200x200 piksel Reklam Alanı

Sandviç Panelde "Dünya Markası" Olmak

Sandviç Panelde

23 Temmuz 2015 | KONUK YAZAR
57. Sayı (Temmuz-AÄŸustos 2015)

Cihan Kalay / Mimar cihankalay@gmail.com www.cihankalay.com

Bu yazımda, sandviç panel firmalarımızın neden bir dünya markası haline gelemediklerini irdelemeye çalışacağım. Amacım, mevcut firmalarımızı eleştirmekten çok, birkaçının gelişmesine katkı verebilmektir. Dünya firması olabilmenin sınırlarına -farklı firmalarımızda birkaç kez- yaklaşan bir kişi olarak, firmalarımızın bunu başarabileceğine olan inancımın yüksekliği, bu satırları yazabilmemi sağlamıştır.
 
“Dünya Markası” Olmak Ne Demektir?
Böyle bir yazının da yetmeyeceği, çok detaylı anlatabileceğim bir kavram bu aslında. “Dünya Markası” kısaca, “Dünyanın değişik ülkelerinde bulunan üretim tesislerinde gerçekleştirilen, toplam üretimin (ve satışın) yıllık, yirmi milyon metrekareyi aşması” anlamına gelir. Daha net bir anlatımla yöneticilerimize, hammadde almak için tedarikçilerinin karşısına oturduklarında, içinde olacakları pozisyonu düşünmelerini öneriyorum. Çünkü firmalarında yıllık en az 200 bin ton metal ve 40 bin ton poliüretan kullanılacaktır. Yıllık sevkiyat yaklaşık metal için 10 bin tır, poliüretan için 2 bin tır ile olacaktır. Sarf malzemelerinin de durumu farklı değildir. 
Sahip olunan güç ile satın alma, üretme, pazarlama ve satış, bildiklerimizin dışında başka bir şekle dönüşecektir. Sandviç panel ile ilgili tüm kavramlar değişecektir. Ulaşılan pozisyonda, satış yapılacak bölge tüm dünya pazarıdır. Yüksek marjlı yeni malzemelerin ürün listesine katılması çok kolaydır. Sonuçta, Türk firmaları olarak biz, teknolojik ve bilgi birikimi açısından bahsettiğim seviyeye gelebilecek kapasitedeyiz. Daha önce de söylediğim gibi, yurdumuzdan en az üç firmanın dünya firması olması mümkündür.



Yapılması gereken, detaylı ve uzun vadeli bir program hazırlamak ve bu programı değiştirmeden uygulamaktır. “Uzun vadeli program hazırlamak” basit ve sanki herkes tarafından rahatça yapılabilecek bir şey gibi görünse de, yurdumuzda halen bunu gerçekleştirmiş bir firma yoktur. Bu uzun vadeli programı hazırlayacak olan firma yönetimidir. Yönetim planlamalar yapar ve kararlar alırken genellikle tek başınadır. Tek yapabileceği sadece yurtdışından bilgi almak için gözlemler yapmaktır. Türkiye’de yurtdışındaki gibi ürünü iyi tanıyan, danışmanlık hizmeti alabileceği kişi veya kurumlar henüz yoktur. Zaten yöneticilerimizde böyle bir alışkanlık da yoktur. Yakın tarihlerde PANELDER kurulmuştur. Bu derneğin firma yönetimlerine neler sağlayabileceği henüz çok net değildir (Umarım PANELDER, sağlıklı bir gelişme gösterir ve sektör firmalarımızın büyümesine olumlu katkılar sağlar).

