelendirme saçağının üzerine bitki bahçesi olarak taşınmış. Böylece kent kullanıcısının göz hizasında yeni bir yeşil bitki çizgisi oluşturulmuş ve bu saçak sayesinde güçlü akşam güneşinin iç mekâna girmesi ve iklimlendirme maliyetleriyle, enerji tüketiminin artması engellenmiş. Cephe kurgusunda kullanılan kompozit panellerde ve reflekte cam oranında ise İzmir’in sıcak iklimi, otopark sisteminin dışarıdan algılanabilirliği ve şehir dokusuna uygunluğu gibi parametreler belirleyici olmuş. BRN Mimarlık, 11 değişken yükseklikte kat düzleminin yer aldığı ve tamamında çelik strüktür kullanılan İzmir Otomatik Otopark’ta, mekanik etkinin soğuk algısını kırmak için kent dokusuna yabancılaşmayan ama gövdesiyle kendini var edebilen, ana kullanıcı profili makineler olan, farklı bir yapı ortaya koymuş. Toplam 280 araç kapasiteli tam otomatik otoparkta, yapının kullanılabilirliği açısından döşeme sistemi yer almamış ve yapının kat yükseklikleri bir arabanın sığabileceği kadar belirlenmiş. Yalıtımlı cephe, enerji tüketimini azaltıyor BRN Mimarlık, İzmir Otomatik Otopark’ın konsept ve planlama aşamalarındaki tasarım kararlarında gösterdiği özeni, sürdürülebilir koşullarda da devam ettirmiş ve özel çözümler geliştirmiş. Yapının tüm detayları olabildiğince bağımsız, hizmet gerektirmeyen ve kolay müdahale edilebilecek niteliklerde ele alınmış. Yapıda yer alan otomasyon sistemleriyle idare edilen aydınlatma ve iklimlendirme sayesinde güneş ışığından en yüksek düzeyde verim alınmasına çabalanmış. Ayrıca otopark katlarında iklimlendirme yapılmaması ve yapının ek yalıtımlı dış cephesinin sağladığı avantajla, en düşük düzeyde enerji tüketimiyle doğaya en az sera gazının salımı hedeflenmiş. Normal bir otopark binasından farklı olarak bütün katlara otomasyonlu asansör sistemiyle ulaştırılan otomobillerin, yapıda geçirdiği süreç içerisinde egzoz gazlarını salmaması ve bina sakinlerinin kimyasal ve tehlikeli partiküllere maruz kalma düzeylerinin en aza indirgenmesi sayesinde, otoparklar için önemli bir problem olan araçlardan çıkan karbon gazları konusu aşılmış. İzmir Otomatik Otopark’ın, hem içerdiği mekanik ve otomasyon sistemlerinin egzoz tüketimini düşürmesiyle ve genel durumu iyileştirmesiyle, hem de bulunduğu merkezi konumunun trafiğini azaltıcı katkısıyla, çevre dostu ve akıllı bir bina olmasına özen gösterilmiş. Ayrıca yapı için yeşil bina sertifikasyon süreci yaşanmamış olsa da, danışman firma ile yürütülen çalışmalarda, yeşil bina ölçütlerinin pek çoğunun yapının niteliklerinde sağlandığı görülmüş. Mimar Baran Uyan: “Yapının Kabuğu, İçerideki Devinimi Hissettiriyor” “Yirmi dört saat boyunca birçok ziyaretçiyi ağırlayan ritmi yüksek bir bölgede, dolaşımı yüksek bir ‘makine’ tasarlarken, bu hareketliliğe uygun olarak yapı kabuğunun hem mekanik etkiyi güçlendirmesine ama yabancılaşmamasına, hem de simetrik olmayan ve devinimi hissettirecek nitelikte olmasına özen gösterdik...” ![]() “Bina ritmik bir yapıya sahip. Çünkü içerisinde sürekli bir makine çalışıyor ve o ritmi 24 saat hissedebiliyorsunuz. Aracınızı bıraktığınızda 1,5 dakikada park yerine gidiyor ya da biletinizi okuttuktan 2,5 dakika sonra araç, kabinin içinde ayağınıza geliyor. Böyle bir binada bu ritmi dışarıya da hissettirmek istedik. Cephe tasarımımız bu yönde oldu. Camın geçirgenliği ve iç sıcaklığın yaz aylarında 33 dereceyi geçmemesi gerektiği için mekanik sistem danışmanımızın önerisiyle yüzde 17 oranında açıklık uyguladık. Cephede alüminyum kompozit panellerle birlikte ultraviyole kesici özelliğe sahip 6+6 mm camlar kullanıldı. Cephe seçiminde Belediye’nin önceliği yangın sınıflandırmasıydı. 2 metreye 2 metre küp bir cephe hazırlandı ve Belediye’ye sunuldu. Orada cam rengi, cephe renk ve detaylarının üzerinden tek tek geçildi ve onaylandı”. İlginizi çekebilir... Hem Estetik Hem İşlevsel Çatı Pencereleri ile Çatı Katında YaÅŸamÇatı katları, son yıllarda yalnızca depo alanları olmaktan çıkıp keyifli ve konforlu yaÅŸam alanlarına dönüşmeye baÅŸladı. Bu dönüşümde, çatı pencereler... ÇuhadaroÄŸlu Türkiye'nin En Yüksek Binası Merkez Bankası için Özel Çözümler SunuyorÇuhadaroÄŸlu'nun Merkez Binası projesinde kullandığı sistemler tamamen projeye özgü tasarımlardan oluÅŸmakta, projenin ihtiÅŸamlı mimarisi, tasarım v... Ziraat Bankası Projesi'nde ÇuhadaroÄŸlu İmzasıÇuhadaroÄŸlu'nun Ziraat Bankası projesinde kullandığı sistemler tamamen projeye özgü tasarımlardan oluÅŸmakta.... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.