Firma yönetimlerinin içinde oldukları ortamlar, firmanın yaşı ve pazardan aldıkları paylara göre değişiklik gösterse de yaklaşık birbirine benzer durumdadır. Yöneticiler, geçmiş senelerde yaptıkları satışlar, yapamayıp kaçırdıkları satışlar, hammadde tedariğinde yaşadıkları problemler, üretim hatları ve mekan ile ilgili yaşanan kısıtlamalar, makinelerin eskiliği ve hatların eskimesi sebebiyle artan yedek parça ve bakım problemleri, üretimde oluşabilen sıkıntılar, üründe oluşabilecek istenmeyen hatalar, maliyetler, tüm ince hesaplara rağmen rakiplerin daha ucuza mal verebilmesi gibi yaşanmış tecrübelerin verileri ile ancak bir veya iki yıllık planlama yapabilir durumdadırlar. Geçen yıl yapılan işi gerçekleştirirken çekilen çilelerin, verilen emeğin, dökülen terin ve oluşan tozun-dumanın etkisi sürmekteyken,  ciro ve kârın sürekli ve çok artmasını, 5-10 yıllık hedefleri düşünmek çoğu yöneticiye, çıkacak kargaşa ve oluşabilecek problemler ile karabasan gibi gelir.
Yeni kurulan firmaların yöneticileri, yıllık ilk bir milyon metrekare üretimi aştıklarında, genellikle daha fazla üretmenin ortalama kârı düşüreceğini ve kontrolün çok zor olacağını düşünürler. Bu durum, büyüme aşamalarında ulaşılan her bir yeni milyon metrekarelerde yeniden ortaya çıkarak devam eder. Bazı yönetimler, firmalarının makine ve personel kapasitesi bağlamında geldikleri aşamayı yeterli görürler. Onların yaptığı planlama, gelişme planlaması değil, yıllık bazda belirlenmiş üretimin doldurulması planlamasıdır. Zaten fazlası başa derttir.

Birkaç firmamızın dönem dönem “dünya markası” olmayı düşündüğünü ve bu konuda çaba sarf ettiğini biliyorum. Bu firmalarımız yurtdışına açıldıkça dünya markası olmuş firmalarla karşılaşıyorlar. Bu karşılaşmaları, genellikle iş kaybetmelerine sebep olsa da kendilerini tekrar değerlendirmelerini sağladığı için olumlu buluyorum. Ne yazık ki firma yönetimlerimizin “dünya markası“ olma düşünceleri, saman alevi gibi birkaç aylık parlamalar ile sürmekte ve sonra sönmektedir. Daha sonra biraz da moral bozuklukları ile yurtiçi pazara dönülmekte, boyutları kendilerinden az fazla olan rakiplerini yakalamak, ana hedefleri haline gelmektedir. Kullanılacak planlamalar bir (en fazla iki) yıllık olarak yapılmakta, uzun vadeli programlar ise genellikle kalite sistemi içinde bulunan çalışmalar arasında iyi niyetli temenniler olarak hazırlanmaktadır. 
Uzun vadeli planlamayı biraz açacak olursak; satış rakamları büyük olan firmalarımız için dört, beş yıllık planlardan, satış rakamları az olan (yeni başlamış) firmalarımız için beş, altı yıllık planlardan bahsediyorum.
Firma yöneticilerine önerim; uzun vadeli program hazırlamaya başlamadan önce, geçmiş yıllarda yapmış oldukları planlamaları niçin uygulayamadıklarını ve planlama yapmak için ne gibi eksiklikleri olduğunu düşünmeye çalışmalarıdır. Bilgilenme amacıyla Türkiye’de dünya markası olmayı başarmış bir firma olmadığı için dünya markası olabilmiş İngiliz veya Alman  firmalarını detaylı olarak incelemelerini, kendilerinin bu aşamaya gelmek için hangi aşamalardan geçmeleri gerektiğini, sakin olarak ve de bu işe süre vererek düşünmelerini öneririm.


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

2025, İnşaat Sektöründe Enerji Dönüşümü için Dönüm Noktası Olacak mı?

Avrupa genelinde artan faiz oranları ve inşaat maliyetleri, bina sahiplerini 2024 yılında enerji dönüşüm projelerine yatırım yapma konusunda temkinli ...
9 Ocak 2025

CEPHEDER; "2024 Yılı Sektörel Değerlendirmesi ve 2025 Yılı Öngörülerimiz"

2024 yılı, çatı ve cephe sektörü için dinamik ve zorlu koşulların bir arada yaşandığı bir yıl oldu. Küresel ekonomik istikrarsızlıklar, malzeme maliye...
24 Aralık 2024

Cephe Sistemlerinde Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik: Geleceğe Yönelik Yatırımlar

Son yıllarda inşaat sektörü genelinde, özellikle cephe sistemlerinde sürdürlebilirlik ön planda yer almaya başlamıştır. Modern binaların estetik görün...
23 Eylül 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.